Şerif, dinleyin, bu sefer doğruyu söylüyorum. | Open Subtitles | أيها الرئيس، إنتظر، هذه المرة أخبرك الحقيقة |
Sana evet dediğimde doğruyu söylüyordum ve şimdi de doğruyu söylüyorum. | Open Subtitles | كنت أخبرك الحقيقة عندما وافقت وأنا أخبرك الحقيقة الآن. |
Ben kendimdeyim. Bana bu şekilde bakma. Sana gerçeği söylüyorum tamam mı? | Open Subtitles | لاتنظر إلي بتلك الطريقة أنا أخبرك الحقيقة اللعينة |
Yemin ederim ki gerçeği söylüyorum. Bana inanmalısın. | Open Subtitles | أنا اقسم بالله انى أخبرك الحقيقة ، وعليك أن تصدقنى |
Gerçeği söylemek gerekirse, benim için en önemli şey kamyon. | Open Subtitles | حتي أخبرك الحقيقة : الشاحنة هي أهم شيء بالنسبة لي. |
Sana Gerçeği söylemek ve dürüst olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك الحقيقة وأكون صادقاَ في الأمور |
Doğruyu söylemek gerekirse bir an evvel oradan kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أخرج من هناك لكي أخبرك الحقيقة |
Pekala, o zaman sana Doğruyu söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسنا أنا سوف أخبرك الحقيقة إذا |
doğruyu söylüyorum. Bana inanmalısın. | Open Subtitles | أنا أخبرك الحقيقة يجب عليك أن تصدقنى |
Burada değil. Hayır, hayır... doğruyu söylüyorum. | Open Subtitles | لا، لا، إني أخبرك الحقيقة إنه ليس هنا |
Bekleyin biraz! doğruyu söylüyorum! | Open Subtitles | انتظر دقيقة أنا أخبرك الحقيقة |
- Dışarı. - Sana doğruyu söylüyorum! | Open Subtitles | ـ للخارج ـ أنا أخبرك الحقيقة |
Ama doğruyu söylüyorum. | Open Subtitles | ولكني أخبرك الحقيقة |
Ama doğruyu söylüyorum. Örneğin bu kesik. | Open Subtitles | لكن أخبرك الحقيقة. |
Yemin ederim ki gerçeği söylüyorum. Bana inanmalısın. | Open Subtitles | أنا اقسم بالله انى أخبرك الحقيقة ، وعليك أن تصدقنى |
Ben de sana şimdi güveniyorum ve gerçeği söylüyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا أثق بك الآن وأنا أخبرك الحقيقة |
Sana gerçeği söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أخبرك الحقيقة لا أريد أن يُقتل زوجي |
Tam tersine, gerçeği söylüyorum. | Open Subtitles | على العكس , أنا أخبرك الحقيقة |
Sana Gerçeği söylemek zorundayım, Sarışın. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك الحقيقة يا بلوندي |
Ama hayır, sana Gerçeği söylemek zorundayım. | Open Subtitles | حسناً ، كلا ، يجب أن أخبرك الحقيقة |
Yalan söylememin tek sebebi Doğruyu söylemek istememem. | Open Subtitles | كذبتُ فقط لأنني لم أريد أن أخبرك الحقيقة. |
Doğruyu söyleyeceğim, ninenize hastalık teşhisi kondu. | Open Subtitles | سوف أخبرك الحقيقة إنها مصابة بإضطراب |