"أبَداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • asla
        
    • hiç
        
    • daha
        
    • "
        
    Seni bir daha asla göremeyeceğim için çok üzgünüm Justine. Open Subtitles أَنا آسفُ أنه لا يُمْكِنُني أبَداً ان اَراكي ثانيةً، جوستين.
    Britney, tatlım, biz asla ponpon kızlığı tam olarak bırakamayız. Open Subtitles بريتني،حبيبتى، نحن لا يُمْكِنُنا أبَداً التخلّى عن الهِتاف، لَيسَ بالكامل.
    O zaman asla kayınpederin olmayacak adamla birlikte ölmeye hazır ol. Open Subtitles ثمّ يَستعدُّ للمَوت مَع كَ لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَكُونَ عَمَّ.
    hiç tanışamayacağımız ve birbirimize dokunamayacağımızı bilmek acı veriyor bana. Open Subtitles يَآْذي كثيراً للمعْرِفة بأنّنا لا يُمْكِنُنا أبَداً إجتِماع، أبداً لا يَمْسُّ.
    Ama bunu bildiğimizi asla fark ettirmemeliyiz, genç bayan. Open Subtitles لَكنَّنا لا يَجِبُ أبَداً أنْ نَتْركَ على بأنّنا نَعْرفُ، فتاة.
    asla söyleyemezsiniz Ne zaman ortaya çıkacağını Open Subtitles أنت لا يُمْكِنُكَ أبَداً تُخبرَ متى هو سَيَظْهرُ
    Sana o kapıyı hava karardıktan sonra asla açma demiştim! Open Subtitles - قُلتُ بأنّنا لا يَجِبُ أبَداً أنْ نَفْتحَ في الليل!
    Bir insanın gölgesi, asla ait olduğu adamı terketmez. Open Subtitles ظِلّ رجل لا يُمْكِنُه أبَداً هِجْر ذلك الرجلِ
    Ölümsüzlerden asla kaçmamalısın, yoksa onların dikkatini çekersin. Open Subtitles لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَرْكضَ مِنْ أيّ شئِ خالدِ فهذا يَجْذبُ إنتباههم
    - Ben asla pişman olmam. - Üzüntü duyabilirim ama bu aynı şey değil. Open Subtitles أنا لا يُمْكِنُني أبَداً أن أندم ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَشْعرَ بالأسى، لَكنَّه لَيسَ نفس الشيءِ
    Anlaşılan İngilizler 1857 isyanını asla unutmayacak. Open Subtitles يَبْدو أن البريطانيّين لن ينسوا أبَداً تمرُّد 857 1
    Gitmek isteyen birini asla alıkoymaman gerek, dedi. Open Subtitles ولا يجب أنْ يتراجع أبَداً شخص يُريدُ الصعود
    Bu asla kopartamayacağın bir bağ. Open Subtitles تلك رابطة أنت لا يُمْكِنُكَ أبَداً كسرها لا يُمْكِنُ أَنْ ننسى ..
    asla seks yapma. Open Subtitles أنت لا يُمْكِنُكَ أبَداً مُمَارَسَة الجنس.
    asla başkasından emir alma. Open Subtitles أنت لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَتْركَ الناس الآخرون يُخبرونَك ما العمل.
    Bunu asla yapma demiştim. Open Subtitles أخبرتُ بأنّك لا يَجِبُ أبَداً أنْ تُحاولَ ذلك.
    hiç kimse infazinin çabuk olmasini istememistir. Open Subtitles لَم يَطلُب أحَد أبَداً أن يُعدَمَ قَبلَ المَوعِد
    hiç kimsenin duygularını incitmemelisin. Open Subtitles أنت لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَآْذي مشاعر أي واحدِ.
    Bir daha bu parka hiç gelmeyeceğim. Söz. Open Subtitles أَعِدُ لا يَجِبُ أبَداً أنْ أَجيءَ إلى هذا متنزهِ الكلبِ ثانيةً.
    Selam bebeğim. Bir daha beni aramamanı söylememiş miydim? Open Subtitles أيها الطفل الرضيع إعتقدتُ بأنّني أخبرتُك لا يَجِبُ أبَداً أنْ تدْعوَني في العمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more