Hala yüzüme döktüğün şarabın tadını alabiliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أزال أتذوق النبيذ الذى ألقيتيه في وجهي. |
Bir gün, seçkinliğin tadını çıkarırken... | Open Subtitles | في يوم من الأيام وبينما كنت أتذوق الخصوصية |
Farkındayım. Yapmanı istemezdim ama pamuk tadı alıyorum resmen. | Open Subtitles | أعلم , و أشعر بالسوء لطلبي لكنني أتذوق طعم القطن |
Yeni bardak mı istesem, yoksa dün gece soktuğun amın tadına mı baksam? | Open Subtitles | ماذا أفعل أطلب كأسا جديده أم أتذوق قذارتك؟ |
Daha önce pişmiş inek yememiştim. | Open Subtitles | لا أطبخ أبداً،لم أتذوق لحم بقرة كهذا من قبل |
Elbette, gerçek şu ki, daha önce Suarian yemeklerini hiç tatmamıştım. | Open Subtitles | بالطبع مع حقيقة أنني لم أتذوق طعام عربي من قبل |
İtiraf etmeliyim, ben onlardan hiç yemedim. | Open Subtitles | عليّ الإعتراف، لم أتذوق يوماً واحدة من تلك |
Ben onu yavaş yavaş becerirken alnından dökülen her damla terin tadını çıkaracağım. | Open Subtitles | أود أن أتذوق كل قطرة عرق من جبينه، بينما رباطي يشدد الخناق على عنقه |
Bağırsaklarım nihayet çalışıyor. Bırak da bu küçük zaferin tadını çıkarayım. | Open Subtitles | أحشائي بدأت تتحرك أخيراً دعني أتذوق هذه الإنتصارات لوهلة. |
Ajan Scully'nin çektiği çilenin tadını alıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأن أن أتذوق ماذا تشعر به العميلة سكالي ؟ |
Yiyeceklerin tadını eskisi gibi alamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتذوق الأشياء كما كنت أفعل |
Her dans edişimde veya kan tadı aldığımda seni düşüneceğim | Open Subtitles | وأنا دوما سأفكر فيك عندما أرقص أو أتذوق الدماء |
Farkındayım. Yapmanı istemezdim ama pamuk tadı alıyorum resmen. | Open Subtitles | أعلم , و أشعر بالسوء لطلبي لكنني أتذوق طعم القطن |
Özür dilerim, çok tatlısınız ama o tadı hiç elde edemedim. | Open Subtitles | أنا آسف، أنتِ جميلة أنا لم أتذوق هذا فحسب |
Daha önce hiçbirini tadına bakmadım. Bu yüzden tadının iyi ya da kötü olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لم أتذوق أبداً أحدها بنفسي ولذلك لا يمكنني حقاً أن أخبركِ إن كانت جيدة أم لا |
Kadınlar tuvaletinde kekin tadına bakmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً تريدون مني أنا أن أتذوق كب الكيك خاصتكم في حمام النساء ؟ |
Kahire'den beri yememiştim. | Open Subtitles | أنا لم أتذوق هذا النبات منذ كنتُ بالقاهرة |
Bu vahşi içkiyi hiç tatmamıştım. | Open Subtitles | لم أتذوق شيئ رديئ مثل هذا فى حياتى |
Dürüstçe söyleyebilirim ki hayatımda böyle pirzola yemedim | Open Subtitles | يمكن أن أقول أني لم أتذوق أضلاعاً أشهى في حياتي. |
Biradan mı yoksa sesinin tonundan mı bilemiyorum ama, acı bir tat alıyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً هل السبب من الجعة أم صوتك لكني أتذوق الكثير من المرارة |
Kalmak ve ilk şampanyamı tatmak istiyorum | Open Subtitles | أود أن أبقى و أتذوق الشمبانيا للمرة الأولى |
Selam Claudius Lapsus, tadayım. | Open Subtitles | سلام, كلاوديوس لابسوس, دعني أتذوق |
Basitçe, ebediyen katıksız savaş sarhoşluğunu tatmayı dilerim... | Open Subtitles | ! أريد أن أتذوق ملذات لا نهاية لها من الحرب |
Dünyadaki en harika Coq Au Riesling olabilirdi ama bunu herhangi biri yapabilir çünkü tarifi tadıyorum. | Open Subtitles | حسناً ،ممكن أن يكون أفضل كوك أو ريسلينغ) في العالم) لكن قد يصنعها أي أحد بعد ذلك 'لأنني أتذوق الوصفة |
İşleri benim için kolaylaştırmayacak ama idrarı tattığımı gördüğünde olay değişmeye başladı. | Open Subtitles | كانت لن تتساهل معي لكن عندما رأتني أتذوق البول بدأت الأوضاع تتغير |