"أحداً آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka birini
        
    • Başkasını
        
    • başka birine
        
    • başkası
        
    • başka biri
        
    • başka kimse
        
    • Başka kimseyi
        
    • başka biriyle
        
    • başka kimseye
        
    • başkasının
        
    • Başkasına
        
    • birilerini
        
    • Başka kimsenin
        
    Bak, eğer yapamıyorsa paranı geri al ve yapabilecek başka birini bul. Open Subtitles إن لم يكن بإمكانكِ فِعلها ، فأرجع المال وجِد أحداً آخر يستطيع
    Ama bana onun neye benzediğini söylemelisin. Böylece başka birini incitmeden onu bulabilirim. Open Subtitles لكني أريد منك أن تحدثني عن شكلها لكي أجدها قبل أن تؤذي أحداً آخر.
    Kampanyayı başlattık. Başkasını bulmaya zaman yok. Open Subtitles مستحيل، لنبدأ الحملة ليس ثمّة وقت لإحضار أحداً آخر.
    Eğer onu denemeyi kesmezsen başka birine gidecek. Open Subtitles أذا لم تتوقف عن إختبارها سوف تذهب إلى أحداً آخر
    Kızının yerini bilen başkası varken ne diye David'i bekleyesin? Open Subtitles لماذا ننتظر ديفيد بينما هناك أحداً آخر يعلم أين هي؟
    Görünüşe göre bu sembolleri araştıran başka biri daha varmış. Open Subtitles يبدو أنّ أحداً آخر كان يبحث في شأن هذه الرموز.
    Biz sana inanıyoruz, ama başka kimse inanmayacaktır. Open Subtitles نحن نصدقك يا تيلك ، ولكن لن يصدقك أحداً آخر
    Üçünü de aynı anda izleyemem, Başka kimseyi kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles }لا يُمكنني تعقّب 3 أشخاص ولا أودُ فقدان أحداً آخر
    Senin başka biriyle yatmayacağını düşünmek garip geliyor. Open Subtitles أمر غريب التفكير بأنك لن تعاشري أحداً آخر
    Şu anda başka birini daha kaybetmeye dayanamam. Open Subtitles لستُ بوضع يحتمل أنّ أفقد أحداً آخر بحياتي الآن.
    Bu öğleden sonra seni izleyecek başka birini bulacağım. Open Subtitles سأجد أحداً آخر غيري لحراستِك هذه الأمسية
    Eğer başka birini görürseniz ona da aynısını yapmasını söyleyin. Open Subtitles إذا رأيتم أحداً آخر أخبروه بأن يغادر أيضاً
    Hoşuna gitmediyse, başka birini çağırabilirim. Open Subtitles إذا كنت لا تقدرين على ذلك سأحضر أحداً آخر
    Evet, ne de olsa yarında bir Başkasını çekiştirirler, değil mi? Open Subtitles أجل , سيتحدثون عن أحداً آخر غداً .صحيح ؟
    Başkasını tehlikeye atamam. Muhtemelen gitsen iyi olur. Open Subtitles لا يمكنني أن أعرض أحداً آخر للخطر، عليك أن تذهب أنت.
    Bunu başka birine daha anlattınız mı? Open Subtitles هل أخبرت أحداً آخر بتلك القصة؟
    Mezar taşıma adımı başkası yazsın. Open Subtitles ماذا؟ لا تدع أحداً آخر يكتب اسمي على قبري
    "Bu soğuk pes etmek üzereyken kalmamın tek nedeni sendin ve şimdiyse senin içtenliğin başka biri kucaklanıyor." Open Subtitles أنتِ سبب بقائي، وأنا التي كنت على وشك الاستسلام في هذا المكان البارد والآن دفئكِ حضن أحداً آخر
    O, bu çocuktan başka kimse olamayacağına ikna etmişti kendini çünkü çocuğun kötü birisi olduğuna kendini inandırmıştı. Open Subtitles كانت مقتنعة بأن الفاعل هو الولد وليس أحداً آخر لأنها كانت تريد وكانت جاهزة لأن تتخيله كشخص سيء
    Bütün tanıdıkları benden nefret ediyor. Ben de Başka kimseyi tanımıyorum zaten. Open Subtitles كل أصدقائي يكرهونني ولا أعلم أحداً آخر
    Demek istediğim, başka biriyle ilişkisi olan herkes bilir ki işlerin zor olduğu zamanlar vardır. Open Subtitles أعني، أيّ شخص يكون بعلاقة مع أحداً آخر يعلم بأن هنالك أوقات تصبح الأمور فيها صعبةً.
    - Onu kilitli tutmayı başardım. başka kimseye zarar veremeyecek. - Şimdilik. Open Subtitles لقد تمكّنت من تحييده، لن يؤذي أحداً آخر للوقت الحالي.
    Eğer başkasının oğlu olsaydım, Şu an o adada ölmüş olurdum. Open Subtitles لو كنت إبن أحداً آخر لمت على تلك الجزيرة
    Ama Başkasına söylemeyeceğine yemin etmelisin. Open Subtitles لكن يجب أن تقسم لى أنك لن تخبر أحداً آخر
    Bak, beyhude çabaladığımızı ben de biliyorum, ama çok fazla seçeneğimiz yok gibi görünüyor, eğer sen bu teknolojiden anlayan birilerini tanıyor olmazsan! Open Subtitles لا نملك خيارات كثيرة.. إلا إذا كنت تعرفين أحداً آخر يفهم هذه التقنية
    Başka kimsenin bilmesine gerek yok, değil mi? Open Subtitles حسناً، لكن لايجب أن يعرف أحداً آخر بهذا الشأن، صحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more