Haftalardır burada oturuyorum, Kendimi kapana kısılmış hissedene dek, telefona bakıyorum... artık zar zor görebilene dek, beynim uyuşana dek. | Open Subtitles | كنتُ جالسا هنا لأسابيع حتى كدت أن أختنق ...أحدق في الهاتف كنت بالكاد أرى أحدا لدرجة أن عقلي أصيب بالخدر |
Sana bakıyorum ve hiçbir şey göremiyorum. | Open Subtitles | أحدق فيك والتحديق في لك وأستطيع أن أحرزنا ر رؤية أي شيء. |
Beni süzen insanlara bakıyordum. Sonra kendimi tavana bakarken buldum. | Open Subtitles | شاهدت الناس تحدق بي ثم عرفت أني كنت أحدق بالسقف |
Seçmeler bittiğinde eve döndüm ve iki hafta boyunca pencereden dışarı bakıp postacıyı, beni durgun köyümden çıkarıp dansa eşlik eden ellerin ve yatakhanelerin dünyasına götürecek bileti bekledim. | TED | وبعد أن أديت تجربة الأداء، عدت للبيت ورحت أحدق خارج النافذة لأسبوعين. أنتظر ساعي البريد. أنتظر تذكرة رحلتي خارج قريتي النائمة وإلى عالم فيه غرف السكن وأيدي عازفي الجاز. |
Gecelerimi senden bir işaret yakayabilirmiyim diye gökyüzüne bakarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت الليالي أحدق بالسماء على أمل أن ألمح أي شيء منك |
Partilerde karılara değil de kocalara bakardım hep. | Open Subtitles | ما أقصدة، بالأحتفالات أحدق بالأزواج و ليس الزوجات |
Burnuna bakıyorum ama ruhuna bakıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أنظر إلى أنفك لكننى أشعر بأننى أحدق داخل روحك |
Güzel, çünkü birazdan öte tarafı boylayacak olan birine bakıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لأني أحدق في تقنية جديدة الآن وسوف أنسفها وأرسلها إلى الجحيم |
- Tommy Tommy. Şu anda ona bakıyorum. - Evet.Biraz ürkütücü bakıyor. | Open Subtitles | تومي" و أنا أحدق به الآن" - أجل و يخيفني ذلك - |
Ofisimde Mozaik panosuna bakıyorum ve silahlı adamlar beni öldürmeye geliyor. | Open Subtitles | "في مكتبي أحدق في لوحة "الفسيفساء و أشخاص يقتحمون المكان ليقتلوني |
Ona bakarken birden aklıma ona Noel Baba'yı soruşum geldi. | Open Subtitles | كنت أحدق فيها. لسبب ما,تذكرت سؤاله حول سانتا كلوز. |
O horul horul uyurken, kendimi tüm gece tavana bakarken bulabilirdim. | Open Subtitles | إنتهى بي الأمر أحدق في السقف بينما هو غط في نومٍ عميق. |
Onlara yüzsüzce bakıp sanki onları bakışlarımla soymak isterdim. | Open Subtitles | كنتُ أحدق بهن بلا حياء كما لو كنتُ أريد تعريتهن |
Sönmek üzere olan bir ateşe bakıp giden birisi gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو أنني أحدق في نار على وشك الخمود |
Ben de bütün günü kan ter içindeki gergin asistanlara bakarak geçireyim dedim. | Open Subtitles | تعلمين، فكرت في قضاء اليوم بأكمله وأنا أحدق في المقيمين المتعرقين والقلقين. |
Orada oturup göğüslerime bakarak yazmak istiyor olmayasın? | Open Subtitles | أعتقد أنك تريد فقط أن تكون قادرة للجلوس هناك والكتابة بينما كنت أحدق في الثدي بلدي. |
O bluza yirmi dakikadır bakıyordum. Sadece bir bluzdu. | Open Subtitles | لقد كنت أحدق فها لـ20 دقيقة إنها فقط التي في الأعلى |
Gerçek oğluma bakarmışçasına Kent'e bakıyordum. | Open Subtitles | و كنت أحدق في كينت و كأنه كان ابني بالفعل |
Eskiden bize yağmur ormanlarını falan öğretirken devamlı sana bakardım, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنني إعتدت أن أحدق بك عندما كنت تعلمينا عن الغابات الماطرة أو أي شيء أخر؟ |
Yatak odasının önünde durup pencereden içeri bakmak mı? | Open Subtitles | أحدق في نافذة غرفتها لأرى إن كانت في المنزل |
Pencereden bakmayı seviyorum ve sadece insanları izliyorum. | Open Subtitles | أحب أن أحدق عبر النوافذ و أن اشاهد الناس |
Yatağa yatıp, senin gelmeni umar bir şekilde gözlerimi kapıya diktim. | Open Subtitles | كنت ممدة على السرير و أحدق بالباب متمنيةً قدومك |
En az yarım saat, orada oturup, kendime baktım. | Open Subtitles | جلست هناك أحدق في نفسي وحسب، لما لا يقل عن نصف ساعة. |
Sana baktığımı fark etmediğini söyleme sakın. | Open Subtitles | لاتخبريني بأنكي لم تلاحظيني أبدا و أنا أحدق بك |
Kadınların elbise ölçülerini bilmem ve annenin vücuduna bakmıyorum. | Open Subtitles | أجهل مقاسات النساء، ولا أحدق بجسد أمّك |
Şu anda Cape Cod'daki hoş bir plajda oturmuş denizdeki beyaz köpükleri seyrediyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أجلس عند شاطئ جميل عند كيب كود أحدق في موجات البحر |
Buraya her gece gelirim ve yeşil ışığa bakarım. | Open Subtitles | انزل إلى هنا كل ليلة لافكر و أحدق في هذا الضوء الأخضر |
Şunu gerçekten fark ettim; sizin bana baktığınız kadar ben de size bakabilirim, şartları eşitlemiş oluruz. | TED | وأدركت أن ما أعجبني كحل بديل هو أن أحدق بكم بقدر ما تنظرون إلي لجعل الأمور متكافئة لحدٍ ما |