"أحذيتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • ayakkabılarını
        
    • Botlarını
        
    • Ayakkabıların
        
    • ayakkabılarınızı
        
    • yerinde
        
    • ayakkabılarının
        
    • çizmelerini
        
    • ayakkabına
        
    • ayakkabılarınız
        
    Yarış bulup kaydolmalısın, idman planı yapmalısın ve ayakkabılarını dolabın içinden bulup çıkarmalısın. TED تحتاجُ إلى العثور على سباق والتسجيل فيه، ومعرفة خطة التدريب وإخراج أحذيتك من خلف دولابك.
    Gideceğin yere varınca, ayakkabılarını ve çoraplarını çıkar. Open Subtitles بعد أن تصل إلى المكان الذاهب إليه إنزع أحذيتك وجواربك
    Ofiste hep ayakkabılarını çıkarır mısın? Open Subtitles هل تقومين بإنتزاع أحذيتك دائماً في المكتب؟
    Sen Botlarını temizlerken... onun bıçağını bileylediğini düşündük. Open Subtitles و إعتقدنا عندما كنت أنت تنظف أحذيتك بأنه هو يصقل سكّينه
    Ayakkabıların için yuvarlak plastik bir şey var, üstünde, içindeki ayakkabıyı gösteren bir fotoğraf cebi var. Open Subtitles وحولها , صفقة لبلاستيك ليحمل أحذيتك مع جيب فيه ليحمل صورا للأحذية التي بداخله
    Yüzmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmak istemez misiniz? Open Subtitles مهلاً، ألا تريد نزع أحذيتك قبل أن تذهب للسباحة ؟
    ayakkabılarını giy ve yeniden gel. Büyükannen güzel bir fotoğrafını çeksin. Open Subtitles .أرتدي أحذيتك وعودي دعي جدتك تأخذ صورة جميلة
    ayakkabılarını dolabın dışında bırak, her akşam boyanıp cilalanacaklar. Open Subtitles اترك أحذيتك خارج الخزانة سنقوم بتلميعها كلّ مساء
    ayakkabılarını çıkar ve poşete koy, sonra bağla ve tekrar bagaja bırak. Open Subtitles اخلع أحذيتك وضعها في الكيس ثمّ أغلقه وأعده ثانية في الصندوق
    Oral falan yok. Sadece ayakkabılarını istiyorum. Open Subtitles بربك, لا, لا أريد أن تلعق لي أريد أحذيتك فقط
    Ağlama Si. En azından ayakkabılarını geri alabilirsin. Open Subtitles لا تبكي, سايمون على الأقل بإمكانك إستعادة أحذيتك الرياضية
    Gizlice dolabına girip, ...ayakkabılarını farklı kutulara yerleştirdim. Open Subtitles لقد تسللتُ إلى خزانة ملابسك ووضعتُ كل أحذيتك في صناديق مختلفة
    Her zaman ayakkabılarını eleştiriyorum ama asla bir çözüm sunmuyorum. Open Subtitles أنا دائما أنتقد أحذيتك لكنني لا أقدم حلول أبدا
    Yeni koşu ayakkabılarını beğendim, çok havalı görünüyorlar. Open Subtitles تعجبني أحذيتك الرياضيةالجديدة تصميمهم موضة جديدة.
    ayakkabılarını geri alabilecek kadar paran var mı? Open Subtitles هل جئت بأى نقود كى تعيد أحذيتك ؟
    Giyiniyorsun, Botlarını parlatıyorsun varsa sakalını kesiyorsun, dışarı çıkıp selam veriyorsun hepsi kahvaltıdan önce. Open Subtitles , لتلبس, وتلمع أحذيتك وتحلق كل شعرة لديك لتخرج خارجًا, وتؤدي التحية العسكرية
    Bunlar Ayakkabıların, bunlar kitapların, ve arkanda duran diktörtgen şey de kapı. Open Subtitles ،هؤلاء أحذيتك .هؤلاء كتبك والشيء المربع خلفك هو الباب
    Geçen sene bizim öğretmenimizken, sizin ayakkabılarınızı parlatırdım. Open Subtitles كنت ألمع أحذيتك عندما كنت طالبا بمدرسة التدريس العام الماضي
    İnan bana, eğer senin yerinde olsam ve yalnız başına oturan güzel bir kız görsem ben de bir şeyler yapardım. Open Subtitles صدقني, لو كنت في أحذيتك و رأيت هذه الفتاة الرائعة جالسة بمفردها لفعلت بك ذلك و لكن أنا هنا, فإذا000
    Chandler gel sana iç çamaşırlarını nasıl katlayıp ayakkabılarının içine yerleştireceğini göstereyim. Open Subtitles سأريكم كيف تطوي ملابسك الداخلية وتحشوها في أحذيتك.
    - Hangi iş çizmelerini çamura bular? Open Subtitles وماهي هذه المهمه اللتي تُغطي أحذيتك بالطين؟
    Ayrıca aseton ayakkabına dökülüyor. Open Subtitles . ممم همم و أظن أن " الأستيون " هو . يأكل خلال أحذيتك
    Ben de giyiyorum. Bütün ayakkabılarınız da var mı? Open Subtitles أهي موجودة في كل أحذيتك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more