"أحبه أيضاً" - Translation from Arabic to Turkish

• de seviyorum
• de onu seviyorum
• sevmemde
• de seveceğim
• de hoşlanmam
• onu sevdiğimi
• de hoşuma gidiyor

Sen bir Mozart hayranısın. Onu ben de seviyorum.
أنت معجب موتسارت وأنا أحبه أيضاً

Onu sizin de sevdiğinizi biliyorum ama onu ben de seviyorum.
أعلم أنك تحبه ولكني أحبه أيضاً.

Ben de onu seviyorum. Evlenmek istiyoruz.
وأنا أحبه أيضاً, ونريد أن نتزوج

Ben-ben de onu seviyorum. Dediğim gibi, çok iyi bir çocuk.
إنني أحبه أيضاً كما قلت، إنه شاب رائع

Beni sevmesinde sorun olmadığını söylemeni, ve onu sevmemde bir sorun olmadığını söylemeni istiyorum.
أريدك أن تخبريه بأنه لا بأس أن يحبني أريدك أن تخبريه بأنه لا بأس من أن أحبه أيضاً

Onu seviyorum. Mutlu olmasını isterim. Yani, eğer o çocuğu seviyorsa, ben de seveceğim.
أنا أمها أحبها أريدها أن تكون سعيدة أعني إن كانت تحب الرجل فسوف أحبه أيضاً

Ben de hoşlanmam.
فأنا لا أحبه أيضاً.

Ve eğer kabul edebilirsen, benim de onu sevdiğimi, o zaman belki bilmiyorum, arkadaş olabiliriz?
لوكانبامكانكِتقبلهذا, أنني أحبه أيضاً , وأنه ربما يمكننا أن نكون , لا أعرف , أصدقاء؟

Eğer hoşuna gidiyorsa, benim de hoşuma gidiyor.
لذا إن كُنتَ تحبه، فأنا أحبه أيضاً

Ben de seviyorum,ama Tyler'i barda giydiriyorum.
أحبه أيضاً ، لكني أغير حفاظات "تايلر" في البار

Ben de seviyorum. Harika bir kız.
أجل , أحبه أيضاً أنها رائعة

Erkekçe mi? Evet, ama ben de seviyorum.
"أجل، رجولي لكني أحبه أيضاً"

Ben de onu seviyorum.
وأنا أحبه أيضاً ..

- Ve ben de onu seviyorum.
وانا أحبه أيضاً

Seni seviyor. Ben de onu seviyorum.
وأنا أحبه أيضاً

Ben de seveceğim ve seni destekleyeceğim.
سوف أدعمك به و أحبه أيضاً

Sonra barıştık... ve sonra bana beni sevdiğini söylediğini ve sonra ben de ona onu sevdiğimi söyledim.
ثم تصالحنا.. ثم أخبرني أنه يحبني وأخبرته أنني أحبه أيضاً

Ona, onu sevdiğimi söyledim.
وأخبرته أنني أحبه أيضاً

Benim de hoşuma gidiyor.
وانا أحبه أيضاً