Tüm bu kötülüğün kaynağını ararken ipuçların, seni bir banka soygununa yönlendirdi ve eline bir incil mi geçti? | Open Subtitles | إذن , أنت بحثك عن جذور الشر يقودك إلى سرقة أحد البنوك وقد تمت مكافئتك بكلمات الرب |
Bu gece yarısı. Şehir merkezinde bir banka. Tüm söylediği bu. | Open Subtitles | الليلة عند منتصف الليل، أحد البنوك في وسط المدينة، هذا كلّ ما قاله. |
bir bankada. Bugün burada bir bankadan para yatıracak. | Open Subtitles | ستذهب اليوم لتودع مبلغا من المال في أحد البنوك |
Çünkü bunu, bir bankada ne amaçla kullanabilir, hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | 'السبب أنا لا أعرف ما كنت تقوم به مع واحدة من هذه في أحد البنوك |
Şans eseri Yemen'i ziyaret ediyormuş ve yerel bir bankadan çekeceği 9.5 milyon dolar için yardımıma ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | تصادف أنه قام بزيارة لليمن ويحتاج مساعدتي لسحب 9.5 مليون دولار من أحد البنوك المحلية. |
Elimizde sadece bu paket tasarımı ile yurtdışında bir hesapta bulunan çok fazla para var. | Open Subtitles | لدينا فقط صندوق الكرتون هذا وكيس مليء بالمال ينتظرنا في أحد البنوك الخارجية |
bankaya girmeye çalışan 5 silahlı şüpheli var. | Open Subtitles | هناك خمسة من المشتبه بهم مدججين بالسلاح يهاجمون أحد البنوك |
Serge, bir banka soygunu hakkında birşeyler duymuş. Sabah oraya gittik. | Open Subtitles | الضابط كان أنبوب على أحد البنوك ذهبنا إلى هناك |
Amerika’da bizim, hepimizin bir banka hizmetine ihtiyacı var. Fakat çok azımız banka satın almaya çalışıyoruz. | TED | في الولايات المتحدة , لدينا -- الجميع في حاجة إلى الخدمات المصرفية , ولكن عدد قليل جدا منا يحاول شراء أحد البنوك. |
Orada bir şey yayınladınız, ve bir banka ile sorun yaşadınız, ve oradaki haber servisleri bu hikayeyi yayınlamaktan men edildi. | TED | لقد نشرت شيئاً في الصحافة هناك , سببت مشكلة مع أحد البنوك , عندها مجلس الصحافة هناك أمر بمنع نشر تلك القصة أو الخبر . |
Kızıyla dışarıda New Orleans' da bir yerlerde muhtemelen bir banka soyuyordur. | Open Subtitles | انه في مكان ما في نيو اورليانز مع ابنته... ربما... ربما سرقة أحد البنوك. |
O asla bir banka soymaz, asla. | Open Subtitles | - ومن I'a. انه لن سرقة أحد البنوك. |
Ve günler sonra bir bankada ortaya çıkıyorsun gizemli bir balıkçı ile birlikte denizaşırı bir hesaba havale yapıyorsun. | Open Subtitles | بعد أيام تظهر في أحد البنوك لاستكمال التحويل المصرفي إلى حساب في الخارج برفقة صياد غامض |
Sağlam bir bankada depozitoda. | Open Subtitles | إنها أودعت بمأمن فى أحد البنوك |
58. Cadde ile Madison'ın köşesindeki bir bankada. | Open Subtitles | انه في أحد البنوك في 58 وماديسون. |
Üç ay önce hesabına yurt dışındaki bir bankadan yüklü miktarda para aktarılmış. | Open Subtitles | منذ 3 أشهر إيداع كبير قد تم نقله لحساب مدخراتها من أحد البنوك في الخارج |
bir bankadan gönderdiler. | Open Subtitles | لقد جاء من أحد البنوك. |
Elimizde sadece bu paket tasarımı ile yurtdışında bir hesapta bulunan çok fazla para var. | Open Subtitles | لدينا فقط صندوق الكرتون هذا وكيس مليء بالمال ينتظرنا في أحد البنوك الخارجية |
bankaya keçiyle girilmez gibi. | Open Subtitles | كما لن تكون قادرة على جلب الماعز في أحد البنوك. |