"أتكلم معك" - Translation from Arabic to Turkish

• Seninle konuşmam
• Seninle konuşmak
• Seninle konuşmuyorum
• seninle konuşuyorum
• seninle konuşabilir
• konuşabilir miyiz
• Sizinle konuşmak
• Sizinle konuşmam
• Sizinle konuşabilir
• sana söylüyorum
• seninle konuşmayacağım
• Seninle konuşurken

Ivan, Seninle konuşmam gerek, çok acil!
إيفان .. يجب أن أتكلم معك إنها مسألة حياة أو موت

Alvin, geç oldu. Biliyorum, ama Seninle konuşmam gerekiyor.
أعلم ذلك، ولكنني أريد أن أتكلم معك الآن.

Düzenlediğin yemek ve Seninle konuşmak için geldim.
لقد جئت لكي أحضر مأدبة عشاءك و لكي أتكلم معك

Seninle konuşmak istiyorum. Ayrıca kızla da. Kız nerede?
أريد أن أتكلم معك و إلى الفتاة ايضاً، أين هي؟

Artık Seninle konuşmuyorum. Artık fısıldayacağım.
أنا لن أتكلم معك مره أخرى في الحقيقة , سوف أهمس

Stefano, sadece seninle konuşuyorum başkalarıyla değil.
ستيفانو، أنا أتكلم معك فقط ليس مع أي شخص آخر

seninle konuşabilir miyiz?
! هل يمكنني أن أتكلم معك لخمس دقائق . مستحيل -

Evet şu anda polis için çalışıyorum ve Seninle konuşmam gereken şeyler var.
حالياً أنا أعمل في الشرطة وهناك شيء أريد أن أتكلم معك عنه

Aslında buraya yemek yemek için gelmedim. Seninle konuşmam lazım.
في الحقيقة, أنا لست هنا لآكل أريدان أتكلم معك

Bana tekrar çıkma teklif etti, ben de evet dedim ardından ilk önce Seninle konuşmam gerektiğini düşündüm.
حسنا, لقد طلب مني بالخروج معه مجددا و وافقت على ذلك ثم فكرت أنه يجب علي أن أتكلم معك اولا

Lüks dairende saklanıp durma. Seninle konuşmak istiyorum.
لا تختبئ وراء شقتك المبهرجة أريد أن أتكلم معك

Yaşam düzenini değiştirmekten söz açılmışken bir şey hakkında, daha doğrusu biri hakkında Seninle konuşmak istiyorum.
بمناسبة الكلام عن أن الحياة تتغير يوجد شيء أو حقيقة شخص أريد أن أتكلم معك عنه

Bir kelime daha yok. Seninle konuşmuyorum. Seçeneklerin başkalarını tehlikeye sokuyor.
ليس هناك كلمة اخرى أنا لن أتكلم معك

seninle konuşuyorum.
رايموند، دع هذه أحاول أن أتكلم معك

- Jack, seninle konuşabilir miyim?
هل بالإمكان أن أتكلم معك ؟

- Tamam o benimle çekil. Teğmen, sizinle özel olarak konuşabilir miyiz?
حضرة الملازم، أود أن أتكلم معك على انفراد من فضلك

Eğer biraz beklerseniz, Sizinle konuşmak istiyorum.
لو يمكنك البقاء قليلاً فأريد أن أتكلم معك.

Dr. Hendrix, polis. Sizinle konuşmam gerek.
دكتور هندريكس، هنا الشرطة أريد أن أتكلم معك

- Sizinle konuşabilir miyim?
-هل لى أن أتكلم معك ؟

Sen de! sana söylüyorum!
انت أيضاً أتكلم معك

Böyle kendini kaybetmiş bir durumdayken seninle konuşmayacağım.
أنا لن أتكلم معك حتى تصبح تتمكن السيطرة على هذا الموقف.

Sırf odadaki zaman değil. Seninle konuşurken, seni dinlerken aramızda bir bağ oluştu. 18 yaşında olduğunu unuttum, sen de benim--
عندما كنت أتكلم معك, الإستماع عند تواصلنا, نسيت بأنك في الـ18.