| El Al şirketinin uçağıyla geldiler. Onları bulacağım. | Open Subtitles | لقد أتوا عن طريق طائرة الخطوط الجوية الأسرائيلية وسوف أجدهم |
| Onları hiçbir yerde bulamıyorum. | Open Subtitles | و.. و لا يمكنني أن أجدهم في أي مكان يا إلهي, كم أنا أحمق |
| - Onları ilk bulmak oldu Tüm l yapmak zorunda. - Ama ölerek? | Open Subtitles | كل ما كلن علي فعله هو أن أجدهم أولاً لكن بأن تموتي ؟ |
| Birazcık bile çekici bulduğum bütün kadınlar psikopat çıkıyor. | Open Subtitles | على ما يبدو بأن جميع النساء التي أجدهم حتى الذين ليس جذابون يصبحون مضطربي العقل |
| Yeni bir liste oluşturabilirim. Onları bulabilirim, kurtarabilirim. | Open Subtitles | , يمكنني اقامة قائمة جديدة يمكنني أن أجدهم و أنقذهم |
| Birkaç tane var, ama onları bulmam gerek. Nerede olduğumu yarın onlara bildiririm. | Open Subtitles | لدى بعض , لكن يجب أجدهم سأجعلهم يعرفون مكانى غدا |
| Geceler boyunca ofisin her yerini aradım ama asla bulamadım. | Open Subtitles | ليلة بعد ليلة كنت أفتش المكتب ولكني لم أجدهم مطلقاً |
| Bunlar da nerede bulacağımı bana söyleyeceğin kadınlar. | Open Subtitles | وهؤلاء هم النساء الذي ستخبرني أين سوف أجدهم |
| Onları bulduğumda 54 yıldır oradaydılar. | Open Subtitles | كانوا يقبعون هناك لأربعة وخمسين عاماً قبل أن أجدهم |
| Senin için çok talihsiz bir miras, çünkü onları bulacağım kazmam gerekse bile. | Open Subtitles | ميراث تعيس بالنسبة لك لأني سوف أجدهم حتى و إن كان علي أن أحفر لأخرجهم |
| Şehri alt üst etmem gerekse de onları bulacağım. | Open Subtitles | سأقلب المدينة رأساً على عقب حتى أجدهم |
| Tepegözden çok celladın baltasından korkulan yerden, hapishaneden bulacağım. | Open Subtitles | ...سوف أجدهم حيث يخاف الرجال من رأس الفأس "أكثر من "سيكولوبس فى ساحة سجن الخليفه |
| Broşürü bulamıyorum. | Open Subtitles | أعطني ثانية .. لا أعرف أين أجدهم |
| Altın yıllar diye bir şey varsa bile ben bulamıyorum. | Open Subtitles | إذا كان هناك سنوات ذهبية يمكن أن أجدهم |
| Onların hepsini bulmak istiyorum. Artık kimsenin açı içinde gözlerini kaybetmesini istemiyorum. | TED | أريد أن أجدهم جميعًا، ولا أريد أن يُصاب أحدهم بالعمى متألمًا بعد اليوم. |
| Kapımın önünde bulduğum her güzel bayana böyle davranmadığımı nereden biliyosun? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ أن تعرفي أنني لست لطيف إلى جميع النساء الجميلات الذين أجدهم عند بابي؟ |
| Adını öğrendiğime göre onları da bulabilirim. | Open Subtitles | الآن وقد عرفتُ اسمك, أستطيع أن أجدهم كذلك. |
| Onları bulmam yeni yıldan sonra tam bir haftamı aldı. | Open Subtitles | كان أسبوعا كاملا قبل السنه الجديده قبل أن أجدهم |
| Çünkü yaptığımız değişikliklere bakayım dedim ama bulamadım. | Open Subtitles | لأني أبحث عن التغييرات التي ناقشناها، لكني لم أجدهم |
| Seninle işim bittiğinde onları nerede bulacağımı bana söyleyeceğine garanti veriyorum. | Open Subtitles | أضمن لك أنك ستخبرني أين أجدهم قبل أن أنتهي منك |
| Ve onları bulduğumda, onlar üzgün olacaklar çünkü onları hayal etmediğim bir şekilde cezalandıracağım. | Open Subtitles | وعندما أجدهم سيكونوا متأسفين لأني سأعقابهم بأشكال لم أحلم بها من قبل |
| Küçük olabilir, ama onları garip korkutucu ve iğrenç buluyorum. | Open Subtitles | يبدو لئيماً, لكنني أجدهم مفزعين ومخيفين ومقرفين |
| Onları kibirli, beceriksiz ve hayalden yoksun bulurum. | Open Subtitles | أجدهم متغطرسين، أغبياء و يفتقدون للخيال جداً. |
| Tekrar denemelerini istemiyorum, o yüzden önce ben onları bulmalıyım. | Open Subtitles | لا أريدهم أن يحاولوا ثانية لذلك لابد أن أجدهم أولاً |