Onlara senin alkolik olduğunu söyledim... seni eve götüreceğimi... ve bir daha sla oraya gitmeyeceğimizi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنك مخموراً وأني سأوصلك إلى البيت وأننا لن نذهب إلى هناك أبداً |
Sadece birkaç oyun. Onlara hârika olduğunu söyledim. | Open Subtitles | مجموعة واحدة فقط من الأهداف أخبرتهم أنك كنت عظيما |
Gey olduğunu söyledim ama bunu tekrar yutmayacaklarını söylediler. | Open Subtitles | أخبرتهم أنك شاذ لكنهم قالوا أنهم لن ينخدعوا بهذا مجدداً |
Onlara hâlâ grip olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنك ما تزال تعاني من الإنفلونزا |
- Cuma günü. Sizi mutlaka görmek istiyorlardı. Onlara Trouville'de annenizin yanında olduğunuzu söyledim! | Open Subtitles | الجمعة، كانوا يودون رؤيتك، أخبرتهم أنك في تروفيل عند والدتك |
Onlara yeni şifreleme uzmanımın sen olduğunu söyledim. | Open Subtitles | . أخبرتهم أنك المتخصصة الجديدة في فك الشفرات |
Senin kusursuz bir çocuk olduğunu söyledim, ...bana her zaman yazdığını, ve beni her zaman aradığını. | Open Subtitles | ... أخبرتهم أنك إبن مثالي وأنك دائماً تراسلني ... وأنك تتصل بيّ أيضاً |
Onlara acelen olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنك هارب |
Onlara erkek arkadaşım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنك صديقي الحميم. |
Bay Santamaría'nın burnunu kıranın sen olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنك أنت من حطم (أنف السيد (سانتامارى |
- Onlara bir dâhi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | -لقد أخبرتهم أنك عبقري |
Onlara senin ve Nikita'nın, Güney Amerika'dan beri Liam'ın izini süren Interpol ekibinden olduğunuzu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنك تعمل مع (نيكيتا) بمهمة تابعة للشرطة الدولية وأنكم كنتم تُطاردون (ليام) في شمال أمريكا |