Aman Tanrım, o mayo içindeki kıçını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي أتحرق شوقــا لرؤية مؤخرته في زي النزال ذلك |
O bebek ile. l bir volkan haline küre o şey için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتحرق شوقا لكى أنقل هذا الشئ بعيدا الى بركان ما |
Onca acı ve kızgınlığın içinde iyi bir neden varsa öğrenmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، لو أن هناك سبب لكل هذا الألم والتأزم، أتحرق شوقاً لمعرفته |
Bu konuda konuşmaya can atıyordum zaten. Tek yaptığımız öpüşmekti. | Open Subtitles | حسناً، هذا عظيم، لقد كنت أتحرق شوقاً للتحدث عن هذا |
Ve ben o şerefsizi şimdi haklamak için ölüyorum. | Open Subtitles | صحيح؟ الآن, أنا أتحرق شوقاً لأمسك بهذا اللعين |
Aslında, becereceğim kadının göğüslerini alnıma dayamasını sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أتحرق لمضاجعة فتاة وثدييها تربتان فوق جبيني |
Evet, bunu nasıl yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أجل , أتحرق شوقاً لأرى كيف سوف تسير الامور هناك |
Gerçekten görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بهذا إني أتحرق شوقاً لرؤية ذلك |
Güneşi yeniden tenimde hissedebilmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتحرق شوقاً لاستشعار ضوء الشمس على جلدي ثانية |
Kahrolası fal kurabiyesi için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتحرق شوقاً للخروج من مدينة قرَّاء الحظ هذه |
Hayır, hayır, hayır, önemli değil. Seni çalışırken izlemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا, لا, لا, لاعليكِ أنا أتحرق شوقاً لرؤية ماتفعلينه |
Şahsen ben bu yılı geride bırakmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا عن نفسي أتحرق شوقاً لنسيان هذا العام |
Bu gece geç saate kadar kalamam... ..ama yarın seni görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني البقاء طويلاً الليلة لكني أتحرق شوقاً لرؤيتك مجدداً غداً |
Sırtını küçük siyah çizgilerle doldurmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتحرق شوقًا كي أملأ ظهره بخطوطٍ سوداء صغيرة. |
Büyüyüşünü izlemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتحرق شوقاً للتواجد وقتها ومشاهدة حدوث هذا |
Bu eskiden kalma geleneğimiz seninle oynamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ذلك من تقاليدنا العريقة كنتُ أتحرق شوقًا طوال الأسبوع لألعب هذه اللعبة معكِ |
Ben bu arta kalan yetenek için sabırsızlanıyorum. | TED | أتحرق شوقاً إلى هذه القدرات الكامنة. |
Seni fazlasıyla eğlendiren bu çiftle tanışmak için can atıyorum. | Open Subtitles | انني أتحرق للقاء صديقيّك أولئك و اللذان يبدو أنهما يروقان لكِ جداً |
Şunu eklemek isterim ki 10 yıl önce uzaylılar tarafından kaçırıldığımdan beri, ödeşmek için can atıyorum. | Open Subtitles | منذ أن اختطفتني الكائنات الفضائية منذ عشر سنوات كنت أتحرق شوقا الى الانتقام |
can sıkıcı oldu bu iş. Mahkemenin bitmesini bekleyemem. Buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | هذا سئ ، أتحرق لإنتهاء المحاكمه يجب أن نرحل |
O kayıt defterine bakmak için ölüyorum. | Open Subtitles | أتحرق شوقاً للإطلاع على ذاك السجل |
Noel günü ben basketbol seyrederken senin de seyreder gibi yapmanı sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أتحرق شوقاً لمشاهدة كرة السلة في عيد الميلاد بينما أنت تتظاهر بالمشاهدة معي. |