| Annem bana onun öz babam olmadığını adamın biri olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أمي حينها أنه لم يكن أبي الحقيقي، كان مجرد رجل. |
| Annem bana uzun zaman önce söylemişti Çok değerli şeylerimi kaybettim,biliyorum. Onlar geri gelmeyecek Nereye gittiler? | TED | أخبرتني أمي منذ أمد بعيد فقدت أشياء عزيزة عليّ، أعلم لن ترجع يومًا أين ذهبت؟ |
| Annem bana er veya geç yapabileceğimi söylemişti ama hâlâ yapabilmiş değilim. | Open Subtitles | أبدا ولا مرة واحدة أخبرتني أمي أنني يجب أن أفعلها ولكنني لم أستطيع بعد |
| Annem benden bir şey sakladığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أمي أنها أخفت شيء عن شخص |
| Annemin bana bahsettiği Tanrı asla böyle şeyler yapmaz. | Open Subtitles | الإله الذي أخبرتني أمي عَنهُ، مستحيلٌ أن يفعل شيئاً كهذا |
| Lex, ne yaptığımı Annem söyledi. Özür dilerim. | Open Subtitles | ليكس أخبرتني أمي بما فعلت أنا آسف |
| Kendini öldürmeden bir hafta önce Annem bana, doğduğum günden beri benden haberin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قبل أسبوع قتلت نفسها أخبرتني أمي بأنك تعرف عن وجودي من أول يوم ولدت فيه |
| Annem bana babamın düşmanlarının ebediyen düşmanım olmasını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أمي بأعداء أبي اصبحوا للأبد أعداء لي |
| Annem bana dediki... kimseye anlatamayacağı bir sırrı varmış. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أمي أن لديها سراً يجب ألا تفشيه |
| Annem bana hep, eğer birisi temiz iç çamaşırı giymezse başına bir kaza geleceğini tembihlerdi. | Open Subtitles | لطالما أخبرتني أمي أن على المرء أن يلبس ملابس داخلية نظيفة في حال تعرض لحادث ما |
| Annem bana holün altındaki odanın eski odam olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أمي أن غرفتي القديمة بآخر الممر |
| Annem bana hep derdi ki, her şey kötü gidiyor gibi görünse de senden daha kötü bir gün geçiren her zaman vardır. | Open Subtitles | أخبرتني أمي بأن الأشياء ولو كانت ...تبدو سيئة فإن هناك شخص آخر يحظى بأسوأ يوم في حياته |
| Annem bana bunların doğru olmadığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أمي أن لا شيء من هذا صحيح |
| Ben genç bir kız iken Annem bana sanki vahşi hayvanlar tarafından yetiştirilmişim gibi etrafımdaki herkese tükürüp vurduğumu söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة أخبرتني أمي بأنني كنت وكأنني تربيّت بواسطة حيوانات "الياك" البرية كنت أركل وأبصق على جميع مَن حولي |
| Annem bana bir kaltakla evlenmek üzere olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أمي أنني متزوج من عاهرة |
| Annem bana anlattı. | Open Subtitles | أخبرتني أمي بهذه القصة |
| Coyote çölündeki tutukluluğumuz bittikten kısa süre sonra Annem bana Samuel hakkındaki gerçekleri anlattı. | Open Subtitles | مباشرة بعد إطلاق سراحنا من (كيوتي ساندس) أخبرتني أمي بالحقيقة حيال أخي |
| Annem bana sizden bahsetmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أمي عنكم |
| Annem benden bir şey sakladığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أمي أنها أخفت شيء عن شخص |
| Ama sana Annemin bana dediklerini söyleyeyim. Bu sözler onun: | Open Subtitles | ...سأخبركِ ما أخبرتني أمي إياه كلامٌ يحتذى به |
| Annem söyledi. O benim babam. | Open Subtitles | إنه والدي أخبرتني أمي |