"أجل حياته" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatı için
        
    • yaşamı için
        
    Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. Open Subtitles , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره
    Buna rağmen bu adam hayatı için savaşmaya devam ediyor Open Subtitles حتى مع ذلك هذا الشخص مازال يقاوم من أجل حياته
    hayatı için yalvaran mahkum adamın beyaz gömleği. Open Subtitles القميص الأبيض لرجل بائس يتوسل من أجل حياته
    Para karşılığı dövüşen ile hayatı için savaşan iki adamın kavgasında, kime oynardınız? Open Subtitles في معركة بين رجل مدفوع الأجر ورجل يقاتل من أجل حياته من الذي من شأنه أن تراهنى عليه؟
    Baba, önce yaşamı için savaşayım, sonra ruhu için dua ederim. Open Subtitles أبي سأكافح أولاً من أجل حياته ثم أصلي لروحه
    Hastanede hayatı için mücadele ediyor şu anda.... ...ve istediği tek şey sensin. Open Subtitles . إنه في المشفى ، يحارب من أجل حياته الآن . و الشيء الوحيد الذي يسأل عنه هو أنت
    Evini bir daha göremeyeceğini biliyordu. hayatı için de yalvarmıyordu. Open Subtitles عرف أنه لن يرى منزله مجدداً و لم يتوسل من أجل حياته أيضاً
    Hastam hayatı için savaşırken bu kadar komik olan şeyi öğrenmek isterim. Open Subtitles أريد أن أعرف مالذي يضحكك بشدة بينما مريضي يحارب من أجل حياته!
    Hepsi kendi hayatı için savaşır. Open Subtitles على كل شخص أن يكافح من أجل حياته
    Altına doldurmuş bir şekilde hayatı için yalvarıyor. Open Subtitles يتوسل من أجل حياته ببنطلون ملطخ بالبول
    Bir adam, hayatı için mahkemeye çıkarılıyor. Open Subtitles أعتقد أن الرجل يُحاكم من أجل حياته
    Orada hayatı için savaşıyor. Open Subtitles إنه في الداخل يكافح من أجل حياته
    Fakat çocuk ölmeyince o küçük çocuk hayatı için mücadele edince onu çantaya tıktı ve nehire attı. Open Subtitles لكن حينها لم يمت الطفل ذلك الفتى الصغير كان يكافح من أجل حياته لذا قام بوضعه في الحقيبة و رمى به في النهر!
    Fakat çocuk ölmeyince o küçük çocuk hayatı için mücadele edince onu çantaya tıktı ve nehire attı. Open Subtitles لكن حينها لم يمت الطفل ذلك الفتى الصغير كان يكافح من أجل حياته لذا قام بوضعه في الحقيبة و رمى به في النهر!
    Govind, Rewari'ye ulaştığında hayatı için mücadele eden Aman çoktan kaybetmişti. Open Subtitles بحلول الوقت جوفيند حصلت على رواري... الأمان الخاص الذين قاتلوا من أجل حياته... الشهوة وترك لنا.
    Ve... hayatı için merhamet mi istiyordu? Open Subtitles كان يتوسل من أجل حياته
    hayatı için yalvaran bir adama. Open Subtitles رجل يناضل من أجل حياته
    O hayatı için kaçıyordu. Open Subtitles كان يهرب من أجل حياته
    hayatı için yalvardı. Open Subtitles يتوسل من أجل حياته
    Günlerce yaşamı için savaştı. Open Subtitles وكان على قيد الحياة لعدة أيام القتال من أجل حياته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more