"أجروا" - Translation from Arabic to Turkish

• yaptılar
• Koşun
• Kaçın
• yapmışlar
• test

Ve bu çalışmayı yaptılar ve diyorlar ki; günde iki saat, mahkumlar dışarıda çocuklardan daha fazla zaman harcıyorlarmış.
وقد أجروا تلك الدراسة التي تقول، إنه لمدة ساعتين في اليوم، يحصل السجناء على مزيد من الوقت بالخارج أكثر من الأطفال.

1960'larda bir deney yaptılar. Avustralya'da Perth açıklarında büyük bir ses çıkardılar ve bunu ta Bermuda'dan tespit edebildiler. 20.000 kilometre öteden.
في الستينيات، أجروا تجربة حيث أطلقوا ضوضاء عالية قُبالة ساحل بيرث، أستراليا، واكتشفوا أنّه يذهب بعيدًا حتى برمودا، على بعد 20.000 كيلومترًا.

Koşun! Buraya daha fazla okçu getirin.
أجروا,نحتاج المزيد من الرماة هنا

- Birisi geliyor! - Kaçın!
أحدهم آتِ - أجروا -

Evet, kalp kriziydi ama otopsi yapmışlar, ama direkt kalpten değil, zehirden ölmüş.
بلى، كانت نوبة قلبية، ولكنهم أجروا تشريحاً، ولم السبب ذبحة قلبية، بل السم

Acil serviste bazı testler yaptılar. Şimdi daha iyi.
أجروا بعض الفحوصات في غرفة الطوارئ، هو بحال أفضل الآن.

Doğru. Organ naklini yaptılar ve sen iyileştin.
هذا صحيح، لقد أجروا عملية الزرع وأنت تعافيت

Bazı değişiklikler yaptılar ve şu anda bir 'Danışman'ım.
لقد أجروا بعض التغييرات وأنا الآن مستشارا

Tarama yaptılar. Tahliller yaptılar. Bir şey olmadığını söylediler.
أجروا له الفحوصات و الاختبارات و قالوا أنه بخير

Evet, geçen yıl da oldu. Beyin ameliyatı yaptılar. Hipofizimden adenoma çıkardılar.
أجروا جراحة بالمخ و استأصلوا ورماً من الغدة النخامية

John'a birkaç test yaptılar ama henüz hiçbir sonuç yok.
لقد أجروا فحوصات على جون ولكن لم يجدوا شيئا

Koşun ! Koşun ! Koşun !
إجروا, أجروا, أجروا

- Yavrularını konrol edecek. - Koşun.
انه يتفقد الأطفال أجروا

Çocuklar Koşun. Yardım getirin.
شباب.أجروا واحضروا المساعدة

Çabuk, çabuk, çabuk. Koşun.
أسرعوا,أسرعوا,أسرعوا,أجروا

Kaçın. Ayasofya'ya sığının. Kaçın.
أجروا,إلى "ايا صوفيا"

Kaçın!
أجروا

Geçen yıl elde edildiğinde gerçekliği test etmek için bir dizi test yapmışlar.
عندما تم الحصول عليها السنة الماضية، أجروا سلسلة اختبارات لتقرير أصالتها

Görünüşe göre bununla ilgili de deneyler yapmışlar.
من الواضح، أجروا تجارب على هذا أيضًا

-Milyonlarca test uyguladilar. -Doktorumu görmelisin bir ama.
لكنهم أجروا لي عدة فحوص طريفة عليك رؤية طبيبي