"أجد شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

• hiçbir şey bulamadım
• bir şey bulamadım
• bir şey bulmaya
• bir şey bulamazsam
• hiçbir şey yok

Kaynağını bulmayı umuyordum ama hiçbir şey bulamadım.
كنت آمل إكتشاف أصله وبدل هذا لم أجد شيئاً

Tabloyu inceledim ama hiçbir şey bulamadım.
فحصتُ اللوحة ولكنى لم أجد شيئاً. لم تجد ؟

Her neyse, olayı araştırdım ve hiçbir şey bulamadım.
والآن أصبحت أباً. على كل حال، لقد تأكدت، لكنني لم أجد شيئاً.

Evet, her yere baktım ama ona benzeyen bir şey bulamadım.
لقد نظرت حول كل المكان ولم أجد شيئاً يشابه ذلك

Onca zamandan sonra, bu güçleri ortadan kaldırabileceğime dair en ufak bir şey bulamadım.
, بعد كل هذا الوقت لم أجد شيئاً يمكنه أن يجعلني أظن أنه يمكنني محي هذه القدرات

Herkeste sevecek bir şey bulmaya çalışıyorum.
أحاول أن أجد شيئاً أحبه بالجميع

Eğer giyecek iyi bir şey bulamazsam ben de gitmem!
أنا لا أستطيع أن أجد شيئاً جميلاً , لن أذهب

2600 Amerikan vatandaşını buharlaştırmakla ilgili hiçbir şey yok.
ولم أجد شيئاً فيه عن تبخير 2600 مواطن أميركي

Hapishaneye dair hiçbir şey bulamadım, tek bildiğim şu.
لم أجد شيئاً تقريباً على هذا السجن ولكن هذا الذي أعرفه

Çıkış artışını ben de fark ettim ve okuduğu tüm kitapları döküp saçtım ve buna benzer hiçbir şey bulamadım.
لاحظتُ أنشطة إستعارة الكتب أيضاً، ولقد دققتُ في كلّ كتاب قرأه، ولمْ أجد شيئاً يبدو مثل هذا.

Çünkü davama yardım edecek hiçbir şey bulamadım.
تعلمين , لأنّي لم أجد شيئاً كان في الواقع سيساعدني في قضيّتي

Arazinin doğu köşesine kadar yürüdüm ama hiçbir şey bulamadım.
لقد مشيت كل المسافة إلى الطرف الشرقي للأملاك ولم أجد شيئاً

hiçbir şey bulamadım. Ajan, çıkış, hiçbir şey.
لم أجد شيئاً ، لا يوجد عملاء ولا مخرج ولا أي شيء

- Büyük odadaki yastıkları inceledim kısa siyah saç dışında yani senin saçın dışında bir şey bulamadım.
في الغرفة الكبيرة ولم أجد شيئاً فقط شعرة قصيرة سوداء وإنها تعود لك

Yeni bir şeyler almak istedim, ...ama güzel bir şey bulamadım.
لقد حاولتُ أن أجد شيئاً جديداً لإشتريه لكنني لم اجد اي شيء جميلاً

Ama ilgili bir şey bulamadım.
عشرات المرّات، لكن لمْ أجد شيئاً ذا صلة.

Gördüğün gibi, henüz bir şey bulamadım.
من الواضح أنني لم أجد شيئاً بعد

Herkes için eğlenceli bir şey bulmaya çalışıyorum.
أحاول أن أجد شيئاً أحبه بالجميع

Yakında yiyecek bir şey bulamazsam, birilerini öldürebilirim.
إذا لم أجد شيئاً آكله الآن .. سأقتل شخصاً ما