"أجلهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • onlara
        
    • onların
        
    • onlar için
        
    • onları
        
    • adına
        
    • onlarla
        
    • da onlar
        
    ve bana ihtiyaç duyan insanları gördüğüm zaman, onlara yardım etmek için kaldım çünkü onlar için yapabileceğim bir şeyler vardı. TED وعندما رأيت الناس المحتاجين لمساعدتي، كنت أبقى لمساعدتهم، لأن بإستطاعتي فعل شئ من أجلهم.
    Yanımızdan geçerken camların ardından bize ellerini uzatıyorlardı; biz de dimdik durup onlara yalnız olmadıklarını, onlar için savaştığımızı gösteriyorduk. TED وبمجرد مرورهم بجانبنا، يقتربون من النافذة ليصلوا إلينا، حيث نقف وقفة احتجاجية ليعرفوا أننا بجانبهم، ونحارب من أجلهم.
    ama,onların kuklası olacaksın. Open Subtitles والأخبار السيئة هي أنك يجب أن تغير تصرفاتك من أجلهم
    Evet, ben de onların benim burada hissettiğim mutluluğu hissetmelerini istiyorum. Open Subtitles .... أجل, أريد من أجلهم أن يشعروا القناعة التي أشعر بها...
    Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder. TED فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم.
    onları almak için dönüyoruz. onları arabaya alacağız, hepsi bu. Open Subtitles سوف نعود من أجلهم نقلهم في السيارة، وهذا كل شئ
    onlar için yapabileceğim tek şey onlara güvenmek. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يمكنني القيام به من أجلهم هو أن أؤمن بهم
    Kendimi çok kötü hissediyorum, çünkü onlara hep adice davrandım. Open Subtitles أنا أشعر بالآسىء من أجلهم لأنى كنت اعنى دائماً شيئاً هاماً لهم
    onlara içki ısmarlıyorsun, birlikte yiyip içiyorsun ve onları savunuyorsun. Open Subtitles إشترى مشروباتهم , خمورهم أكلهم , إبقى من أجلهم
    Belki bu yaptığımız, iyi bir fikir değildi ama en azından, çalışanlarımız için savaş çıkaracak kadar onlara değer verdiğimizi bilin. Open Subtitles أعترف , ربما هذه ليست أفضل فكرة لكن على الأقل نحن نهتم بما فيه الكفاية حول موظفينا بأننا على إستعداد للقتال من أجلهم
    Uzak diyarlardaki engellenmiş topraklarda yaşayan insanlara bir çözüm yolu sunmaları için onlara ihtiyaç duydukları cesareti kendilerinde bulmalarını sağladın. Open Subtitles من أجلهم ليفهموا أنهم يحتاجون للشجاعة ليفرضوا حلاً على هذه الشعوب البعيدة والبلدان المحبطة
    - ... onların bize hiç faydası dokunmuyor. Open Subtitles للقتال من أجلهم ، لكن لا يوجد شخص منهم قاتل لأجلنا
    onların gitmesini ve asla arkalarına bakmamalarını isteyip kendi boynunu riske attın-- Open Subtitles لقد ضحيّت بنفسك من أجلهم و هم هربوا دون رجعة
    Yani bunu onların iyiliği için mi yapıyorsunuz? Open Subtitles إذاً , فأنتَ تقوم بهذا من أجلهم أليس كذلك ؟
    onlar için her daim sağlıklı ve güçlü kalmayı istediğini biliyorum. Open Subtitles إنّكِ تقلقين تُريدين أن تتأكّدي أن تكوني بصحّة جيّدة من أجلهم
    İnsanlar, Tanrı'nın onlar için bir planı olduğunu düşünmek isterler. Open Subtitles الناس تُحب أن تُصدق أن الرب لديه خطةً من أجلهم
    Sen, onlar için ölen herkes gibi satranç tahtasındaki bir taştan ibaretsin. Open Subtitles أنتِ مجرد قطعة في لوحة شطرنج مثل أي شخص قتلتيه من أجلهم
    onları eve kapatmak çok fazlaydı. onlar için iyi değildi. Open Subtitles إنهم محبوسون تماماً في المنزل وهذا ليس جيداً من أجلهم
    Bu çocukların akrabaları da yok ve bu konuda birşeyler yapmak, onları... almak zorundayız. Open Subtitles انهم اطفال ليس لديهم اقارب لذلك يجب ان نفعل شيئا من أجلهم وهو ان نتبناهم.
    Onlar adına mutlu olmak istiyordum ama kıskanıyordum. Open Subtitles و أردت أن أكون سعيده من أجلهم ولكن , كنت أشعر بلغيره
    Yada onlarla ilgili kayıtlı herhangi bir telefon konuşması yada numarası. Open Subtitles أو أي مكالمة صنعت من هنا او إستقبلت من أجلهم هنا
    O da onlar için savaştı. Herkes gibi onun da bir tek nedeni vardı. Open Subtitles وقد قاتل من أجلهم ذات مرة ، للسبب الوحيد الذي يقاتل من أجله إنسان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more