| Avukatı gelmeden bir de ben şansımı deneyeyim. | Open Subtitles | دعني أجرّب حظّي معها قبل أن يأتي محاميها |
| Pekala, olabilir, bir deneyeyim. | Open Subtitles | ربما، دعني أجرّب القليل ما هو الرابط ؟ |
| Yeni şeyler denemek benim için iyi. Kanatlarımı açmak için. | Open Subtitles | أمر مفيد أن أجرّب أشياء جديدة، أن أفرد جناحيّ |
| Ben de her şeyi deniyorum. | Open Subtitles | لقد أثبت لي أن بوسعنا فعل أي شيء لذا أنا أجرّب كل شيء |
| 23 yaşıma kadar hiç bunu denemedim. | Open Subtitles | لم أجرّب ذلك إلا ببلوغي الثالثة والعشرين. |
| Milyonda bir ihtimal ama deneyeceğim. | Open Subtitles | واحد من مليون إحتمال لكن عليّ أن أجرّب حظّي |
| Bu gelinliği deniyordum, bu kadın bana saldırdı. | Open Subtitles | كنتُ أجرّب ارتداء هذا الفستان و قامت هذه الفتاة بمهاجمتي |
| - Oh, işte bu iyi geldi. - Ben de deneyeyim. Ben de. | Open Subtitles | هذا أشعرني بالروعة - دعيني أجرّب ، دعيني أجرّب - |
| Ben de deneyeyim. "Hurraaaaaaaaa!" Evet! | Open Subtitles | دعني أجرّب فلنهزّ هذه المقطورة |
| Başka bir algoritma deneyeyim. | Open Subtitles | حسناً دعيني أجرّب خوارزميّة أخرى |
| Tamam, tamam, bir de ben deneyeyim. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، دعني أجرّب واحدة. |
| Yo! Bir kadeh için kalabiliriz, hep Porto Şarabı denemek istemiştim. | Open Subtitles | ،لا، يمككنا أن نبقى من أجل الزجاج لطالما أردت أن أجرّب الميناء |
| Ben düslerimin pesindeyim. sansimi denemek istiyorum, tamam mi? | Open Subtitles | إني أسعى خلف حلمي إني أجرّب حظّي، حسناً ؟ |
| Yarın tekrar denemek istiyorum. Belki süreyi azaltabiliriz. | Open Subtitles | لذلك أرغب أن أجرّب ذلك مرّتين غداّ لأرى إن كان بمقدونا أن نقلل من وقت العمليّة |
| Bu yüzden yeni bir şey deniyorum. Bunun için de konsantre olmam gerek. | Open Subtitles | لذا أجرّب شيئًا جديدًا، لكنّي بحاجة للتركيز |
| Her şeyden bir tane deniyorum. | Open Subtitles | لديّ الكثير منه و أنا أجرّب الجميع |
| Teorik olarak, bir: Çok şey yapabilirim ama kişisel olarak gözetimimin kurallarını ihlâl edeceğinden hiç denemedim. | Open Subtitles | نظريا، الشخص يستطيع فعل ذلك، لكن شخصيا، لن أجرّب ذلك أبدا، |
| Bir grup yemeğinde yaptığı Vietnam çorbasını denemedim diye benden hoşlanmıyor artık. | Open Subtitles | لم أجرّب حساءها في الاجتماع ذات مرة، والآن لا تحبني. |
| Ana altprogram açılmıyor. Uzaktan kumandayı deneyeceğim. | Open Subtitles | لن تنفتح أنظمة التحكم البديلة أجرّب جهاز التحكم عن بعد |
| Yeni bir yaklaşım deniyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أجرّب أسلوباً جديداً |
| Belki de şu askısız olanı yeniden denemeliyim. | Open Subtitles | ربما عليّ أن أجرّب ذلك الفستان بلا حمالة مجدّدا |
| Yeni gözlüklerini deneyebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أجرّب ارتداء نظارتك؟ |
| Bak, kızağı deneyebilirim ama. | Open Subtitles | أوتعلم، أودّ أن أجرّب التزلّج على الظهر مع ذلك. |
| Gençken, her şeyi deneyip tadına bakmak neyin ne olduğunu bilmek ve hatalardan pişmanlık duymamaktı hayat görüşüm. | Open Subtitles | عندما كنت بشبابي، كان شغفي أن أجرّب كل شيء، أتذوّق الأشياء مهما كانت، |
| Tek alabildiğim koku bu. O yüzden başka bir şey denemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع شمّ أيّ شئ غيرها لذا فأنا أجرّب طريقة أخرى. |