Çünkü o sevdiğim adam. Benim için hapse giren adam. | Open Subtitles | لأنّه الرجل الذي أحببتُه والرجل الذي دخل السجن لأجلي |
Gerçekten sevdiğim bir ev aldınız, sonra da benim fikrimi almadan satmaya karar verdiğinizi söylüyorsunuz. | Open Subtitles | إشتريتُم منزلا و الذي في الحقيقة أحببتُه ثمّ تخبرونني أنّكم ستبيعونه بدون أن تسألوني حتى عمّا أريد. |
Ben onu yıllarca sevdim, sen Agamemnonla evlenmeden bile önce. | Open Subtitles | أحببتُه لسَنَواتِ حتى من , قبل زواجك من اجامنون. |
Evet, Bayıldım. | Open Subtitles | نعم، لقد أحببتُه. |
Ben ona çok sevdiğimi söyleyerek bir hata yaptım. | Open Subtitles | أنا عَملتُ الخطأ من إخْبارها كَمْ أحببتُه. |
Bazen Ondan nefret ederdim, ama çoğu zaman Onu severdim. | Open Subtitles | أحياناً، كَرهتُ الرجلَ. لكن أغلب الوقتِ، أحببتُه. |
- Onu sevmiştim. | Open Subtitles | أحببتُه. |
Benim sevdiğim adam Barış Gönüllülerine üyeydi. Dünya'yı daha iyi bir hale getirmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان الرجل الذي أحببتُه في "فيلق السلام" أراد أن يجعل العالم مكاناً أفضل |
Tek isteğim, erkeğimle bir gece geçirmek, Cadılar Bayramı eğlencesi düzenlemek, sevdiğim ve uğruna kan döktüğüm ev için elişi yapmaktı, ama işleri mahvettin, o da gitti. | Open Subtitles | كلُّ ما أردتُه هو ليلة واحدة مع رجلي و نستمتع بالهالوين معًا بعض التزيين في المنزل الذي أحببتُه و دمائي سالت من أجله و أنتِ أفسدتِ كلّ شيء، و رجلي رحل و الآن هو في الخارج يتجوّلُ في بار |
Çünkü o sevdiğim adam. Beni Paris'e götürecekti. | Open Subtitles | لأنّه الرجل الذي أحببتُه والرجل الذي كان سيصحبني برحلتي الأولى إلى (باريس) |
Adı Christian Troy'du ve ben Onu sevdim. | Open Subtitles | اسمه كَانَ تروي كريستين، وأنا أحببتُه. |
Çocukken dans ederdim ve çok sevdim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ a راقص متى أنا كُنْتُ a طفل وأنا أحببتُه |
Güzel. Sıcak. Bayıldım. | Open Subtitles | إنّه جيّد، و دافئ لقد أحببتُه |
Bayıldım, Bayıldım, Bayıldım... | Open Subtitles | -أحببتُه. أحببتُه. |
Onu sevdiğimi sandın. | Open Subtitles | إعتقدتَ بأنّني أحببتُه. |
Hayatım boyunca sevdiğim her adamı neden sevdiğimi şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | -يجعل حياتي بأسرها ... كلّ رجل أحببتُه... يبدو معقولاً |
Ahlaksız bir adamdı ama Onu severdim. | Open Subtitles | كان رجلاً شرّيراً، لكنّي أحببتُه. |
- Tanrı ruhunu bağışlasın, Onu severdim. | Open Subtitles | -الله يرحم روحه ، أحببتُه |
Ben de onu sevmiştim. | Open Subtitles | و قد أحببتُه |
Onu sevmiştim. | Open Subtitles | لقد أحببتُه |
Lisedeyken güreşirdim ve çok hoşuma giderdi. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتصارعُ في المدرسة العليا، بالإضافة، أحببتُه. |
Kusursuz değildi ama yine de onu seviyordum. | Open Subtitles | ولكنّه لم يكن كذلك. ولكنّي أحببتُه. |