Aa, evet, ama bana konuşmamam gerektiğini söyledi senle... ya da arkadaşlarınızla. | Open Subtitles | هل والدتك فى المنزل؟ نعم, لكنها أخبرتنى أنه ليس من المفترض التحدث |
Bayan Blaney çıkabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | ثم خرجت مسز بلان و أخبرتنى أنه يمكننى الإنصراف |
Annem bana onun elektrik mühendisliğinden mezun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أمى أخبرتنى أنه حصل على شهادة بكالريوس فى الهندسة الكهربائية |
- Trafik cezalarını da halledemediğini söylemiştin. - Halledemem. | Open Subtitles | لقد أخبرتنى أنه لايمكنك تولى أمر غرامات خرق توقف السيارة فأنا لا أستطيع |
- Kaypak olduğunu söylemiştin ama tehlikeli olduğunu söylememiştin! | Open Subtitles | لقد أخبرتنى أنه رقيق -ولم تخبرنى أنه خطًر و .. |
Büyükannem bana ne zaman kötü hissetsem ağlamam gerektiğini ve sonra da yola devam etmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ...جدتى أخبرتنى ...أنه عندما أشعر بالحزن يجب أن أبكى وبعد ذلك ,كل شئ سيعود لطبيعته |
Polis bana haneye tecavüz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الشرطه أخبرتنى أنه كان اقتحام للمنزل |
Sharon filoda sekiz Cylonlu kaldığını söyledi. | Open Subtitles | شيرون) أخبرتنى أنه يوجد ثمانية سيلونز بالأسطول) |
Kathy Battersby oranın 18 yaş üstü bir kulüp olduğunu ve taviz vermediklerini söyledi. | Open Subtitles | (كاثى) أخبرتنى أنه ليس للقاصرين وأنهم صارمين |
Bana Cabal hakkında bilgin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتنى أنه لديك معلومات عن جماعة (الكابليز) لى |
- Çünkü bunu sen bana söylemiştin. | Open Subtitles | - لأنك أخبرتنى أنه لن يفلح - |