Bunun bir çekiciliği olduğunu anlıyorum... ama başkalarını da yanına alıp oraya böyle gidemez. | Open Subtitles | أتفهم أن للأمر جاذبيته لكن يجب ألا يتصرف من تلقاء نفسه بحيث يهوي الآخرون معه |
Çok üzücü olduğunu anlıyorum ama gerçekten yardımın gerek. | Open Subtitles | أتفهم أن هذآ الأمر مربك جداً ولكننآ بحاجة إلى مسآعدتكِ |
Anladığım kadarıyla birkaçınız kendisiyle paylaşmak için birkaç özel eşya getirmiş. | Open Subtitles | أتفهم أن واحد أو اثنين منكم أحضر شيئاً شخصياً ليشاركها معها |
Anladığım kadarıyla gelen mürebbiyeleri tutmada çok zorlanıyor. | Open Subtitles | أتفهم أن لديه صعوبة في الاحتفاظ بالمربيات هناك |
Tatlım, ikiniz için de bunun üzücü olmasını anlıyorum. | Open Subtitles | اوه عزيزتي أنا أتفهم أن الموضوع يضايقك يضايقكم جميعاً |
Şirketi devralma teşebbüsünü engellemek için bir stratejiniz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أن لديكَ إستراتيجية لـ هزيمة محاولة الإستيلاء |
Alkolün kadınların çıldırmasına sebep olan bir şeyi tahrik etmesini anlıyorum ama şu an gerçekten zeki Amy ile konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أتفهم أن الكحول قد أثارت أياً كان متواجداً ليجعل البنت مجنونة لكنني أريد حقاً الحديث إلى (آيمي) الذكية الآن |
San Brendan'dan ayrılmasının bu problem ile... ilgili olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهم أن نقله مؤخراً من سانت بريندان قد يكون متعلقاً بهذه المشكلة |
Poliçenin sınırlı olduğunu anlıyorum ama en son konuştuğumuzda uzatma isteyebileceğim söylenmişti. | Open Subtitles | أتفهم أن السياسة لديها تخصيص هذه الأيام ولكن أخر مرة تحدثنا، قيل لي أنني قد أحصل على تمدد |
Bazen yardım elini görmenin zor olduğunu anlıyorum, etrafta silahlar, yabancı adamlar ve onca karmaşa varken bu zor. | Open Subtitles | أتفهم أن من الصعب رؤية الأيادي التي تساعد وبحوزتها كل هذه البنادق والرجال الغريبين .والفوضى وما لديك أنت |
Bu hataların bedelleri olduğunu anlıyorum. | TED | أنا أتفهم أن هناك ثمن لهذه الأخطاء. |
Yapmamak için muhtemelen iyi bir bahanen olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهم أن لديكِ عُذر جيد لعدم إنجازك هذا |
Yani ayrılmanın ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | ... أناأعنيانه أتفهم أن الأمر سيكون صعب عليكِ |
Anladığım kadarıyla uçuş güvertesinde moraller pek iyi değil. | Open Subtitles | أتفهم أن الروح المعنوية قد أنخفضت قليلاً بحظيرة الطيران |
Anladığım kadarıyla şehirdeki en fazla emlağın sahibi aileniz. | Open Subtitles | أتفهم أن عائلتكَ أكبر عائلة مالكة للعقارات بالبلدة. |
Leonard, Anladığım kadarıyla bazı insanlar eş bulmak için bar veya meyhane gibi sosyal buluşma yerlerine gidiyor. | Open Subtitles | أتفهم أن بعض الناس يجدون الشركاء في اماكن تجمّع كالحانات |
Çok neşeli bir zaman geçirmek isteyen küçük bir prensesimiz varmış Anladığım kadarıyla. | Open Subtitles | انا أتفهم أن هناك أميرة لكننا نريد أن نحظى بوقت من المرح |
Bir dakika... üçünüzün takımda olmasını anlıyorum da-- | Open Subtitles | انتظر, أتفهم أن ثلاثتكم بالفريق |
Bazılarınızın "karışık duygular" içerisinde olmasını anlıyorum. | Open Subtitles | "أتفهم أن لدى البعض "مشاعر مختلطة |
Bunun sıra dışı bir istek olduğunu biliyorum ve endişelerinizi giderecek her şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | لكني أتفهم أن هذا ليس بطلب طبيعي، وسألبي لك أي مطلب ليزيح القلق عنك. |
Bunun senin için tam bir şok olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أتفهم أن هذه صدمة بالنسبة لك. |
Scottie Hargrave'in sana iş teklif etmesini anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهم أن (سكوتي هارجريف) قد عرضت عليك وظيفة |