"أخبرْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyleyin
        
    • anlat
        
    • e söyle
        
    • a söyle
        
    Adamlarına müfettişin merkeze döndüğünü söyleyin. Open Subtitles أخبرْ رجالَ المفتشَ ان المفتش سيذهب إلى بيته فيما بعد
    İnsanlara bu bilgiyi verip beklemelerini söyleyin. Open Subtitles أخبرْ الناسَ لوَضْع تلك المعلوماتِ على اوراق الترحيب و الإستراحةِ و التغطيةِ
    Sizinkilere söyleyin, randevu noktamıza ulaşana kadar uçak, helikopter veya tekne görecek olursam, bunlar köpekbalıklarına yem olur. Open Subtitles أخبرْ شعبكَ، ارى طائرةَ واحدة، مروحية واحدة، مركب واحد. قَبْلَ أَنْ نَصِلُ ملتقانا، هؤلاء الرجالِ طُعمَ قرشِ. فهمت؟
    Bana söylediklerini dedektiflere de anlat. Open Subtitles أخبرْ المخبرين بالضبط الذي أخبرتَني.
    Bordy'e söyle, aşağı Neptun Odasına insin! Open Subtitles أخبرْ برودي للنُزُول هنا إلى غرفةِ نبتونَ بالضِعف
    Nolan'a söyle, kalbinde bildiğini kabullenmesi gerek. Open Subtitles أخبرْ نولان بأنه يجِب أنْ يقْبل ماموجود في قلبِه
    Mike Hanlon'a gitmem gerektiğini söyleyin. Open Subtitles أخبرْ مايك هانلون،قُولُة بأنّني كان لا بُدَّ أنْ أَذْهبَ
    Langley`deki dostunuza söyleyin yereller bizim arka alanımızdır. Open Subtitles أخبرْ أصدقائَكَ في لانغلى تلك الحالات من اختصاصنا لن يسمح لهم بالعب معنا 614 00:
    Ailesine pişman olduğumu söyleyin. Open Subtitles أخبرْ عائلتَها أَنا آسفُ. أنا كُنْتُ أُحاولُ حِماية أبي.
    Salvatore'ye olanlardan dolayı üzgün olduğumu söyleyin. Open Subtitles أخبرْ سالفاتور أَنا آسفُ حول الذي حَدثَ.
    Bay Durucher'a endişe edecek bir şey olmadığını söyleyin. Open Subtitles أخبرْ السّيدَ دوروتشر لَيْسَ لهُ شيء يمكن القلق بشأنه.
    Yetkili komutana, ateş edilmedikçe bir savaş başlatmamasını söyleyin. Open Subtitles مدى صواريخ كروزِ. أخبرْ قائدَ مجموعةِ الضربةَ ذلك هو مَا للشُغْل مالم أطلقَ النار على أولاً.
    Kaptan Jonah'a hareket etmesini söyleyin. Open Subtitles أخبرْ النّقيبَ يونس للإنتِقال إلى علّقْ مدى.
    Hareket memurlarına yerlerinde kalmalarını söyleyin. - Kahveye ne dersin? Open Subtitles أخبرْ كُلّ العاملون بالبَقاء في مركزهم.
    Bay Huddleston'a standı kapamasını söyleyin. Open Subtitles أخبرْ السّيدَ هودلستون ليحبثهم.
    Arkadaşınıza karşıya bakmasını söyleyin lütfen. Open Subtitles أخبرْ صديقَكَ وَجَهَة للأمام ، رجاءً.
    Muhammed'e söyleyin Kureyş'e mesajını bizzat ben ileteceğim. Open Subtitles ..أخبرْ محمد. أنني سأسلّمُ رسالتَه إلى قريش...
    Git arkadaşlarına anlat Open Subtitles أخبرْ كُلّ أصدقائكَ عنا
    Devam et. M'e ne istiyorsan anlat. Open Subtitles أخبرْ إم الذي تُريدُة.
    Doug, Duane'e söyle çocuğu görebilsem bu çok iyi olacak. - Teşekkür. Open Subtitles أخبرْ دوان أن بإمكانى رُؤية ذلك الصبى لو تكرمت.
    Genel Sekreter'e söyle sadece hastaneler ve donanımla değil, insanlarla ilgileniyorlar. Open Subtitles أخبرْ الأمين العام انه لَيسَ فقط المستشفيات والأجهزة، انه الناس
    Shelby 0verman'a söyle, mezarlıktaki tatlıların üzerinden. Open Subtitles أخبرْ المراقبَ شيلبي هو يُمْكِنُ أَنْ يَأْخذَ قفزة طائرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more