Sabahtan beri arıyorum ama henüz cevap vermediler. | Open Subtitles | ظللتُ أتّصل به طوال الصباح ولم يعاود الاتصال بي بعد |
- Ne yapıyorsun? - Polisi arıyorum. | Open Subtitles | إنني أتّصل بالشُرطة سيوقّعون لكِ مُخالفة |
Bugün en iyi arkadaşımın dul eşini aradım ve tek çocuğunun öldüğünü haber verdim. | Open Subtitles | كان علي اليوم أن أتّصل بأرملة أعز صديق لي و أخبرها أن ابنها الوحيد قد مات |
Avukatımı arayıp bütün bu işleri ona sorsan nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيك بأن أتّصل بمحاميّ ليشرح مسألة ماضيّ لك؟ |
Pulun olmadığına göre polisi aramam gerekiyor. | Open Subtitles | إن لم يكن لديك ملصق يفترض بي أن أتّصل بالشرطة |
Yeni zenginleri arayayım mı? | Open Subtitles | هل تريدني أن أتّصل لأبحث عن الغني حديثا؟ |
Avukatımı aramalıyım. Hemen dönerim. Hiçbir yere kaybolma. | Open Subtitles | يجب أن أتّصل بالمحامي الخاصّ بي سأعود بعد قليل، لا تبرح مكانك |
- Hayır. Ama eğer olursa, arayacağım ilk kişi sensin. | Open Subtitles | لكن لو أردتُ مُساعدة، فستكون أوّل من أتّصل به. |
Çocuk Suçları'nı arıyorum. Onları ben gözaltına almak istemiyorum. | Open Subtitles | أتّصل بخدمات الأحداث لا أريدهم أن يأخذوها إلى المقاطعة للحجز |
Arada bir, sırf telesekreterdeki sesini duymak için onu arıyorum. | Open Subtitles | من حين لآخر، أتّصل فقط لأسمع صوتها على المجيب |
Çocuk Suçları'nı arıyorum. Onları ben gözaltına almak istemiyorum. | Open Subtitles | أتّصل بخدمات الأحداث لا أريدهم أن يأخذوها إلى المقاطعة للحجز |
Bu gece dışarı çıkacaktım, iptal etmek için aradım. Aptal olma. | Open Subtitles | كان لدى ميعاد الليلة لذا كان لابدّ أن أتّصل وألغيه |
Önümüzdeki Cuma, ayın 24'ünde saat 7'deki seçmenizi hatırlatmak için aradım. | Open Subtitles | أتّصل فقط لتأكيد موعدك يوم الجمعة القادم في 24 من الشهر، السابعة مساءً |
Hayır, kandırıldığımızı söylemek için aradım. | Open Subtitles | كلا ، أتّصل لأقول لكَ بأنّ كلينا تم خداعه |
Ben sadece arayıp geçen akşamki yemek için teşekkür etmek istemiştim. | Open Subtitles | ... أردت فقط أن ... أتّصل وأقول شكرا لعشاء ليلة أمس |
Dosyayı aldığımızda onları aramam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أتّصل بهم عندما نحصل على الملف |
Ben seni arayayım mı? Sağ ol. | Open Subtitles | بوجا هلّ بالإمكان أن أنا أتّصل ثانية بك؟ |
Cep telefonumun şarjı bitti. Bir kız arkadaşımı aramalıyım... | Open Subtitles | بطارية هاتفي الخلوي توشك على الإنتهاء، يجب أن أتّصل بصديقتي... |
Bir sorun çıkarsa acil yardımı arayacağım. | Open Subtitles | أغلق الأبواب، أتّصل بـ911 إن حدث أىّ شيئ |
Ama seni nasıl arayacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لكنّي لم أعرف كيف أتّصل بك، والآن وفجأة، |
Ya bunu kendiniz yaparsınız ya da polisi ararım. | Open Subtitles | هل يمكن أن تعالج ذلك أو يجب أن أتّصل بالشرطة؟ |
Bir arama izni çıkarmak için aramıştım. | Open Subtitles | أتّصل لطلب أمر قضائي من مُساعد المُدّعي العام. |
Evet. Ciyakladığım zaman sizi aramamı söyledi. - Gece veya gündüz. | Open Subtitles | أجل، وأخبرتني أن أتّصل بك في أيّ وقتٍ يحدث فيه ذلك |
Aslında, bu aptalca. Eğer siz bir şeylerin ortasındaysanız, sonra arayabilirim. | Open Subtitles | .إنّه أمر سخيف في الواقع .يمكنني أن أتّصل لاحقاً إن كنتنّّ مشغولات |
Gemi şu an ışık hızında ama çıktıkları anda onlarla iletişim kuracağım. | Open Subtitles | هذه السفينة في الانتقال الوميضيّ حاليًا، لكن حالما تفرغ، سأحاول أن أتّصل. |
Ara sıra büyümekte olduğun yetimhaneyi arıyordum. | Open Subtitles | كنت أتّصل بالدار من وقت لآخر بينما كنت تكبر |