"أتخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • alıyorum
        
    • karar
        
    • verdi
        
    • i avladı
        
    • veriyorum
        
    Bu sefer kararı ben alıyorum. Open Subtitles دعينى أتخذ القرار ,يجب عليكم أن تذهبوا معاً
    Ben, Isabella Woodhouse seni John Knightley, nikahlı kocam olarak alıyorum. Open Subtitles أنا ايزابيلا وودهاوس , أتخذ المدعو جون نايتلي زوجا لي
    Duyduğuma göre, iştah artışı olası bir yan etkiymiş. ben de önlem alıyorum. Open Subtitles سمعت أن انفتاح الشهية من الأعراض الجانبية المحتملة لذا، إنني أتخذ الإجراءات الوقائية الضرورية
    Bu buyuk ulkenin baskani olarak, bazi gercekleri gordugumde karar vermek, benim isim. Open Subtitles إنها مهمتي لأجل ذلك البلد العظيم بأن أتخذ قرارات عقلانية عندما أعرف الحقائق
    Altı üstü kamyon şoförüyüm. Hiçbir şeye karar verecek yetkim yok. Open Subtitles و لا أتخذ أية قرارت و كل ما اُريده العوده لمنزلي
    Bu kararı kim verdi ve bundan merkezin haberi var mı acaba? Open Subtitles من أتخذ هذا القرار؟ وهل القيادة على علم بهذا الموقف؟
    Beni bayıltıp şeklime girerek zavallı Hermes'i avladı. Open Subtitles لقد ضربني و أتخذ شكلي لكي يتمكن من إفتراس هيرميز المسكين
    Anlaşma yaptık. Kararları ben veriyorum ve onunla konuşacaksın. Open Subtitles عقدنا أتفاقا، أنا أتخذ قراراتك وأقول أنك ستتحدثين إليه
    Bu işi ciddiye alıyorum. Tabii. Open Subtitles ــ أتخذ هذه الوظيفة بشكل جاد ــ بالطبع
    Hayatımda ilk kez hayatım için sorumluluğu ben alıyorum. Open Subtitles لمرة في حياتي أتخذ المسؤولية عن حياتي
    Sadece pozisyon alıyorum. Open Subtitles أتخذ الوضع المناسب فحسب
    çünkü ben bu işi ciddiye alıyorum. Open Subtitles لأني أتخذ هذا بجدية
    çünkü ben bu işi ciddiye alıyorum. Open Subtitles لأني أتخذ هذا بجدية
    Bunu temin etmek için önlemler alıyorum. Open Subtitles إني أتخذ الإجراءات لإثبات ذلك
    Şimdiki olayı da ciddiye alıyorum. Open Subtitles لذلك أنا أتخذ هذا بجديه الآن
    Aslında hayır çünkü ben onun fikrini almadan tek taraflı karar vermiyorum. Open Subtitles لا، في الواقع، لأنّني لا أتخذ قرارات من جانب واحد دون إشراكها.
    Vereceğim her karar için huysuz ve yaşlı bir bilgeden onay alamam. Open Subtitles ولا يمكنني أن أتخذ كل قرار بالنظر إلى حكمة رجل عجوز نكدي
    Nihai günlerimin bir kısmında, her seferinde yeniden başlamakta ve sıfırdan karar almakta özgürüm. TED أنا حر كي أبدأ شيئا جديدا كل مرة و كي أتخذ القرار من نقطة الصفر في بعض من تلك الأيام النهائية.
    Başkan kararını verdi. Artık durdurulamaz. Open Subtitles الرئيس لقد أتخذ قراره لا يُمكنه التوقف الآن.
    Ancak o bu kararı verdi diye krala sadık biriyle evlenmek zorunda değilsin. Open Subtitles لكنه أتخذ قرار للتو يعني ربما ليس عليك الزواج من مؤيد
    Beni bayıltıp şeklime girerek zavallı Hermes ve Scruffy'i avladı. Open Subtitles لقد ضربني و أتخذ شكلي لكي يتمكن من إفتراس هيرميز و سكرافي المسكينين
    Söz veriyorum bir karara varmadan önce tüm bunları dikkate alacağım, tamam mı? Open Subtitles أعدك بأن أجعل كل هذه في الحسبان حينما أتخذ قراري.. أطيب ذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more