Hey ! Sana buranın iyi bir yer olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | هاى, أرأيت, لقد أخبرتك أن هذا المكان رائع |
Bunun kesin olduğunu söylemiştim. Şuradan prezervatif alıp geliyorum. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا سينجح سوف أعبر الشارع حتى أحضر أوقية |
Bu projenin yaptığım en büyük iş olduğunu söylemiştim. Canımı çıkarıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن هذا المشروع أضخم شيء قمنا بعمله، إن هذا الأمر يقتلني |
-Brian, Sana bu çok pahalı dedim. -Pahalı değil. | Open Subtitles | براين أخبرتك أن هذا مكلف جدا هو ليس غالي |
Sana bu baleye gitmek için uygun bir kıyafet değil diyorum. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا اللبس لا يناسب الذهاب للباليه |
Size bunun zaman kaybı olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا سيكون مضيعة للوقت |
Sağ olasın, Tanrım. Bende bundan bahsediyordum. - Sana bunun meşru olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | حسناً، شكراً لك يا إلهى هذا ما أتحدث عنه - أخبرتك أن هذا المكان جيد - |
Oranın senin de evin olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اسمعي، لقد أخبرتك أن هذا منزلك أيضاً |
Gautam, sana imkansız olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | جاوتام.. أخبرتك أن هذا ليس ممكننآ |
Bugünün lanetli olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا اليوم نحس |
- Güzel zamanlama. - Yalan olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | توقيت طيب - أخبرتك أن هذا هراء - |
Komik olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا مرح |
Sana bunun bir tuzak olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا شرك |
SaçmaLık olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا هراء |
Bugünün lanetli olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا اليوم نحس |
Sana bunun için çok erken olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن هذا مبكر جداً. |
Central City'deki en acılı taco olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا أكثر تاكو حرارة في (سنترال سيتي) |
Bono, ne dedim ben sana? Bu zenci ancak bir şey istediğinde gelir. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن هذا الزنجي لا يأتي غير لأجل المال |
Sana bu iş bizi ilgilendirmez demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك,أن هذا ليس من شأننا |
Sana bu isim tutar demiştim. O kadar da komik değil. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا يدوم - لا أجد الأمر مضحكاً - |