Benim bildiğim tek bir dünya var ve ben seni bu dünyada sevdim. | Open Subtitles | أعرف عالم واحد فقط وفي هذا العالم أحببتكِ |
Evet, her zaman sevdim. Aslında, birlikte çalışmaya başladığımızdan beri, gerçekten senin için içim sızlıyor. | Open Subtitles | نعم ، لطالما أحببتكِ في الواقع مذ بدأنا العمل سوياً |
Neredeyse altı bin sene sevdim. | Open Subtitles | لقد أحببتكِ منذ ما يقرب من ستة آلاف عام. |
Seni sevmiştim ama, bir an bile düşünmeden başından attın beni. | Open Subtitles | لقد أحببتكِ وأنتِ تخليتي عني، دون أن تفكري ولو لثانية على الأقل |
Sigara içerken seni daha çok seviyordum. | Open Subtitles | لقد أحببتكِ أكثر و أنتِ تدخنين. |
Ringde ölürsem seni hep bir din kardeşi olarak sevdiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | وإذا متُّ في الحلبة، إعلمي أنني لطالما أحببتكِ كأخٍ في الله |
Buraya kadarsa, unutma ki seni çok çok sevdim. | Open Subtitles | لو كانت هذه نهايتي أريدكِ أن تعرفي أني أحببتكِ كثيراً |
İlk tanıştığımız günden beri sevdim seni. | Open Subtitles | أحببتكِ منذ أول يوم التقيتكِ فيه. |
Ben seni seviyorum. Hep seni sevdim. Ama seni kaybetmekten korktum. | Open Subtitles | كلا , أنا أحبكِ , لطالما أحببتكِ |
Seni her zaman sevdim ve daima seni düşünüyorum. | Open Subtitles | أحببتكِ دائما أفكر بك طوال الوقت |
Seni tüm kalbimle sevdim. | Open Subtitles | لقد أحببتكِ من كامل قلبي, يا عزيزتي |
Seni 600 yıldır sevdim. | Open Subtitles | لقد أحببتكِ لما يقرب من الستمائة عام. |
Her zaman sevdim. Her zaman da seveceğim. | Open Subtitles | لطالما أحببتكِ ، وسأظل هكذا دائماً. |
- Her zaman seni sevdim. - 11 yaşındaydı! | Open Subtitles | لطالما أحببتكِ - لقد كان في الحادية عشر - |
Seni o bambu sırığından ellerimle aldığım o günden beri kendi çocuğummuşçasına sevdim! | Open Subtitles | باللحظة التي حملتكِ فيها من جذع الخيزران... أحببتكِ كما لو كنتِ ابنتي... |
Seni çok sevmiştim şimdi kardeşin, kızkardeşimi seviyor. | Open Subtitles | . لقد أحببتكِ حينها . و أخاك يحب أختي الآن |
Hemşire seni hastanede kucağıma verdiğinde seni çok sevmiştim. | Open Subtitles | حينما وضعتكِ تلك الممرضة بين ذراعيّ في المستشفى.. أحببتكِ.. |
- Seni sevmiştim, Niki. - Hayır, başka biri daha var. | Open Subtitles | (لقد أحببتكِ يا (نيكي - لا , هناك هذا الشخص - |
Seni seviyordum ama ayrıldık. | Open Subtitles | أنا أحببتكِ ، لكننا انفصلنا |
Sen benim eşimdin. Ve seni seviyordum. | Open Subtitles | أنتِ كنتِ زوجتي، و أحببتكِ. |
Eğer bir daha tayfamın önünde bana karşı çıkarsan bir zamanlar seni sevdiğimi unutabilirim. | Open Subtitles | وإذا تحديتيني مجددًا أمام طاقمي، فقد أنسى أنني أحببتكِ ذات مرة. |
Ama şimdi her gün uyandığımda seni bir gün öncesinden daha çok sevdiğimi anlıyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كل يوم لأجد بأني أحبكِ أكثر مما أحببتكِ قبلاً |
"Seni her zaman sevdiğim ve her zaman seveceğim gibi. | Open Subtitles | "كما أحببتكِ دوماً، وكما سأظلّ أحبّكٍ.." |