tahmin edebiliyorum, aile hayatı, elişi örgü, çocuklar ve saire. | Open Subtitles | أتخيل كيف هي صورة الأسرة: حياكة، ونعال وكثير من الأطفال |
Eğlenceli bir şarkı bu. Annemin eğlenceli bir şey dinlediğini düşünemiyorum. | Open Subtitles | هذا ممتع، لا أتخيل أمي وهي تستمع إلى موسيقى ممتعة كهذه. |
Yetişkin biri eşliğinde avlanma olmaksızın beslenme alışkanlığının öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل الحال بدون تعلم التغذية بلا عنف من بالغ مسؤول. |
Böyle bir şeyi tahmin ediyordum, ama bu kadar çabuk yapacaklarını düşünmemiştim. | Open Subtitles | لقد تخيلت شيئا مثل ذلك ولكن لم أتخيل أن يفعلوها بهذة السرعة |
Daha önce hiç kullanmadım ama bu Sanırım eroin kullanmak gibi bir şey. | Open Subtitles | انا لا أتعاطى المخدرات القوية ولكني أتخيل هذه وأشعر وكأنها جرعة من الهيروين |
Kacırdıgın seyleri dusunmeye calısıyorum da, aklıma pek bir sey gelmiyor! | Open Subtitles | أحاول أن أتخيل ماذا فاتك ولكن لا شيء يخطر في بالي |
- Sadece bir hayal ürünüydü... - Hiç sanmıyorum, bayan. | Open Subtitles | عندما قلت ذلك ، أنا كنت فقط أتخيل أنا لا أعتقد ذلك |
Tıpkı ağaçların hareket ettiğini gördüğümde, ağaçların hışırtı sesi çıkardığını hayal etmem gibi. | TED | بنفس الطريقة عندما أرى شجرة تتحرك، عندها أتخيل أن الشجرة تصدر صوت الحفيف. |
Ama bunu bana sizin gibi birinin getireceğini hiç tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | لكني يجب أن أقول أني لم أتخيل شخصاً مثلك يسلمه لي |
Şu an ağzından ne hoş kelimeler döküldüğünü ancak tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أتخيل الآن أن لا شيء جميل سيخرج من فمك |
yanlış anlamayın ama, sizin gibi bir kızın böyle bir şey isstiyeceğin düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أقصد التطفل و لكني لا أتخيل فتاة مثلك تريد أن تفعل الكثير |
Kimsenin karın içinde bu kadar uzun süre kalıpta ayağa kalkabileceğini düşünemiyorum. | TED | فلم أتخيل أن أحداً كان قد بقي في الثلج كل هذه المدة أن يتمكن من النهوض لاحقاً |
Şu anda size duyduğum sevgiden ve saygıdan daha fazlasını düşünemiyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أتخيل أي احترام أو الصداقة أكبر من عندي لك الآن. |
ve ben bir çoğunuzun bu sene Haiti'deki insanlara bir şeyler gönderdiğinizi düşünüyorum | TED | وأنا أتخيل أن الكثير منكم قد تبرع بالقليل لسكان هايتي هذه السنة. |
Daha sonra boğazımın etrafında, diğerlerinin özgür iradelerini yok etmeye yarayan bir alet yerleştirildiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أتخيل بأنني أملك جهازًا يُرتدى حول الرقبة يصدر منه سائل مغناطيسي قادر على إلغاء حرية الإرادة لدى الآخرين. |
Joan Crawford hakkında iyi bir şey söyleyeceğini duyacak kadar yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أني سأعيش كفاية لأسمعك تقولي هذا كلام طيب عن جون كروفرد |
Ama köpeğimi öldürecek kadar aşşağılık olabileceğinizi düşünmemiştim. | Open Subtitles | لكننى لم أتخيل أن أحد منكم بهذا المستوى الدنىء ويقتل كلب ودود , ومسكين |
CA: Sanırım yakın zamanda New York'tan Long Beach'e yolcu taşımayı planlamıyorsunuz. | TED | أتخيل أنكم لا تعزمون على تقديم خدمات السفر للركاب من نيويورك الى لونغ بيتش عمّا قريب. |
Benim aklıma hemen, kızına zarar vermeye çalışan birisi olarak geliyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنني فقط أن أتخيل ما الذي ستفعله لشخص حاول إيذاء إبنتك. |
Kimsenin onu almak için çıkacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أتخيل أى أحد سوف يتم إلتقاطه |
Bu yüzden bir çocuk olarak beni dünyadan dünyaya, cümleden cümleye, cahillikten bilgiye taşıyan görünmez bir parmak hayal etmeyi öğrendim. | TED | في طفولتي، تعلّمت أن أتخيل إصبعًا غير مرئي يقودني من كلمةٍ إلى أخرى، من جملةٍ إلى أخرى، من الجهل إلى الرشد. |
Bu oldukça sık oluyor Tahminimce. öyle durumlarda ne yaparsın? | Open Subtitles | أتخيل بأن ذلك يحدث في معظم الأحيان و ما الذي تفعله عندها ؟ |
Dağların haydutlarla dolu olduğuna bir türlü inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أتخيل أن الجبال ممتلئة بقطاع الطرق |
Bu yüzden benim kuruntum diye düşündüm. | Open Subtitles | لا أدري تحديداً اعتقدت أنني أتخيل أموراً |
Bana mı öyle geliyor yoksa burası farklı mı görünüyor? | Open Subtitles | هل أنا أتخيل أم أن هذا المكان يبدو مختلفاً ؟ |
Seni hapsettiğim o kafesin de bana karşı olan öfkeni hafifletmediğini sanıyorum. | Open Subtitles | و أتخيل أن حبسك في ذلك الممر لم يخفف من غضبك تجاهي. |