"أجريناها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaptığımız
        
    Size bundan sonra göstermek istediğim şey, laboratuvarımızda yaptığımız bir dizi deney, bunlarla bu robotun daha uzun mesafeler boyunca gitmesini sağladık. TED ما أريد أن أريكم تاليا هو مجموعة من التجارب أجريناها داخل المختبر حيث كان الروبوت قادرًا على الذهاب لمسافات أطول.
    Böyle büyük bir atılım yapabilirsek Costa Rica’da yaptığımız bir çalışmada aşağıda keşfedilmeyi bekleyen başka bir şey olduğunu hayal edin. TED لو أننا نستطيع إحداث طفرة كبيرة فقط في دراسة أجريناها في كوستاريكا، وحينها، تخيّل ما الذي بانتظارنا اكتشافه بالأسفل.
    Ve işte bu da geri döndüğünde yaptığımız tıbbi testlerin sonuçları. Open Subtitles وهذه نتائج الفحوصات الطبية التي أجريناها له لدى عودته
    Ya daha önce yaptığımız tartışmaları tekrar yapmasak nasıl olur? Open Subtitles ماذا لو تخطّينا المحادثات التي أجريناها سابقاً؟
    Cidden, az önce yaptığımız pratiğimize odaklanmamızı istiyorum. Open Subtitles أريدنا أن نركّز على التمارين التي أجريناها
    Bu odada yaptığımız tüm konuşmaları kayıt etmeyecek kadar salak olduğumu mu sandınız! Open Subtitles هل حقاً كنتم تظننون أنني غبياً لدرجة أن لا أسجل كل محادثة أجريناها في هذه الغرفة ؟
    Söylemem belki doğru değil ama bu manyetik alanı Bizim sabah yaptığımız bir deney yarattı. Open Subtitles لا ينبغى على اخبارك بهذا لكن اعتقد ان هذا بسبب تجربه أجريناها هذا الصباح
    yaptığımız iki iş için hâlâ bana borçlusun. Beni soyması için onu mu gönderdin? Open Subtitles مازلت تدين لي على المهمتين التي أجريناها
    Daniel geçen yaz yaptığımız röportajı tekrar bir gözden geçiriyordum da o zamanlar tam bir parti çocuğuymuşsun. Open Subtitles أتدري، كنت أراجع المقابلة التي أجريناها الصيف الماضي
    Daha evvel yaptığımız sohbeti düşünüp duruyordum. Open Subtitles كنتُ أفكر في المحادثة الّتي أجريناها في وقتِ سابق
    Drake, John Stuart Mill ve felsefesi hakkında yaptığımız konuşmayı hatırlıyor musun? Open Subtitles درايك,أتتذكر محادثة أجريناها مؤخرا عن جون ستيوارت ميل و فلسفته؟
    Benden Senatör Caldwell'in gey kardeşine sahte bir eş bulmak için yaptığımız seçmelere dair bir yorumda bulunmamı istedi. Open Subtitles رئيس تحرير الدي سي ديش. لقد اتصل وطلب مداخلة عن المقابلات التي أجريناها لنجد زوجة زائفة،
    Şimdiye kadar yaptığımız testlerin hiçbiri bir sonuç vermedi. Open Subtitles كل الفحوصات التي أجريناها ,لحد الآن غير مقنعة
    Birkaç hafta önce yaptığımız baskın onların organizasyonuna ilk baskınımızdı. Open Subtitles عمليّة الإعتقال التي أجريناها قبل بضعة أسابيع كانت أوّل عقبة نُمزّق بها عملياتهم.
    Bu alanda yaptığımız ilk çalışmalarda sosyal psikologların yardımsever davranış dedikleri şeyi inceledik. TED بعض الدراسات الاولى التي أجريناها في هذه المنطقة نظرت في مساعدة السلوك، ما يسميه علماء النفس الاجتماعين بالسلوك الاجتماعي المؤيد.
    yaptığımız bazı araştırmalardaki sorunlardan biri, şifrelerin hepsinin Mechanical Turk kullanarak yapılması. Gerçekten kullanılan şifreler değil, TED أحد المشكلات مع بعض الدراسات التي أجريناها هي أنه بسب إنجازها جميعًا باستخدام خدمة العمال الآليين فهذه ليس كلمات مرور الناس الحقيقية
    Benim laboratuvarımda, onların aletiyle yaptığımız deneylerde bunun, beyin sarsıntısını normal bir bisiklet kaskına oranla çok azalttığını gördük. TED وفي التجارب التي أجريناها في مختبري بمساعدة أجهزتهم، وجد أن بإمكان ذلك التقليل إلى حد كبير من نسبة التعرض لارتجاج الدماغ في بعض الحالات بالمقارنة مع خوذة الدراجة الهوائية العادية.
    - Bay Kently'le yaptığımız tartışmayı hatırlıyor musun? Hatırla haydi. Open Subtitles (روبرت)، أتتذكر المناقشة التى أجريناها من قبل مع السيد (كنتلى)?
    Çünkü seninle yaptığımız telefon konuşmasını not aldık. Open Subtitles -لا -لقد دوننا هذا الأمر في ملاحظاتنا من المحادثة التي أجريناها عبر الهاتف
    Adele'e ders vermekten beraber yaptığımız harika konuşmalara kadar. Open Subtitles إلى الأحاديث الممتعة التي أجريناها معاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more