Danstan önce bana söylediğin şey var ya... | Open Subtitles | أتذكرين الموضوع الذي أخبرتِني به قبل الحفل الرّاقص ؟ |
Tek başıma kaldıramayacağımı söylediğin arabalardan. | Open Subtitles | التي أخبرتِني أنني لن أكون قادراً أبداً على أن أرفعها عالياً بنفسي أنا سأذهب و أرفعها |
- Umarım öyledir. Her zaman olabileceğimi söylediğin adam olmak istedim. | Open Subtitles | آمل ذلك , أودّ أن أكون المرء الذي أخبرتِني دائمًا أن بوسعي غُدوّه |
Bana şu sınır bilim olayını anlattın fakat bir şeyleri atladığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أخبرتِني عن الحدث الهامشيّ، لكنّي أظنّكِ تخطّيتِ شيئاً. |
O yüzden yorulmuştun ve uyku vakti gelmişti. Bana inşa ettiğin kaleyi anlattın. | Open Subtitles | "لذا فأنت متعبة وقد آن أوان النوم، ثم أخبرتِني عن القلعة التي بنيتِها" |
Çöpün dolu olduğunu söyleseydin ben atardım. | Open Subtitles | تعرفين، كنتُ سآخذ القمامة للخارج لو كنتِ أخبرتِني أنها مُمتلئة |
Eğer bana, aşık olduğunu söyleseydin beraber onu kurtarabilirdik. | Open Subtitles | لو أنكِ أخبرتِني أنها كانت تحبه كنا أنقذناها نحن الإثنان |
Kendinden uzaklaştırdığını söylediğin mi? Bu nasıl mümkün olabilir? | Open Subtitles | التي أخبرتِني عنها تلك التي قلتِ أنّكِ أبعدتِها؟ |
Bana ve annene söylediğin yalandan çok farklı yani. | Open Subtitles | والتي تعد مختلفة جداً عن الكذبة التي أخبرتِني بها و والدتك |
Uyandığında ilk söylediğin şey buydu. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أخبرتِني بذلك حين استفقتِ، أتتذكرين؟ |
Yoksa bana sizin komploya çok yaklaştığımı söylediğin akşam kaçırılmış olmamın bir tesadüf olduğuna inandığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أم تخاليني أظنّ أنّ اختطافي في اللّيلة التي أخبرتِني فيها... أنّي أقترب من حلّ خيوط مؤامراتك كان مصادفة؟ |
Eğer bana güvenirsen Raylan Givens'a söylediğin her şeyi bana söylersen tamamen her şeyi, ikimizi de bu beladan kurtarabilirim. | Open Subtitles | إذا وثقتِ بي الآن إذا أخبرتِني بكلّ شيءٍ أخبرت به (ريلين جيفنز) كلّ شيء، يمكنني إخراجنا من هذه الورطة .. |
Bana söylediğin için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ أخبرتِني |
Biraz anlattın, biraz gizledin. | Open Subtitles | لكنك أخبرتِني بالقليل وأخفيتِ الباقي |
Fıkra anlattın ben de gülüyorum. | Open Subtitles | ،لقد أخبرتِني بدعابة لذلك أضحك |
Gerçek bu. Bana olanları anlattın. | Open Subtitles | هذه هي الحقيقة لقد أخبرتِني بما حدث |
O zaman neden bana anlattın? | Open Subtitles | لماذا أخبرتِني إذاً؟ |
Uzun süreli bir ilişkiden çıktığını biliyorum. Bana Spencer ile ilgili her şeyi anlattın. Ben de... | Open Subtitles | أعرف أنّكِ خرجتِ من علاقة طويلة، أخبرتِني كل شيء عن (سبينسر)، ظننتُ فقط... |
Keşke bana söyleseydin, on saatlik koşuya çıkmazdım. | Open Subtitles | أنا... لو أخبرتِني من قبل لما تجوّلت لعشر ساعات |
Keşke bana söyleseydin, orada işime yarardı. | Open Subtitles | لو أخبرتِني لاستعنت بك |
Keşke bana söyleseydin. | Open Subtitles | كنتُ أتمنى لو أخبرتِني. |