"أثبتَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kanıtladı
        
    • kanıtladın
        
    • ispatladı
        
    Profesör bize şiddetin çok doğal bir şey olduğunu kanıtladı. Open Subtitles هو أكثر مِنْ ذلك. الأستاذ أثبتَ إلينا ذلك العنفِ طبيعيُ.
    Ne yaparsak yapalım hiçbir zaman hayatta kalmamızı istemeyeceklerdir. İnsanlığın her nesli gerçeğin bu olduğunu kanıtladı. Open Subtitles مهما فعلنا، سيظلّون إلى الأبد ضدّ نجاتنا و كلّ جيلٍ من البشر أثبتَ هذه الحقيقة
    Sanırım, sen bunu kanıtladın. Open Subtitles حسناً، أظن أنكَ أثبتَ ذلك فلـ ..
    Ve konu Skye olunca, objektif davranmadığını defalarca kanıtladın. Open Subtitles و لقد أثبتَ مرارًا و تكرارًا أنكَ لستَ موضوعيًا عندما يتعلق الأمر بِـ (سكاي)
    Greg biraz önce, Finn'in o atışı yapmak için cesedin yanına gidecek kadar vakti olduğunu ispatladı. Open Subtitles جريج فقط أثبتَ بأنّ ذلك وقتُ بما فيه الكفاية للفنلندي أنْ سلّمَ الطلقةَ النهائيةَ على الجسمِ.
    Güzel haber şu: CSI, öldürücü atışı senin yapmadığını ispatladı. Open Subtitles حَسناً، أخبار جيدة، CSIs أثبتَ أنت لَمْ تُرتكبْ a ضربة قاضية.
    Maris beni bıraktıktan sonra buraya taşınmam, başarısız olmadığımı kanıtladı. Open Subtitles دُخُول هنا بَعْدَ أَنْ تَخلّصَ ماريس منني أثبتَ بأنّني ما كُنْتُ a يُكملُ فشلاً. أَفْهمُ ذلك.
    Geleceğe son yolculuğumuz bunu kanıtladı. Open Subtitles سفرتنا الأخيرة إلى المستقبلِ أثبتَ ذلك.
    Haklı olduğumu kanıtladı. Open Subtitles أثبتَ بأنّني كُنتُ على حق.
    Caffrey başının çaresine bakabileceğini kanıtladı. Open Subtitles لقد أثبتَ (كافري) قدرته على الإعتناء بنفسِه
    - İyi olduğunu kanıtladı. Open Subtitles - أثبتَ بأنّه كَانَ جيدَ.
    Ayrıca Hodges da, bir insanın kendi kendini bağlayabileceğini kanıtladı. Open Subtitles وHodges أثبتَ بأنّه محتملُ
    Bu işte başarılı olduğunu kanıtladın. Open Subtitles لقد أثبتَ نفسك جديراً بهذا.
    Carmen'in yaptığını ona nasıl kanıtladın? Open Subtitles كيف أثبتَ أنّ (كارمن) من قتلته؟
    Fikrini kanıtladın. Open Subtitles -لقد أثبتَ وجهة نظرك
    Kan testi bebeğin benim olmadığını ispatladı. Open Subtitles التحليل أثبتَ أنه ليس طفلى.
    Efendim, tüm saygımla söylüyorum, Robson kendisini ispatladı. Open Subtitles سيدي، مع احترامي، لقد أثبتَ (روبسون) نفسَه
    - ...değerlerini nasıl ispatladı? Open Subtitles كيف أثبتَ قيمتها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more