Sözkonusu olan benim ve tüm istediğim güzel olmak, John Plumptre'nin beni sevmesi ve Anna'nın Benle evlendiği gibi onunla evlenmek. | Open Subtitles | هذه أنا ,و كل ما أريده أن أكون فتاة و جميلة و أن يحبني جون بلمتري و أتزوجه كما تزوجت آنا من بن |
Her zaman konu buna gelirse evlenmek zorunda olmadığımı söylerdin. | Open Subtitles | لطالما قلتِ من أنه لن يكون عليّ أن أتزوجه عندما يحين هذا |
En nadide hazineyi kim getirirse, onunla evleneceğim. | Open Subtitles | وفى القمر السابع إسمح لهم بالعودة ومن سيجلب الكنز النادر سوف أتزوجه |
Bana evlenme teklif ettiğinde altı aydır çıkıyorduk. | Open Subtitles | لقد تواعدنا لمدة 6 شهور عندما طلب مني أن أتزوجه |
Kendisiyle evlenmemi isteyen bir sürü mektup yazmıştı onları bir kutuda saklamıştım. | Open Subtitles | لقد كتب لي عدة رسائل يطلب مني بها أن أتزوجه و قد كنت أتكتم على هذه الرسائل بصدري |
Hey, hey, kesinlikle evlenmeyeceğim tek kişi Darcy. | Open Subtitles | توقف, توقف, أكثر شخص لن أتزوجه هو (دارسي). |
Her halükarda yanılıyorsun. Onunla evlenmek zorundayım. | Open Subtitles | ولكنك مخطئ على أيه حال يجب عليّ أن أتزوجه |
Hoşlanmayı bırak. Hatta onla evlenmek istiyordum. | Open Subtitles | لم يكن مجرد إعجاب لقد أردت أن أتزوجه فعلاً |
evleneceğim adam o uçakta. | Open Subtitles | الرجل الذي كان من المفترض أن أتزوجه على متن هذه الطائرة |
İlgilendiğim tek şey evleneceğim adamın sen olduğu. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي يهمني هو أن الرجل الذي أتزوجه هو انت |
Ataerkil olan bir toplumda yaşayan bir kadın olarak evleneceğim adamı seçmek konusunda temkinli olmalıyım. | Open Subtitles | كأمرأه من مجتمع تابع للبابويه فيجب أن اتحلى بالحذر عندما تصل الأمور للرجل الذي أتزوجه. |
Sonra evlenme teklif etti ve yüzüğü avucuma k oydu. | Open Subtitles | و طلب من أن أتزوجه و وضع الخاتم في يدي |
- Allen bana evlenme teklif etti. - Başkasına âşığım. | Open Subtitles | لقد طلب "آلن" أن أتزوجه إنني واقعة في حب شخص أخر |
Jack Durrance bana evlenme teklif etti. | Open Subtitles | ...جاك دورانس قد طلب مني أن أتزوجه |
Üstelik, annesi onunla evlenmemi istemez. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن أمه لا تريدني أن أتزوجه |
- Sanırım sen tam olarak evlenmemi isteyecekleri türde birisin. | Open Subtitles | نوع الشخص الذي يريدونني أن أتزوجه |
Onunla evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | . ما زلت لن أتزوجه |
Onunla evlenmeye söz verene kadar oyuna devam edemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | ولا يمكنه أن يستمر بالمسرحية او اي شيء آخر حتى تعهدت بأن أتزوجه. |
Onu çok seviyorum. Ama anne, ben Adam ile evlenmiyorum. | Open Subtitles | أنا أحبها كثيراً - لكن أمي , أنا لا أتزوجه - |
evlenmeyi düşündüğüm adamın hayatını tehlikeye atıp bana hiç danışmadan Yıldız Geçidi'nden geçmesini bilmemden. | Open Subtitles | من معرفة أن الرجل الذى كان من المفترض أن أتزوجه قد خاطر بحياته وعبر بوابة النجوم بدون أن يحدثني عن ذلك |
Bana söylenen hiçbir adamla evlenmedim. | Open Subtitles | لن أتزوج أبداً أي رجل قيل لي أن أتزوجه |
Hayatım boyunca bana eğer birini bulmazsam evlenmezsem, kendimi gerdek gecesine kadar tutmazsam hemen çocuk yapmazsam vesaire vesaire Tanrı'nın bana bakışı değişir diye söylediler. | Open Subtitles | تم اخباري منذ صغري أنني اذا لم أجد شاباً و أتزوجه و أحفظ نفسي إلى ليلة الزفاف و ثمّ أحظى بالأولاد فوراً .. و ما إلى ذلك |
Onunla evleneceğimi ve çocuğunu doğuracağımı söyledim. | Open Subtitles | . قلت أننى أريد أن أتزوجه وهو لدية أطفال |
En baştan onunla evlenmemeliydim, sadece-- | Open Subtitles | ...لم يكن عليّ أن أتزوجه بالمقام الأول فقط |
Edison'a onunla evlenemeyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرت إيديسون أنني لن أتزوجه. |