Bu itlerden birisi arkandan bıçakla yaklaşırken... yanında kimin olmasını istediğini anımsa. | Open Subtitles | تذكَّر مَن تُريد أن يقفُ بجانبِك عِندما يُطاردُكَ أحدُ هؤلاءِ المَلاعين بسِكين |
Ama sen sadece birisi suratını dağıtırsa öğreneceksin. | Open Subtitles | لكن هناك طريقة واحدة لتتعلم الأمر عندما يبرحك أحدُ ما ضربا |
İkisini de öldür, ama sadece birisi olacaksa Ryan'ı hakla. | Open Subtitles | من المؤكَّد أنَ أحدُ الحقيرين سيطعنكَ منَ الخَلف |
ve Hoyt veya motorcu arkadaslarindan birisi senin isini bitirecek. | Open Subtitles | و سيُنهي هويت أو أحدُ زُملائُهُ الدَرَّاجين حياتَك |
Bu iyi, çünkü biz de başka kimsenin incinmesini istemiyoruz. | Open Subtitles | جيد لأننا أيضاً لا نريد أن يٌجرح أي أحدُ |
Çinlilerden birisi gelip onu tehdit ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أحدُ الصينيين أتاني و قالَ أنكَ هَدَّدتَه |
Departman şeflerinden birisi bana bir kıyak yapsa çok yardımı olur. | Open Subtitles | كنتُ أحسبُ أنّه من المفيد أن يدينَ لي أحدُ رؤساءِ الأقسام بمعروف |
Bu da senin gurur yaptığın şeylerden birisi mi, ...gülme şeklinle ilgili utanman? | Open Subtitles | أذلكَ أحدُ الأشياء من احترامِ ذاتك، بأن تكوني خجولةً من طريقةِ ضحكك؟ أحبّ طريقةَ ضحكك. |
Eğer birisi uyuşturucu spreyi hakkında bir kıpırdanma görseydi bu serseriye malı kaptırırdı. | Open Subtitles | لو هنالكَ أي أحدُ ظهر في الأنحاء ببضاعة بخاخِ الحشيش تلكَ لكان ذلك اللص قد سرقهم مسبقاً |
Eğer saygı duydukları birisi kitabı isterse, o zaman hepsi ister. | Open Subtitles | إذا أراد الكِتابَ أحدُ الذين يحترمونهم ، فسيرغبون به جميعاً |
İleriki bölümde dünyaya ayak basan en kötü pisliklerden birisi olduğumu göstereceğim. | Open Subtitles | في الفُُصول القادمةِ سأريك من أنا أحدُ الشرسينَ الأكثرُ شرّاً ولن تسير على الأرضِ أبداً |
Görev gücündeki birisi okumuş ve önemli bir şey içermediğini söylemiş. | Open Subtitles | قرأها أحدُ مَن كانوا في فرقة العمل وقال أنها لا تحوي الكثير |
Eğer sen bilgisayarın başındayken birisi odaya girseydi. | Open Subtitles | إذا دخل أحدُ ما إلى الغرفة أثنــاء تجســُـسك على الحاسوب |
Eğer birisi Tom Harvey'i kanıtını geri çekmeye razı etmezse. | Open Subtitles | إلا إذا قام أحدُ ما بدفع (توم هارفي) لسحب دليله |
Olanları düşünmek için delikte çok zamanım oldu, ve verdiğim kararlardan birisi de işimiz bitti. | Open Subtitles | كانَ لديَّ الكثير من الوَقت في الانفرادي للتفكير و أحدُ الأمورِ التي قررتُها أنَ ما بيننا انتهى يا إلهي، ما الذي فَعلتُه؟ |
Sadık olan, önyargısı olmayan birisi olmalı. | Open Subtitles | أحدُ لديهِ ولاؤُه و تَحيّزُهُ المُسبَق |
Kendi türünden birisi öldürülürse bir şey olmaz. | Open Subtitles | نعم، لكن ليسَ إن قتلهُ أحدُ أتباعِه |
Şu anda görüştüğün birisi var mı? | Open Subtitles | إذاً، أتواعدين أحدُ فى هذه الفترةُ؟ |
birisi kitaptan öylece yırtmış. | Open Subtitles | قام أحدُ ما بتمزيقها من الكتاب |
Karikatür sahnelerinde kimsenin canı yanmaz. Değil mi Odie? | Open Subtitles | لا أحدُ يَتأذّى حقاً في قصّة كارتون مصوّرة، أليس كذلك أودي؟ |
kimsenin mahkemeye çıkmasına gerek yok. | Open Subtitles | الغرامة. الغرامة. يَحتاجُ لا أحدُ للذِهاب إلى المحكمةِ هنا. |