"أثناء العشاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemekte
        
    • Akşam yemeğinde
        
    • yemek sırasında
        
    • yemek boyunca
        
    • yemeğin ortasında
        
    yemekte seninle beraber ne kadar tatlı vakit geçirdiğimizi konuşuyorduk. Open Subtitles كنا نتحدث عن الوقت الممتع الذي أمضيناه أثناء العشاء برفقتك.
    yemekte sık sık bacak bacak üstüne at ve ayakkabını ayağının ucunda salla. Open Subtitles ضعي قدمك على الأخرى كثيرًا أثناء العشاء وببطء واجعلي الحذاء يتدلى من قدمك
    İyi bari, yemekte de televizyon seyretmeye mi başlayacaksın? Open Subtitles رائع هل تنوي مشاهدة التلفاز أثناء العشاء
    Akşam yemeğinde, babam olduğuna dair çok mantıklı şeyler söyledin. Open Subtitles قرّر. أثناء العشاء لقد جعلتَ من الأمر وكأنّ أبي القاتل.
    Hemen hemen. Zeki olanlar, kaçış hikâyesine yemek sırasında çalışıyorlar. Open Subtitles ولكن الأذكياء يعملون على قصة هروبهم أثناء العشاء
    Bu yüzden adres defterimdeki şehirler alfabetik ve çağrı cihazım yemek boyunca ötecek. Open Subtitles ولهذا دفتر عناويني مرتب بأسماء المدن ويرن جهز ندائى أثناء العشاء
    Bende güç zaten var. İyi. yemeğin ortasında sıvışıp yasak bir büyü yap ve ebediyen cezalandırılmayı göze al. Open Subtitles حسناً، تسلل أثناء العشاء وألقي تعويذة مُحرمة وخاطر بكل شئ.
    İyi bari, yemekte de televizyon seyretmeye mi başlayacaksın? Open Subtitles رائع هل تنوي مشاهدة التلفاز أثناء العشاء
    Sonra bakarız. yemekte telefona bakmayız. Open Subtitles سنجيب لاحقاً لا نجيب على الهاتف أثناء العشاء
    Canım, sıkma adamı. Kocan yemekte konuşmaktan haz etmiyor olabilir. Open Subtitles عزيزتي، لا تضغطي عليه لربما زوجك لا يحب الكلام أثناء العشاء
    Geçen akşam yemekte, bana söylediklerini yaptım. Open Subtitles نعم , الليلة الفائتة أثناء العشاء فعلت ما قلته لي
    Baba, yemekte saçma şakalar yapmayacaksın değil mi? Open Subtitles إذاً يا أبي أنتَ لن تقول أيّ نكتٍ غبية أثناء العشاء
    yemekte benimle konuşma şeklini duyduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أعتقد أنكِ سمعت كيف خاطبتني أثناء العشاء
    Akşam resmi yemekte konuşalım, olur mu? Open Subtitles لمَ لا نكمل حديثنا الليلة أثناء العشاء الرسمي؟
    Mesih'in son Akşam yemeğinde kullandığı çarmıha gerildiğinde kanının toplandığı... Open Subtitles الكأس التى إستعملها السيد المسيح أثناء العشاء الأخير الكأس التى حملت دمه عندما قاموا بصلبه
    Sağ ol, J.J. Akşam yemeğinde konuşulacak çok şey var. Open Subtitles شكرا جى جى يوجد كثير من الأشياء لنتحدث عنها أثناء العشاء الليلة
    Akşam yemeğinde konuşabileceğimiz bir konu var aslında. Open Subtitles هناك شيء يمكننا النقاش حوله أثناء العشاء
    yemek sırasında kapıya bakmayı seviyorum ve açıkçası pizzayı plastik tabaktan yemekten başka hiçbir şey beni bu kadar mutlu edemez. Open Subtitles وأحب أن أفتح الباب أثناء العشاء وبصراحة لاشئ يسعدني أكثر من أن أأكل البيتزا بصحن كرتون
    Halıları toplayıp, yemek sırasında her şeyi ayarlayacağız. Open Subtitles سنقوم بفرش السجاد، وكل شيء سيكون في مكانه أثناء العشاء.
    Aslında, yemek sırasında senin de adın geçti. Open Subtitles في الواقع، لقد جاء ذكرك أثناء العشاء
    Bu yüzden adres defterimdeki şehirler alfabetik ve çağrı cihazım yemek boyunca ötecek. Open Subtitles ولهذا دفتر عناويني مرتب بأسماء المدن ويرن جهز ندائى أثناء العشاء
    - Köpeğin yemek boyunca, dışarıda olması Vince için, sorun olmaz, değil mi Vince? Open Subtitles إذا كان الكلب خارجاً أثناء العشاء,هل ستكون يافينس؟
    Merak etme. O fikirden yemeğin ortasında vazgeçmiştim. Open Subtitles لا عليك، يئست من الفكرة أثناء العشاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more