Huzur içinde Ölmesine izin vermek hayatımda verdiğim en zor karardı. Doktorların söylediği o sözleri gün be gün beraberimde taşıdım. | TED | كان ذلك أصعب قرار اتخذته في حياتي، أن أتركها تموت بسلام، ومازلت أحمل كلمات أولائك الأطباء معي كل يوم. |
Beklenen an geldi. Onun Ölmesine izin vermeyeceğim. Çok cesursunuz şövalye. | Open Subtitles | إنه الوقت المحدد، لقد حان الوقت لن أتركها تموت |
Duyguların zamanı sona erdi. Beklenen an geldi. Onun Ölmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنه الوقت المحدد، لقد حان الوقت لن أتركها تموت |
Ailesi o kadar üzülmüştü ki Ölmesine izin veremedim. | Open Subtitles | ووالداها كانا منكسران جدا أنا,أنا,أنالم أستطع أن أتركها تموت |
Yatak odasında varlığını gerekli bulmasaydım yüzsüzlüğüyle Ölmesine izin verirdim. | Open Subtitles | وأنا قد أتركها تموت جزاءاً لها على وقاحتها، لو لم يكن وجودها في غرفة نومي ضرورة ملحة لي. |
Onun öylece Ölmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | لم يسعني فحسب أن أتركها تموت |
Hayır, Ölmesine izin veremem. | Open Subtitles | لا، لن أتركها تموت. |
Ölmesine izin vermem. | Open Subtitles | سوف لن أتركها تموت |
Mary. Ölmesine izin verebilirdim. | Open Subtitles | ماري, كان يجب أن أتركها تموت |
Burada durup Ölmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقف هنا و أتركها تموت! |
Ölmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتركها تموت |