"أحبه في" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevdiğim yanı
        
    • limanda bir sevgilin
        
    • en çok
        
    • sevdiğim yönü
        
    • sevdiğim özelliği
        
    Bu işin sevdiğim yanı da bu. Hem mali açıdan ödüllendiriliyorsun hem de her gün yeni bir şey öğreniyorsun. Open Subtitles ‫هذا ما أحبه في هذه المهنة، فهي مربحة ‫ويمكنك أن تتعلم شيئاً جديداً يومياً
    Sanatın sevdiğim yanı da bu.. Open Subtitles .. هذا ما أحبه في الفنّ
    Her limanda bir sevgilin falan var mı? Open Subtitles أذاً لديكِ مثلاً أحبه في جميع أنحاء العالم
    Her limanda bir sevgilin falan var mı? Open Subtitles أذاً لديكِ مثلاً أحبه في جميع أنحاء العالم
    Bunda en çok hoşuma giden şey, gün boyunca protezin tamamını-- TED ما أحبه في هذه اللقطة هو أنك تستطيع رؤية ضوء النهار خلالها.
    İşin tek sevdiğim yönü işte bu. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي أحبه في هذه المهنة.
    Opalin sevdiğim özelliği kendine has koşullarda oluşmasıdır. Open Subtitles ما أحبه في الأوبال أنه يتشكل في مجموعة ظروف خاصة
    İşte oyunun sevdiğim yanı bu. Open Subtitles وهذا ما أحبه في اللعب
    Rene'nin en çok sevdiğim yanı ne biliyor musunuz? Open Subtitles أتعلمين ما أكثر شئ أحبه في (رينيه) ؟ ؟
    Şikago'nun sevdiğim yanı ne, biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرف ما أحبه في "شيكاغو"؟
    Alt çamaşırı giymemenin en çok nesi hoşuma gidiyor biliyor musun? Open Subtitles أتعلم ما أحبه في الأغلب حول عدم إرتداء ملابس داخلية؟
    Avrupa'nın en çok sevdiğim yönü bu işte. Open Subtitles هذا شيء أحبه في أوروبا رغم هذا
    Bu işin sevdiğim yönü de bu, yeni şeyler öğreniyorsun. Open Subtitles ،هذا ما أحبه في هذا العمل تتعلم الأشياء
    Joel McCrea'nın sevdiğim özelliği, dramatik oyunu oynayabilmesi ve o hafif dokunuşu verebilmesi. Open Subtitles ما أحبه في (جويل ماكريا) هو يمكننه أن يلعب الدراما ويمنحك لمسة لطيفة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more