Sebebi de babalarının onlara ders vermek için tek kollu adam kullanmasıydı. | Open Subtitles | منذ ان أستخدم أبيهم رجل ذو ذراع واحد ليلقنهم درساً |
Olamaz! Çocuklarıma babalarının bir ödül alacağını görebileceklerini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرت أطفالي بأنهم يستطيعون رؤية أبيهم وهو يستلم جائزة |
babaları Russ ile birlikte yaşıyorlar. Adamın karavanı koyda. Doğrudur. | Open Subtitles | نعم أنهم يعيشون مع أبيهم روس مقطورته في الخليج الصغير |
Oğullarım, kadınları erkeklerle eşit bireyler olarak tanımalarının önemli olduğunu benden sıkça duyarlar ve babaları da bunun için örnek modeldir. Evdeki yaşantımız dünyada yaşananların destekçisi olmak zorundadır. | TED | حتى أبنائي يسمعونني أقول عادة أن على الرجال معاملة المرأة بمساواة وهم يرون أبيهم يفعل ذلك ما نريده أن يحدث في العالم هو أن نعزّز ما يحدث في منازلنا |
İyiler. Babalarını özlüyorlar. Ama burada olmamana alışmaya başladılar. | Open Subtitles | بخير, يفتقدون أبيهم لكنهم بدأوا يتعودون على غيابك |
babalarına yetişmeleri için çalışmaları gerek. | Open Subtitles | يحتاجون لوقت طويل حتى يصبحوا أفضل من أبيهم |
Aslına bakarsanız, kızlarım babalarıyla biraz başbaşa vakit geçirmek istiyor. | Open Subtitles | بالواقع بناتي يريدون بعض الوقت القيم لوحدهم مع أبيهم |
babalarının hayatını nasıl kazandığını veya neden sürekli taşındıklarını bilmezlerdi. | Open Subtitles | لم يعلموا كيف يقتات أبيهم أو لماذا ينتقلون في كثير من الأحيان |
babalarının eşcinsel, zevk sahibi ve çok şanslı olduğunu. | Open Subtitles | أن أبيهم مثيلي الجنس وأنه ذو ذوق رفيع ومحظوظ جداً |
O kadar salaklardır ki, okul saatinde babalarının yemek yiyeceği yere bile gelirler. | Open Subtitles | همأغبياءجداً,لدرجةأنهميتواجدوافييومالمدرسة . في المكان المحدد الذين يذهب إليه أبيهم لتناول الغداء |
Onlara babalarının eski tren setini gösterip şöyle bir tozunu alır ve rayları bir araya getirip tekrar çalıştırırdık. | Open Subtitles | لأريهُم قطار أبيهم القديم. ننفضُ غبارها، ونركبُ مساراتها معاً لنجعلها تنطلقُ مرةً أخرى. |
Onlara babalarının işinin annelerininkinden daha önemli olduğunu mu öğretiyoruz? | Open Subtitles | هل اذا نعلمهم أن وظيفة أبيهم دائماً أهم من وظيفة أمهم؟ |
Aynı babaları gibiler. babalarının çocukları işte. | Open Subtitles | إنهم نفس أبيهم إنهم أبناء أبيهم |
Astrid, bu ne kadar zavallı bir dünya böyle... artık çocuklar babaları ile görüşmek için randevu mu alıyorlar? | Open Subtitles | أسترد أي نوع من مريض العلم هذا متى الأطفال يحتاجون موعدا لرؤية أبيهم الخاص |
Karısının onun üzerindeki hakkını, çocuklarının babaları üzerindeki hakkını da. | Open Subtitles | تسرق حق زوجته فى زوجها وحق أبنائه فى أبيهم |
Eğer çocuklarını internetten ulaşırsan, babaları için canı gönülden konuşurlar. | Open Subtitles | لو ذهبت لأبناء الموطف تجديهم يبرؤن ساحة أبيهم |
İnsanların neden babaları gibi olmak istediklerini her zaman garipsemişimdir. | Open Subtitles | لطالما وجدتُه غريبٌ جداً لِمَ يريد الكثير من الناس أن يكونوا مثل أبيهم |
Çocuklarınız, Babalarını ziyaret günlerinde parmaklıklar ardında görür. | Open Subtitles | أطفالكم سيكبرون على رؤية.. أبيهم من قضبان السجن كل يوم. |
Çocuklarla Babalarını ziyarete gidiyor. | Open Subtitles | إنها تأخذ الأطفال لزياره أبيهم |
Babalarını Marco Bello'nun öldürdüğünü sanıyorlar... | Open Subtitles | أعرف أنك تعتقد أن (ماركو بيلو) قد قتل أبيهم |
Çocuklar güvertede bekleyen babalarına el sallıyordu. | Open Subtitles | لوّح الأطفال إلى أبيهم الذي وقف على سطح السفينة |
- Aması yok, kuşlar uçar ve yarın babalarıyla gidecek çocuklar biraz uyumalıdırlar. | Open Subtitles | -بلا لكن .. ولكن يطيرون والأطفال الذين سيسافرون مع أبيهم يجب أن يحصلوا على بعض النوم |
Hafta sonu çocuklar babalarında olmayacak mıydı? | Open Subtitles | الأطفال سوف يكونوا مع أبيهم يوم السبت القادم ؟ -بلى |
Kardeşler Tanrı Hanedanlarını oluşturmak için birleşirler ve Titanlarla son bir savaşa girerek Babalarından evrene hükmetme gücünü alırlar. | Open Subtitles | "الأشقاء الأن متحدين لكي يكونوا "الأولميب ويحكموا السيطرة على الكون من أبيهم "وفي الصراع الأخير مع "الجبابرة |