"أخبرك بالحقيقة" - Translation from Arabic to Turkish

• doğruyu söylüyorum
• gerçeği söylüyorum
• Doğru söylüyorum
• Sana görünen
• gerçeği söyleyeceğim
• gerçeği sana
• doğruyu söylüyordum

Onun anısına saygısızlık etmek istemem ama lütfen, bana inanmalısın. doğruyu söylüyorum.
لم أكن لأهين ذكراها، لكن رجاءً، عليك أن تصدقني، أنا أخبرك بالحقيقة

Çünkü doğruyu söylüyorum!
لماذا علينا أن نصدقك؟ لأني أخبرك بالحقيقة

Sana doğruyu söylüyorum.
لن أرضى بهذا أنا أخبرك بالحقيقة لقد وجدتُ الأسطوانه هنا

Size gerçeği söylüyorum siz de bunu beni devirmek için koz olarak kullanıyorsunuz.
أنا أخبرك بالحقيقة وأنت تستخدمها لتطردني

- Size gerçeği söylüyorum. - Ben öyle sanmıyorum.
ــ أنا أخبرك بالحقيقة ــ لا أعتقد هذا

Anne. Anne. İnan bana, Doğru söylüyorum.
أماه ، أماه ، صدقينى ، أنا أخبرك بالحقيقة

Sana görünen ışıklar saçan çocuk.
الفتى الذي أخبرك بالحقيقة.

Kaçış olmadığını görüyorum, gerçeği söyleyeceğim.
يمكنني أن أرى أنه لا يوجد مهرب, ويجب أن أخبرك بالحقيقة

Ama anlamalısınız, size doğruyu söylüyorum.
ولكن يجب عليك أن تفهم أنا أخبرك بالحقيقة

Neden ben seçildim bilmiyorum, ama sana doğruyu söylüyorum.
،لا أعرف لماذا اختارني ولكني أخبرك بالحقيقة

Size doğruyu söylüyorum ki Tanrı şahidimdir asilzadelerimden bazıları bu yaptığım şey konusunda benim hemfikir değiller.
دعني أخبرك بالحقيقة والرب شاهدي بعض النبلاء لا يوافقون على ما فعلته لأنهم خائفون

Sana doğruyu söylüyorum. Bana inanmalısın.
أنا أخبرك بالحقيقة و عليك أن تصدقنى.

Ama sana doğruyu söylüyorum.
من المحتمل, لكنى أخبرك بالحقيقة

Hayır, hayır, hayır. Size doğruyu söylüyorum.
كلا ، كلا ، كلا أنا أخبرك بالحقيقة

Nerede olduğunu bilmiyorum, sana doğruyu söylüyorum.
أنا لا أعرف أين هو أنا أخبرك بالحقيقة

- gerçeği söylüyorum. - Sanmıyorum.
ــ أنا أخبرك بالحقيقة ــ لا أعتقد هذا

Ben gerçeği söylüyorum.
أنا أخبرك بالحقيقة

Ben sana gerçeği söylüyorum. Başka bir şey değil.
إني أخبرك بالحقيقة

gerçeği söylüyorum.
أنا أخبرك بالحقيقة. إنتظر.

Doğru söylüyorum. Oyun falan yok. Bernie burada...
أنا أخبرك بالحقيقة , انه هنا

SAna gerçeği söyleyeceğim.
أنا أخبرك بالحقيقة.

Yüz yıldır gözünün önünde olan gerçeği sana göstermek istiyorum.
أخبرك بالحقيقة التي ظلّت خفيّة عنك لما يقارب قرنًا.

Yemin ederim doğruyu söylüyordum.
أُقسم بأنني كُنت أخبرك بالحقيقة