Vücudunun diğer parçalarında olduğu gibi burada da elektrikli testere izleri var. | Open Subtitles | من أيامه المصارعة. علامات نفس أداة بالمنشار مثل أجزاء أخرى من الجسم. |
Eğer dünyanın diğer kısımları hayatlarına devam ettiyse biz neden şimdi yapamayalım? | TED | فإذا تحركت أجزاء أخرى من العالم قدمًا، لماذا لا نستطيع نحن ذلك الآن؟ |
Kaçakçılık büyük oranda denizde yapılıyor ancak diğer küresel ortamlar da kullanılıyor. | TED | يتحرك التهريب بشكل كبير فى البحر ولكن فى أجزاء أخرى من المشتركات الدولية. |
I.Q. testinin bir diğer parçası soyutlamalarla ilgili mantık yürütebilme üzerinedir. | TED | وهناك أجزاء أخرى من مجموعة اختبار الذكاء التي تدور حول استخدام المنطق في التجريد. |
diğer primatların koku bezleri vücutlarının başka yerlerindedir. | TED | قرود أخرى لديها غدد شم في أجزاء أخرى من الجسم. |
Biz bunu dünyanın diğer yerlerinde de yapıyoruz. | TED | نقوم بهذا الأمر في أجزاء أخرى من العالم أيضاً. |
Güney ve Batı tarım merkezlerine dönüştü, ve ülkenin diğer kısımlarında kenar mahalleler çiftlik arazisinin yerini aldı. | TED | أصبح الجنوب والغرب محاور زراعية، وفي أجزاء أخرى من البلاد أمتدت الضواحي على الأراضي الزراعية. |
diğer bir değişle, disko topunun döndüğü gibi, bu aynalar konumlarını değiştiriyor ve biz resmin değişik parçalarını gözlemlemeye başlıyoruz. | TED | بمعنى آخر، أثناء دورانها، كما كرة الديسكو، تغير المرايا موقعها ونتمكن من رؤية أجزاء أخرى من الصورة. |
Bu DNA karar alımı vücudun diğer bölümlerinde de oluyor. | TED | وقرارات الDNA هذه تحدث أيضاً في أجزاء أخرى من الجسم. |
Bunun aynısını Afrika'nın diğer bölgelerinde tekrarlıyoruz. Özellikle yüksek nüfus baskısı gözlediğimiz vahşi yaşam alanları yakınlarındaki yerleşimlerde. | TED | ونحن نقوم بتكراره في أجزاء أخرى من أفريقيا، حول المناطق البرية الأخرى التي تواجه ضغط سكاني مفرط. |
Bu üç buzlu uydu gibi güneş sistemimizin diğer kısımlarında aynı şey gerçek olabilir. | TED | والمثير للدهشة، أنّ هذا الشيء نفسه يكون صحيحًا في أجزاء أخرى من نظامنا الشمسيّ، كهذه الأقمار المتجمّدة الثلاثة. |
Stalin'in Ukrayna'daki ve ülkesinin diğer bölümlerindeki zulmünde aktif olarak yer aldı. | Open Subtitles | لعب دورًا حيويًا في أعمال القمع التي قام بها ستالين في أوكرانيا وفي أجزاء أخرى من الدولة |
Komünist güçlerin Kore'yi işgal ettikleri gerçeği, dünyanın diğer bölümlerinde de buna benzer saldırganlıkların gerçekleşebileceğine dair bir uyarıdır. | Open Subtitles | حقيقة أن القوات الشيوعية قد غزت كوريا هو بمثابة تحذير أنه قد يكون هناك أعمال مماثلة من العدوان في أجزاء أخرى من العالم |
Babamla ilişkinde, hiç ilişkinizin bir münakaşayla diğer taraflara gitmesine izin verdin mi? | Open Subtitles | في علاقتك مع أبي ..هل حصل أن جعلت من خلاف ما أن يتعارض مع أجزاء أخرى من علاقتكم؟ |
Burnuma, göbeğime ve vücudumun diğer dokuz yerine... piercing yaptırmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر في ثقب أنفي و سرتي و ثقب تسعة أجزاء أخرى من جسدي |
Bu ilginç, çünkü gezegenin diğer kısımlarında soy tükenme kanıtları bulduk. - Vay! | Open Subtitles | هذا ممتع ، لأننا قد وجدنا ادلة على الانقراض الجماعى على أجزاء أخرى من الكوكب |
Dünyadaki diğer yerlerin nasıl olduğunu görmek onlar için iyi olur. | Open Subtitles | إنه جيد حقاً لهم ليروا كيف يمكن أن تكون أجزاء أخرى من العالم. |
Dua edelim vücudun diğer parçaları ortaya çıksın. Tek bir elle işimiz zor. | Open Subtitles | دعونا نصلي من اجل ان أجزاء أخرى من الجسم والسطح. |
Tüm kimliklerimiz üçkâğıdın diğer parçasında gitti. | Open Subtitles | كلّ هويّاتنا قد حُرقت على أجزاء أخرى من الخُدعة. |
Ama hayatımın diğer yanlarında bile kaçamıyorum. | Open Subtitles | لكن حتى في أجزاء أخرى من حياتي لا يمكنني الهروب من ذلك |