| Bak, sonra notlarını bana getir, birlikte üstünden geçeriz. | Open Subtitles | أنظر أحضر لي ملاحظاتك لاحقا وسنمرّ بها سوية |
| Hadiii, zarfı bana getir içindekiler bütün gizemleri açıklığa kavuşturacak | Open Subtitles | تعـال، أحضر لي الظرف سيوضّح حلول كلّ الألغـاز |
| O salağı getir bana, bulabilirsen tabii. | Open Subtitles | .. أحضر لي ذلك الأبله .إذا أمكنك العثور عليه |
| Ama bir dahaki sefere geldiginde bir külotunu getir bana. | Open Subtitles | و أحضر لي ثيابها الداخلية حين تأتي ثانية |
| Doğum günü pastamdan yedi ve Bana bir hediye aldı. | Open Subtitles | لقد أكل من كعكة عيد ميلادي و أحضر لي هدية |
| Sığınağı yok etmemiz gerek. Köstebeği getirin bana. | Open Subtitles | يجب أن نقضي على التحصين أحضر لي فريق أرانب |
| Ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın ama o kaseti bana getirin. | Open Subtitles | ,فقط إفعل ما تشاء لكن أحضر لي هذا الشريط |
| Rüzgârda savrulup duruyorsun bu iş için ama konseyde üç oy daha bul ben de sana helikopter göndereyim. | Open Subtitles | أنت تتأرجح بمهبّ الريح في هذا، لكن أحضر لي أكثر من ثلاثة أصوات في المجلس، وسوف أرسل لك مروحيّة. |
| Başta sebebini anlayamadım. Bir öğrenci bana yazılı bir tebligat getirdi. | Open Subtitles | في بادئ الأمر لم أعرف لماذا التلميذ أحضر لي رسالة تنبيه. |
| Teşekkür ederim, sonuçları alınca hemen bana getir. | Open Subtitles | شكراً لك, نعم أحضر لي التحاليل عندما تأتي بهم |
| Medellin'e git, zulaladığımız tüm paraları topla ve bulduğun her kuruşu bana getir. | Open Subtitles | اذهب إلى ميديلين إلى مخابئ النقود التي لدينا و أحضر لي كل النقود التي يمكنك العثور عليها |
| Asistanıma, ''Müşterilerimizden bütün santrifüf ve güç santrali uzmanlarının bir listesini bana getir.'' | TED | لذا اخبرت مساعدي .. أحضر لي قائمة بالخبراء باجهزة الطرد المركزي والطاقة من مركز معلوماتنا " |
| Arabayı garaja götür ve listeyi de bana getir. | Open Subtitles | خذي السلة إلى المرآب. ثم أحضر لي فاتورتك! |
| Ama bir dahaki sefere geldiginde bir kulotunu getir bana. | Open Subtitles | و أحضر لي ثيابها الداخلية حين تأتي ثانية |
| Sen, geçen ayın askerî ihracat dosyalarını getir bana. | Open Subtitles | أنتَ هناك أحضر لي معدلات الصادرات العسكرية للشهر الماضي |
| Samuel, tatlı menüsünü getir bana. İçeri girmek ister misin? | Open Subtitles | صموئيل أحضر لي قائمة الحلوي أتريدين الدخول ؟ |
| Pekâlâ, müşterileri küçük toplantı odasına götür, sonra Bana bir x getir. | Open Subtitles | حسناً سوف أقابل العميل في غرفة المؤتمرات ثم بعدها أحضر لي قهوة |
| Şu parayı al. Bana bir viski kapta gel hadi. Üstü de senin olsun. | Open Subtitles | خذ هذا الدولار، أحضر لي بعض الويسكي والباقي لك |
| Bölge polisinin şefini getirin bana. | Open Subtitles | أحضر لي قائد الشرطة المحليّة في الموقع. |
| İşinizi bitirip anlaşmaları bana getirin. | Open Subtitles | أذن أنتهي من عملك و أحضر لي هذة العقود |
| Bana hakim Mazoka'yı bul hemen Yoksa ölür bu adam | Open Subtitles | أحضر لي القاضي موسوكا أحضره الآن و إلا سأفجر رٍاسه |
| Bu grup davasını bana o getirdi. Onun için önemli. | Open Subtitles | هي من أحضر لي هذه الدعوى القضائية وهي مهمة لها |
| - Bana Nato Komuta Merkezini bağla. Artık ona daha fazla zaman veremem. | Open Subtitles | أحضر لي مركز قيادة الناتو لا يمكن أن أعطيه وقت أكثر من ذالك |
| Fakir adam! Süslü bir kokteyl ver bana. | Open Subtitles | أيها الشخص الفقير ، أحضر لي شراب كوكتيل راقي |