Çünkü Kızım gelmemin kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأن أبنتى أكدت لى أنه من المهم لها أن أحضر |
Kızım kollarımın arasındaydı. Bir şekilde onu taşıyacak gücü kendimde bulmuştum. | Open Subtitles | كانت أبنتى على ذراعى طوال الوقت بشكل ما وجدت القوة لحملها |
Kızım Britanya'nın varlıklı ailesine gelin gidince siz benim kızımı o zaman görün. | Open Subtitles | , الآن سأريك مكانة أبنتى عندما تتزوج من . أغنى عائلة فى إنجلترا |
Ne sen ne de Papa benim kızımı gayrimeşru kılabilir! | Open Subtitles | وأنت أو البابا, لا يمكنكم أن تجعلوا من أبنتى لقيطة. |
kızımı geri getirmek için her yolu deneyeceğim. Her yolu. | Open Subtitles | أنتِ، أنا أحاول بكل الطرق الممكنة لأستعادة أبنتى كل الطرق |
Kardeşini kızımın bluzu ile birlikte aşağıda görmek istiyorum. | Open Subtitles | أبعثى أختكِ بالاسفل مع بلوزة أبنتى فوراً |
Davetlilerin önünde Kızım Semadar'ı Samson'a eş olarak veriyorum. | Open Subtitles | الأقوى فى دان سيمادار كما أوصفها بالؤلؤه الجميله من قبلي أهب أبنتى سيمادار |
Kızım, artık dede olmak istiyorum. | Open Subtitles | يا أبنتى, أنه الوقت المناسب كى أحظى بأحفاد. |
Korkmayın, çocuklar. Kızım burayı gerçekte olduğundan daha kötü gösteriyor. | Open Subtitles | لا تنزعجى,أبنتى ليست بهذه الصرامه التى تبدوا عليها |
Çocuğu alıp arabaya bindir. Kızım onu hastaneye götürecek. | Open Subtitles | خذ الطفل للآسفل وأحضر السيارة أمام المنزل أبنتى ستأخذه للطبيب |
Hem karım hemde Kızım benim dev bir kaybeden olduğumu düşünüyorlar. | Open Subtitles | كلتا زوجتي و أبنتى تعتقدان اننى ذلك الخاسر الكبير. |
Ama, Daniel, Kızım senin tanrılarla seyahat etmeni istiyor | Open Subtitles | و لكن دانيال أبنتى تتمنى منك أن تسافر مع الألهه. |
Kızım da bunlardan bir tane istiyor. | Open Subtitles | أبنتى أرادت واحد من هؤلاء قائلة إنها الطفلة الوحيدة بالعالم |
Her gün seninle ne kadar gurur duyduğumu söyleyeceğim, ve Kızım olduğun için ne kadar gurur duyduğumu. | Open Subtitles | سأخبرك كل ليله , كم أنا فخور بك ؟ و كم أنا فخور أنك أبنتى. |
Kızım susması gerektiği yerde konuşuyor. Ama haklı. | Open Subtitles | . أبنتى تتكلم فى الوقت الذى لا يجب أن تتكلم فية . لكنها على حق |
Şimdi izninizle kızımı yatırmaya gideceğim. Bir kadından dünyaya getirdiğim kızımı. | Open Subtitles | ،الآن بعد إذنكم,سوف أضع أبنتى فى السرير تعلمون,التى أنجبتها مع إمرأة |
Umarım benim seni sevdiğim kadar sen de benim kızımı seversin. | Open Subtitles | أرجو أنك تستطيع ان تحب أبنتى بقدر ما كنت أحبك |
Merak aklınızı mı çeldi yoksa kızımı mı etkilemeye çalışıyordunuz? | Open Subtitles | هل تغلب الفضول عليك ؟ أو كننت تحاول أن تنال أعجاب أبنتى ؟ |
kızımın, benim gibi ev yüzü görmeyen biriyle evlenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | سألعن نفسى لو كنت أعمل كل هذة السنين لكى تتزوج أبنتى من رجل عنيف |
Nasıl oluyor da kızıma asılmadınız? Bana "Aman anne!" deme sakın. | Open Subtitles | لماذا لا تغازل أبنتى لا تقولى اوه أمـــى |
Ona bakacağım. Kendi çocuğum gibi. | Open Subtitles | سوف أعتني بها تماما كما لو أنها كانت أبنتى. |
Kızımla tanışmalısınız. Çok hoştur. | Open Subtitles | يجب عليكى ان ترى أبنتى أنها رائعه الجمال |