"أخبريه أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söyle
        
    • söyle ona
        
    • ona söyle
        
    • gerektiğini söyle
        
    • olduğunu söyleyin
        
    • gelmesini söyle
        
    Ona iletişimin karşılıklı olduğunu söyle. Ben onu ararım, o da beni aramalı. Open Subtitles أخبريه أن الأمر بإتجاهين يمكنني أن أتصل به بدلا من أن تصل بي
    Tıbbi yardımın beklediğini ve bu iğnenin sadece acısını dindirmek için olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريه أن الاسعاف مستعد له وأن هذه الإبرة فقط لتخفيف الألم.
    Sabırlı olmasını ve yakında buluşacağımızı söyle ona. Open Subtitles أخبريه أن يكون صبوراً ويطلب من الموت السرعة
    Açık alana çıkınca aramasını söyle ona. Open Subtitles أخبريه أن يتصل بي مجدداً على الخط الأرضي
    Babasını gördüğünde, ona söyle başka bir eş bulsun... Open Subtitles عندما ترين والدها أخبريه أن يبحث عن زوجة أخرى
    Musi'ye para ver ve kolayca mala dönmesi gerektiğini söyle. - Anladın mı, Gennaro? Open Subtitles أعطي (موسي) المال و أخبريه أن ينقله بشكل مستمر.
    Sookie Stackhouse'un Güneş Kardeşliği Kilisesi'nin bodrumunda olduğunu söyleyin. Open Subtitles سأكون سعيدة لتمرير الرسالة أخبريه أن سوكي ستاكهاوس في قبو
    Doktor olmak istiyor Eğitim filmi olduğunu söyle ona. Open Subtitles يريد أن يصبح طبيباً أخبريه أن هذا أمر تعليمي
    İstediği şeyin bende olduğunu söyle. Bakalım onu çözebilecek mi. Open Subtitles .أخبريه أن الشيء الذي يريده بحوزتي .وتأكدي إن كان بمقدوره ترجمة الشفرة
    Evet de . Ana yatırımcının Raymond Tusk olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريه نعم، أخبريه أن المستثمر الأساسي هو رايموند تاسك.
    Sevgilinin Chicago'lu bir gangster olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريه أن حبيبك رجل عصابات من شيكاغو
    Glenn Gould-Esque'un ilham kaynağı olduğunu söyle Open Subtitles أخبريه أن أغنيته الاولى كانت ملهمة
    Ona, annesinin bir "O" olduğunu söyle! Open Subtitles H أخبريه , أن أمه هي الكلمة التي تبدأ بحرف الـ
    Evet. söyle ona, gelsin. Bu konuyu onunla da konuşmak istiyorum. Open Subtitles أجل, أخبريه أن يصعد أريد التحدث معه حول الموضوع.
    Elimizden geleni yapacağız ama söyle ona bizi yaşadığı yere götürmesi gerekiyor. Open Subtitles ولكن أخبريه أن عليه إصطحابنا إلى محل إقامته.
    Zarar görmek istemiyorsa, oğlumun yoluna çıkmamasını söyle ona. Open Subtitles أخبريه أن يبقى بعيداً عن إبني .. إن كان لايرغب أن يتأذى
    Eğer işverenin bu pazarlıkta yer almak istiyorsa ona söyle iş yapmak için ortaya çıksın. Open Subtitles إن كان موظفك يريد أن يكون عنصراً في هذا التفاوض أخبريه أن يحضر للعمل
    Seni uyarıyorum. ona söyle, dediğimi yapsın. Open Subtitles انا أحذرك أخبريه أن يفعل كما أمرتك
    Ona yalnızca gitmen gerektiğini söyle. Open Subtitles فقط أخبريه أن عليكِ الذهاب
    Ağır bir previa vakası olduğunu söyleyin. Open Subtitles أخبريه أن لدينا حالة "خطيرة "لانزياح المشيمة
    - Gidip Ajan Finley'e buraya gelmesini söyle. - Emredersiniz. Open Subtitles اذهبي و أخبريه أن يأتي إلى هنا حاضر ، سيدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more