"أتطلّع" - Translation from Arabic to Turkish

    • dört gözle bekliyorum
        
    • iple çekiyorum
        
    • sabırsızlıkla bekliyorum
        
    • için sabırsızlanıyorum
        
    • can atıyorum
        
    • olduğumuz yerde
        
    • sabırsızlanıyordum
        
    • dört gözle bekliyordum
        
    • beklediğim
        
    Mektuplarınızı dört gözle bekliyorum, ve bir gün sizle tanışmayı da. Open Subtitles إنني أتطلّع قدمًا إلى مراسلتنا. على أمل أن نلتقي ذات يوم.
    Senin işinde gözüm yok. Ev işlerine dönmenizi dört gözle bekliyorum. Open Subtitles أجل، أتطلّع إلى مهمتك في التدبير المنزلي.
    Uzun zamandır ilk kez, bir Sevgililer Günü yemeğini iple çekiyorum. Open Subtitles أشعر كأنّني ولأوّل مرّة منذ وقت طويل، أتطلّع لعيد الحب هذا
    Söyleyecek bir şeyin olduğunda seni dinlemeyi için sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles وأنا أتطلّع كي ما أسمع منك عندما يكون عندك شيء تحب قوله.
    Ve kanun gücü yaptırımlarına çağdaş yaklaşım hakkındaki görüşlerimi paylaşma fırsatı için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles و أتطلّع قدماً للفرصة كي أشارك . أفكاريّ بشأن النهج الحديث لإنفاذ القانون
    Gerçek gün ışığı ve biraz temiz hava için geri dönmeye can atıyorum. Open Subtitles أتطلّع للعودة إلى بعض من إشراقة الشمس الحقيقية وبعض الهواء النقي.
    Geçmişe işlerken olduğumuz yerde sayıyoruz... Open Subtitles أتطلّع للمستقبل* *تاركًا الماضي وراء ظهري
    Yeni hareketlerimi yapmak için sabırsızlanıyordum. Open Subtitles أنا كنت أتطلّع لفعل بعضٍ من حركاتي الجديدة لكن لا بأس
    İtiraf etmeliyim ki seninle yeniden çalışmayı dört gözle bekliyordum. Open Subtitles أنا يجب أن أقول بأنّني أتطلّع للعمل معك ثانية.
    Seninle harika bir hayat paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Open Subtitles و أتطلّع للإشتراك معك في هذه الحياة العظيمة
    İlk maçımı dört gözle bekliyorum, o zaman nihayet seni görebileceğim. Open Subtitles لذا أتطلّع حقا إلى مباراتي الأولى حتي يمكن في النهاية أن أراك
    O şerefsizin eve döneceği zamanı dört gözle bekliyorum. Open Subtitles أنا أتطلّع لمفاجأة السافل عندما يرجع للمنزل
    Bu şey ateşli geçecek. Bu toplantıyı iple çekiyorum. - Ben de, Bob. Open Subtitles السيناريو قنبلة، أشعر بذلك أتطلّع لهذا الاجتماع
    Güzeli Cumartesi öğleden sonra görüşürüz. Ben de iple çekiyorum. Open Subtitles جيّد، أراك مساء السبت أتطلّع لرؤيتك أيضاً
    73. sezonumuz yarın açılıyor ve hepinizi orada görmeyi iple çekiyorum. Open Subtitles أتطلّع لرؤية جميعاً ليلة الغد في بداية موسم الثالث والسبعون
    sabırsızlıkla bekliyorum. Bu olaya daha önce hiç katılamamıştım. Open Subtitles أتطلّع لذلك لم أقم بتغطية هذا الحدث من قبل
    Bu ülkeye tekrardan hizmet verebileceği günü sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles و أتطلّع إلى اليوم الذي يصبح فيه قادراً على خدمة هذا البلد مجدّداً
    Tam olarak değil ama farkları öğrenmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles ليس كلّياً، لكنّي أتطلّع لمعرفة أوجه الفرق.
    Birkaç dakikalığına gitmek zorundayım ama bu konu hakkında konuşmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles علي الذهاب لدقائق معدودة، لكنني أتطلّع للتحدث أكثر بشأن هذا.
    Dünyaca ünlü martininle kavuşmaya can atıyorum. Open Subtitles أتطلّع إلى كأس من المارتيني الخاص بك المشهور عالمياً.
    Geçmişe işlerken olduğumuz yerde sayıyoruz... Open Subtitles أتطلّع للمستقبل* *تاركًا الماضي وراء ظهري
    Sana defolup gitmeni söylemek için sabırsızlanıyordum. Open Subtitles كنت أتطلّع حقاً أن أخبرك أن ترحلي
    Dokuz ay boyunca viski tatmayı özlemeyi dört gözle bekliyordum. Open Subtitles كنت أتطلّع لأفقد طعم الويسكي لمُدّة تسعة أشهر.
    Aslını sorarsan, ultrasonda o küçücük şeyinin gölgesini gördüğüm andan beri sabırsızlıkla beklediğim bir an. Open Subtitles وفي الواقع، أن أتطلّع إليها منذ أن رأيت ظل عضوه في صورة السونار الأولى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more