| Hugh Crain acılarıyla... ve küçük kızı Abigail'in sorumluluğuyla baş başa kalmıştı. | Open Subtitles | تبقي بعدها هيو كارين رجل شاعر بالمرارة مع بنت صغيرة أبيجيل |
| Hugh Crain, Abigail'i bir dadıya emanet edip İngiltere'ye gitti. | Open Subtitles | ترك هيو كارين أبيجيل مع ممرضة وذهب إلى إنجلترا |
| Abigail Tepedeki Ev'deki çocukluk odasını hep kullandı, orada büyüyüp... orada yaşlandı. | Open Subtitles | أبقى أبيجيل غرفة روضة الأطفال نفسها في بيت التل حينما كبرت وكبرت في السن |
| Yok, bu çok daha sonraydı. Abigail yaşlandığında. | Open Subtitles | لا؛ ذلك كان لاحقاً عندما كانت أبيجيل سيدة كبيرة سن |
| - Ne gördün, Abbey? İnsanlara ne yaptıysan bu onlara zarar veriyor. Bu doğru! | Open Subtitles | أبيجيل,ماتفعلينه يؤذي الناس وهذا واضح تماما |
| Hani Abigail'in ihtiyarlayınca yanına aldığı... refakatçi kız vardı ya. | Open Subtitles | تتذكر ذلك الرفيق؛ الواحد الذي أبيجيل كانت متى كانت سيدة عجوزة؟ |
| Abigail doğmamış çocuğuna koyduğu isimdi. | Open Subtitles | أبيجيل هو الذي كانت ترغب بتسميته للطفل الذي لم يولد |
| Eğer Abigail'in kendi canını aldığını ispatlayabilirsek ve itirafınızı geri almaya razı olursanız özgürlüğünüze kavuşabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كنا نستطيع إثبات أن أبيجيل هي من قتلت نفسها وإذا كنت مستعد للتراجع عن اعترافك، من الممكن أن تصبح حرا |
| Bayan Abigail'in genç, çekici, sevimli birilerine ihtiyacı var. | Open Subtitles | الآنسة أبيجيل تريد بعض العمل الصغير الحار، رائع ها؟ |
| Abigail'in tek darbede Warren'ın omuriliğini parçalayacak kuvveti yok. | Open Subtitles | ليس لدى أبيجيل القوة الكافية لقطع الحبل الفقري لوارن بضربة واحدة |
| Abigail'in bu gerçekleşirken burada olmasını istediğimizden emin miyiz? | Open Subtitles | نحن أبيجيل متأكّدة يَجِبُ أَنْ يَكُونَ هنا متى هذا يَستمرُّ؟ |
| Abigail 'den senin deli olduğunu düşüneceği için korkmuyorsun. | Open Subtitles | أنت لَسْتَ أبيجيل خائف سَيَعتقدُ بأنّك مجنون. |
| Sandra Furness, Abigail Lamb adında bir arkadaşından bu video kaydını almış. | Open Subtitles | حصلت ساندرا فرنيس هذا الشريط منصديقةلها، امرأة تدعى أبيجيل لامب. |
| O zaman Abigail' ı seni cehennemden daha çok korkutacak biri yapacaksın. | Open Subtitles | اذن انت بحاجة لتجعلي أبيجيل تخافك اكثر من الجحبم |
| Odadan içeri girdiğimde Abigail hala kontrol altındaydı. | Open Subtitles | أبيجيل كانت لا تزال تسيطر عندما دخلت هذه الغرفة |
| Babam Abigail' ı senin içine koymak için onu kullandıysa, biz de onu çıkartmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | لو ابي استخدمه لوضع أبيجيل في داخلك ربما يمكننا استخدامها لإخراجها |
| En azından biz ve Abigail, kendimize göre bir anlaşmamız var. | Open Subtitles | على الأقل لدبنا أبيجيل لدينا نوع من الترتيب |
| Maria, Abigail üzerindeki kontrolünün limitleriyle verdiği mücadele sayesinde gitgide güçleniyordu. | Open Subtitles | ماريا كانت تزداد قوة، فى المقاومه ضد حدود سيطرة أبيجيل. |
| Şu ana dek St. Abigail'deki kasayı temizlemeyi başarmıştır. | Open Subtitles | لقد تمكن من أخذ محتويات خزينة سانت أبيجيل |
| Abigail'i öldürdüğü söylenen kız. | Open Subtitles | المفترض ان تكون قد قتلت أبيجيل |
| O intihar etmiş Abbey. Bir silahla intihar etmiş. | Open Subtitles | نعم,لقد كان إنتحاراً أبيجيل لقد كان إنتحاراً |