"أحاول إيجاد" - Translation from Arabic to Turkish

• bulmaya çalışıyordum
• arıyorum
• arıyordum
• bulmaya çalışacağım
• bulmak
• i bulmaya çalışıyorum

New York'un kuzeyinde bir yoldaydım. Eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum.
كنت في الطريق شمال ولاية نيويورك، أحاول إيجاد هذا المصنع القديم.

Dün gece yakaladığımız polisleri vuran iki kişiden kaçanı bulmaya çalışıyordum.
مُرديا الشرطيّ الذين واجهناهما ليلة أمس، أحاول إيجاد من فرّ منهما.

5 dakika önce ise sakin bir şekilde bu soruna zeki bir çözüm bulmaya çalışıyordum.
مقابل خمس دقائق مضت عندما كنت أحاول إيجاد حل ذكي إلى هذه المشكلة

Sürekli aşırı tepki veriyorsun ben de bir dal arıyorum.
أحاول إيجاد محط مُشترك لأنك تواصلين المبالغة في ردة فعلك

- Oaktown'daki mahallemin savaş alanına dönmesini engellemenin bir yolunu arıyorum.
أنا أحاول إيجاد طريقة لتجنّب تحويل منطقتنا في اوكتاون إلى ساحة قتال

Bizi bu konuda dinleyecek, bir basın mensubu arıyordum, Burton.
كنت أحاول إيجاد شخص، أى شخص من الصحافة ليستمعإلىبشأنهذا الموضوع"بيرتون"

Efendim anlamıyorum. Sabit bir hat bulmaya çalışacağım.
هذا مستحيل يا سيدي، أنا أحاول إيجاد ما أحتاجه

Bu şehirde bir psikiatrist bulmak için iyi şanşlar.
لحسن الحظ أحاول إيجاد طبيب نفساني في هذه البلدة

Bu sırada yeni bir din bulmaya çalışıyordum, yeni bir Tanrı, ya da her ne ise, ama doğruyu söylemek gerekirse beni hepsi korkutuyordu.
فيهذهالأثناء، كنت أحاول إيجاد دين جديد أوربجديدأوماشابهذلك، لكنلقولالحقّ كنت كمن يبحث عن شئ في الفراغ

Karım ve oğlum öldüler. Ben sadece... sadece onları özlememenin bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
زوجتي وولدي ماتا، وكنت أحاول إيجاد طريقة تخلّصني من الشوق إليهم.

Mutfağı bulmaya çalışıyordum! Evin arka tarafında mı?
كنت أحاول إيجاد المطبخ فقط ماذا؟

Doğru müziği bulmaya çalışıyordum.
كنتُ أحاول إيجاد الموسيقى السليمة

Seni uyandırmanın güzel bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
كنتُ أحاول إيجاد طريقة مُلائمة لإيقاظك.

Sadece eve geri dönmemiz için bir yol bulmaya çalışıyordum.
أحاول إيجاد طريقةٍ تعيدنا إلى ديارنا

Kalıpları arıyorum. Bana görünen şeyleri bulmaya çalışıyorum.
.بالبحث عن الأنماطِ أحاول إيجاد ما الذى يُعنيه لى

Sadece yemek yiyecek bir yer arıyorum.
أصغِ، أحاول إيجاد مكان لتناول الطعام فحسب

Green Sokağı 384 numarada büyüyen Tony Watson'u arıyorum.
أحاول إيجاد توني واتسون الذي ترعرع بـ 384 شارع غرين

Sana eşlik edecek bir Beyefendi arıyorum. Zahmet etme.
أنا أحاول إيجاد رجل مناسب ليرافقك

Ve bunu sana söylemenin bir yolunu arıyordum ama her şey öyle...
لقد كنت أحاول إيجاد طريقة لإخبارك ، لكن .... كل شيء يبدو

Uçuş güvertesinde, telefonun çektiği bir yer arıyordum.
كنت على السطح، أحاول إيجاد إشارة لهاتفي النقال.

Aynaya bakıp yeni bir çekici özellik bulmaya çalışacağım ondan sonra gelip yeni bir anlaşma yapacağım.
سوف أنظر إلى المرآة، و أحاول إيجاد جودة جديدة تجذبكِ ...و وقتها سوف أذهب لعمل إتفاق جديد

Anayolu bulmak istiyordum, ama tamamen kayboldum.
أنا أحاول إيجاد الطريق السريع وأنا تائهة

ACN'den arıyorum ve emekli topçu astsubay Eric Sweeney'i bulmaya çalışıyorum muhtemelen özel harekâttan.
ACN) لقناة) وأنا أحاول إيجاد جندي المارينز المتقاعد رقيب المدفعية المدعو :