Ne? Sana üç kez evlendiğimi söylemiştim, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذَكر أني أخبرتُكَ أني تزوجت ثلاث مرات؟ |
Üçüncü randevumuzda, çocuk istemediğimi söylemiştim ve benim için sorun olmazsa, senin için de olmayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | للحياةِ تغيُّراتُها لقد أخبرتُكَ في موعدنا الثالث أنني لا أريدُ أطفالاً |
Bu tuhaf çünkü ilişkilerinin benim için sorun olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | وهذا غريب إذ أنّني أخبرتُكَ أنّني بخير حيال علاقتهما |
Tatlım.Şu haline bak.Bu bornozu ne kadar sevdiğimi Söyledim mi? | Open Subtitles | عزيزي, عزيزي, عزيزي هل أخبرتُكَ عن مدى حُبي لهذا الرِداء؟ |
Bekleyebilir dediğim şeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر هذا الشيء الذي أخبرتُكَ بأنه يمكنه الإنتظار |
Sana o kuşları canlı istiyorum demiştim. | Open Subtitles | أظنّني أخبرتُكَ أنّي أحتاج هذه الطيور على قيد الحياة |
Beni o iskeleden buraya getirdiğinizde de söylediğim gibi, etraftan toplayacak birkaç yüz dolarlık hesabım var. | Open Subtitles | لقد أخبرتُكَ أنّ لديّ عدّة آلاف من الدولارات في تلكَ الشراك التي جعلتني أتركها على الرصيف. |
Sana Jenny York'u öptüğümü söylemiştim, hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكَر أني أخبرتُكَ أني قبلتُ جيني يورك؟ |
O kadar şeyi yememen gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُكَ لم يكن ينبغي عليكَ تناول كلّ هذه الأشياء |
Sana ilk geldiğimde mutlu olmak istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | عندما أتيتُ إليكَ أوّل مرّة أخبرتُكَ أنّني أردتُ أن أكون سعيداً |
Baba, sana onun yanımda olacağını söylemiştim. O yanımdayken daha medeni oluyorum. | Open Subtitles | أبي، أخبرتُكَ أنّه سيكون معي سأكون أكثر تحضراً بوجوده |
Sanat sempozyumu için. Sana söylemiştim daha önce. | Open Subtitles | من أجل ندوة الفن الجميلة أخبرتُكَ حول ذلك |
İlk geldiğinde anahtarla ilgili hiçbir şey bilmediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُكَ عندما كنتَ هنا سابقاً بأنّني لا أعلم شيء عن المفتاح |
Gelmek zorunda olmadığını söylemiştim, yani sorun değil. | Open Subtitles | لقد أخبرتُكَ مُسبقاً بأنهُ لم يكُن عليكَ المجيئ ، لذا لا توجدُ مشكِلّة |
Bağlantım olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُكَ أنّ لدي اتّصالاتٌ في جهةِ تطبيق القانون. |
Sana o kadar kolay yakalanmayacağını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُكَ بأنهُ ليسَ من السهل الإمساكُ بهِ |
Bu nutuk... Sana Söyledim, kimseyi öldürmek istememiştim. | Open Subtitles | أخبرتُكَ يا رجُل لم أقصِد أن أقتُلَ أحداً |
Hayır. Bricks. Sana milyonlarca kez Söyledim, Bricks. | Open Subtitles | كلا، كلا، اسمي بريكس أخبرتُكَ مليون مَرة، بريكس |
Kulaklıkların sinyal menzilini, beynimizi kızartmayacak kadar yükselttim ama dediğim gibi, binaya girdiğimiz an devre dışı kalacağız. | Open Subtitles | بدون أن نؤذي رؤوسنا. ولكنّي أخبرتُكَ.. بمُجرّد دخولنا في ذلك المبنى، فإن الإتصالات ستقف. |
Maçı bizde izleyelim demiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتُكَ بأن كان علينا مشاهدة هذه المبارة في منزلي |
Sana söylediğim, kazanma uğruna etik değerleri feda ettiğindi. | Open Subtitles | الذي أخبرتُكَ به كان، أنكَ تُضحي بآدابِ المهنة لأجلِ الإنتصار، |
Hukuka aykırı bir sey yapmadım Dedim, yapmadım da. | Open Subtitles | لقد أخبرتُكَ بأنني لمْ أقم بأيّ شيء غير قانوني، ولم أقم بذلك. |
Babam hakkında konuştuk. Onun bilim tutkusunu anlattım. | Open Subtitles | لقد أخبرتُكَ عن والدى مُعلم له شغف بالعلم |