Gece ışıkları kapatacaklarını söylediklerinde çocuklarıma güveniyorum. | TED | أثقُ في أطفالي عندما يقولون أنهم سيقومون بإطفاء الأضواء في الليل. |
- Bundan emin değiliz. Sırrımı kimseye söylemeyeceğine söz verdin. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | لسنا متأكدين من هذا لقد وعدتني بحفظ سرّي، إنّي أثقُ بكَ |
- Ve Alex burada yaşadığımız dersleri hatırlaman konusunda sana güveniyorum. | Open Subtitles | أثقُ بأنّكِ ستتذكرين الدروس، الذي تشركناها هنا |
Tamam, onu sevmiyorum. Arkadaşın Coyle'a güvenmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، إنهُ لا يُعجبُني أنا لا أثقُ بصديقِكَ كويل |
Bu hastanede sana güvenmiyorum ve kesinlikle benim için son derece önemli, 3 yıllık hastam için sana güvenmiyorum. - Ben - Hışş. | Open Subtitles | وبالتأكيدِ لا أثقُ بكِ مع من هو مريضي طيلة ثلاث سنوات وهو يهمّني بشدّة إن أردتِ البقاء في هذه الحالة، فستبتعدين عن طريقي |
Ne olduğunu bilmediğimi içtenlikle söyleyebilirim ancak Tanrının bize yol göstereceğine inanıyorum. | Open Subtitles | أستطيع القولَ بصراحةٍ أني لا أعرف مايحصل لكني أثقُ بأن الله سينيرنا |
Elbette güveniyorum. | Open Subtitles | بالطبع أثقُ بها. ماذا تقصدين بهذا السؤال؟ |
Çamaşırları yıkayıp kurutacaklarına güveniyorum. | Open Subtitles | فأنا أثقُ فيهم في تنظيف الملابس وتجفيفها. |
Sen dışarıda savaşıyorsun, hayatını riske atıyorsun ve ben sana hala güveniyorum. | Open Subtitles | أنتِ بالخارجِ تقاتلينَ وتخاطرينَ بحياتِك ولازلتُ أثقُ بكِ. |
Sende dışarıda hayatını tehlikeye atıyorsun ve ben sana hâlâ güveniyorum. | Open Subtitles | أنتِ بالخارجِ تقاتلينَ وتخاطرينَ بحياتِك ولازلتُ أثقُ بكِ. |
Birkaç saniyem var ama o adama hayatım üzerine güveniyorum. | Open Subtitles | حصلتُ على ثانيتين, ولكني... ؟ أثقُ بحياتي مع هذا الرجل |
Özgür dolaşmana izin veriyoruz, çünkü sana güveniyorum. | Open Subtitles | لأننا سمحنا لكِ أن تتنقلين بكلّ حريّة ولأني أثقُ بكِ، |
Immy. Sana kendimden daha çok güveniyorum. | Open Subtitles | إيمي, إني أثقُ بك أكثر من نفسي |
O şeye zerre kadar güvenmiyorum. Bu yüzden yardımın gerek. | Open Subtitles | لا أثقُ بذاك الشيء و لو لبرهة، لذا هذا ما أريدكَ أن تفعله |
Bana güvenmiyorlar. Ben de onlara güvenmiyorum. | Open Subtitles | إنهُم لا يَثقونَ بي أنا لا أثقُ بِهِم |
Bu küçük göçmene güvenmiyorum. | Open Subtitles | لا أثقُ بذلكَ الإسباني التافِه |
Sözünün eri olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنت تقول أنا أثقُ بِأنك رجُلً تفي بِوعودك |
Bakın arkadaşlar gelen bu müşteri bir tür iyi tanınan biri bu yüzden birbirinize sunduğunuz gizliliğin aynısını sunacağınıza inanıyorum. | Open Subtitles | أصغوا، يا جماعة، الزبون القادمُ إنه من نوعٍ خاص، لذا أثقُ أنكم ستبادلونني بنفس الخصوصية |
Senin gibi taşralı bir beyaza bu konuda neden güveneyim? | Open Subtitles | وكيف أثقُ بِـ"طائرٍ رماديّ" لبِناء السكّة الحديديّة؟ {\cH000004\3cH23FBF9} *لقب مِن ألقاب الغرب* |
Burada güvendiğim başka kimse yok. - Bu yüzden seni aradım. | Open Subtitles | ليس هناك من أثقُ به سواك، لذلك أتّصلُ بهاتفكَ المحمول. |
Bir daha bu tür bir iyilik istemeyeceğim, ama güvenebileceğim tek kişi de sendin. | Open Subtitles | لن أطلب صنيعاً كهذا ثانيةً قط، لكن أنتِ الوحيدة التي أثقُ بها |
güvenmediğim insanlarla iş yapmam. | Open Subtitles | عن ما هو العمل... إنني لا أقومُ .بأعمال معَ أناسٍ لا أثقُ بهم |
Eğer HR'ın patronu hala dışarıdaysa kime güvenebileceğimi bilemem. | Open Subtitles | إنْ كان رئيس الموارد البشرية مازال بالخارج فلا أعرفُ من أثقُ به. |