Seni bir şeyle suçlamıyorum. Akıllı olduğunu söylüyorum. Bu çok iyi. | Open Subtitles | أنّي لا أتهمك بأيّ شيء أنّي أقول أنك ذكي، وهذا جيّد. |
Seni bir şeyle suçlamıyorum ama bir karı koca hafta sonu romantik bir otele gidip ayrı ayrı vakit geçirirse akla, evliliklerinde sorun olduğu gelir. | Open Subtitles | لا أتهمك بشيء ولكن رجل و زوجته يحصلون على غرفة في فندق من أجل عطلة أسبوع رومانسية ثم يقضيان الأسبوع بالكامل مفترقين |
Tabii ki, şimdilik sizi hiçbir şeyle suçlamıyorum. | Open Subtitles | هو السلاح الذي تم به قتل فيليب نيوفيل. بالطبع لا أتهمك بهذا. |
Seni arkamdan bir düşman ajanıyla arkadaşlık kurmaktan suçluyorum. | Open Subtitles | وأنا أتهمك بالتواطيء مع عميل عدو من ورائيّ. |
Sanki beni bir şeyle itham ediyorsun gibi? | Open Subtitles | -يبدوا انكَ تتهمني بشيء . -أنا لا أتهمك بأيّ شيء . |
Biraz yardımcı ol. Henüz seni hiçbir şeyle suçlamadım. | Open Subtitles | أنت تُساعدني ، لم أتهمك بأى شيء بعد |
İster misin suçlanmayı? Böylece bir de avukatın olur. Hayır. | Open Subtitles | هل تريدني أن أتهمك لكي تحصلي على محامي؟ |
Senin beni suçladığın şeylerden en az benim seni suçladığım şeyler kadar suçluyum. | Open Subtitles | أوه،أنا لست مذنبًا بعد الآن بما اتهمتني به أكثر مما أنا مذنب بما أتهمك أنا به |
Yakalandığn! | Open Subtitles | أنا أتهمك |
Seni suçlamamalıydım, özür dilerim. | Open Subtitles | لا يفترض بى أن أتهمك و أنا أعتذر |
- Hiçbir şeyle suçlamıyorum. - O adam için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | أنا لست أتهمك بأى شئ أنا أفعل كل شئ لهذا الرجل |
Sizi hiçbir şey için suçlamıyorum. | Open Subtitles | والهروب، لا يعني أن لدي أي علاقة بإختفائها. أنا لا أتهمك بأي شيء. |
Seni hiçbir şey için suçlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتهمك بأي شئ الآن سوى بسوء الحكم على الأمور |
- Seni hiçbir şeyle suçlamıyorum. - Sen. - Düşündüğün bu. | Open Subtitles | ـ أنا لا أتهمك بأي شئ ـ هكذا تعتقدين |
Seni hiçbir şey için suçlamıyorum. Sadece ne gördüysem onu söylüyorum. | Open Subtitles | لم أتهمك بأيّ شيء فقط أخبرك بما رأيت |
Savunmacı olma. Seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا تتصرّف بدفاعيّة أنا لا أتهمك |
Sizi suçlamıyorum. Sizi tuzağa düşürmeye de çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتهمك إني لا أحاول الكيد لك |
Seni hiçbir şeyle suçlamıyorum. | Open Subtitles | لست أتهمك بأيّ شيء " 2-22، سرقة " |
Seni suçlamıyorum, sadece soruyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتهمك أنا مجرد اسأل |
Sizi, herkesin önünde kutsal makamların bir madrabaz gibi ticaretini yapmakla suçluyorum. | Open Subtitles | أتهمك علناً بالتجارة بالمناصب المقدسة كبائعِ متجول |
Seni uçak kaçırmayla itham etmedim. | Open Subtitles | لم أتهمك بالإختطاف. |
- Seni henüz bir şeyle suçlamadım, Ascher. | Open Subtitles | -لا أتهمك بأي شيء بعد يا "آشر " |
Yalancı şahitlikle suçlanmayı da mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد مني أن أتهمك أيضاً بحنث اليمين؟ |
Senin beni suçladığın şeylerden en az benim seni suçladığım şeyler kadar suçluyum. | Open Subtitles | أوه،أنا لست مذنبًا بعد الآن بما اتهمتني به أكثر مما أنا مذنب بما أتهمك أنا به |
Yakalandığn! | Open Subtitles | أنا أتهمك |
Seni etrafında dolandığın için suçlamamalıydım. | Open Subtitles | لم يكن يجب أن أتهمك بالحوم حولي |
Hey avcı şimdi beni bırakırsan seni suçlamayacağım. | Open Subtitles | أيها المطارد إن تركتني الآن فلن أتهمك |
Çünkü eğer şeytan çıkarmaya izin verdinizse ve öldüyse cinayete ortak olmaktan tutuklanabilirsiniz. | Open Subtitles | لأنه ان منعت عمليات طرد الارواح و مات بسببها يمكنني ان أتهمك بالشراكة في جريمة قتل |