Kız kardeşi yakın arkadaşın. Seni damdan düşercesine istemiş olamaz. | Open Subtitles | أخته هي صديقتك الحميمة لا يمكن أن يكون قد فاجأك |
Belki Waldorf'da okumuştu. Ya da ailesi, kız kardeşi altı yaşındayken boşanmıştı. | Open Subtitles | ربما كان السبب مدرسة وولدروف أو طلاق والديه عندما كانت أخته بالسادسة |
Muhtemelen aileyi kim daha çok utandırabilir diye kız kardeşini örnek alıyor. | Open Subtitles | إنه على الأرجح يتبع مثال أخته لمعرفة من يستطيع إذلال الأسرة أكثر |
kız kardeşinin geceliğine DNA sının nasıl bulaştığına dair bir fikri yok. | Open Subtitles | ليس لديه اي فكرة كيف وصل حمضه النووي إلى ثوب نوم أخته |
sonra o hizmetçinin kızkardeşi olduğunu farkediyorsa, Bu nedir? | Open Subtitles | ثم يكتشف أن هذه الفتاة أخته كل هذا خلال ساعة |
Benim kız kardeşiyle çıkmamdan daha da fazla nefret ediyordu. | Open Subtitles | و أنه كره حقيقة أنني أواعد أخته أكثر من ذلك |
ablası ne emrederse onu yapıyor. Nasıl evin erkeği olabilir? | Open Subtitles | يفعل كلّ ما تأمره أخته بفعله، أنّى له أن يصبح رجل المنزل؟ |
Bu sekans da hoş. Bu küçük bir çocuk, altı yaşında, büyük kız kardeşine ne yapacağını söylüyor. | TED | هذه السلسلة ايضاً جيدة. هذا الطفل الصغير، ست سنوات، يخبر أخته الأكبر ماذا تفعل. |
"Kayıp," yani kardeşi kendi lakros sopasında boylu boyunca kanını buldu. | Open Subtitles | بل أعني أنّ أخته وجدت عصا اللاكروس الخاصة به مضرجة بدمائه. |
Fakat çekici,erdem sahibi kız kardeşi görebiliyormuş. | Open Subtitles | لكن أخته الساحرة الصالحة يمكنها رؤية ذلك |
Erkek kardeşi ve kız kardeşi ertesi gün kazığa bağlanıp diri diri yakıldılar. | Open Subtitles | في اليوم التالي ، وعلى الأوتاد؛ قاموا بإحراق أخيه و أخته أحياءً |
Kız kardeşi resim dersinde çoraplarını çıkartmıştı hani? | Open Subtitles | أخته لم تكن ترتدي سروالا داخليا في فصول الرقص |
Küçük kız kardeşi ağlamasını durduramıyor. | Open Subtitles | أخته الصغيرة لا تستطيع التوقف عن البكاء. |
Büyükbabana, kız kardeşini arayan birinin geldiğini söyle. - Tamam. | Open Subtitles | اذهب أخبر جدك أن هناك رجلٌ هنا يسأل عن أخته |
Burada, iki buçuk yaşındayken, iki buçuk günlük kız kardeşini koruyabileceğini düşünüyor. | TED | هنا في عمر السنتين والنصف، يعتقد أنه يستطيع حماية أخته ذات عمر اليومين والنصف. |
Üç savaş görmüş babam, bu acıdan kendi kız kardeşini kurtaramadı. | TED | أبي, الذي قاتل في الحروب الثلاثة, لم يستطع إنقاذ أخته من تلك المعاناة. |
Daha çok kız kardeşinin ölen kocasıyla meşgul olacaktır. | Open Subtitles | هو سَيَكُونُ أكثر قَلَقاً. لقد مات زوج أخته. |
- Evet, Leo. Bugün kız kardeşinin doğum günü, gelip gelmeyeceğimi sormak için aramıştır. | Open Subtitles | إنه عيد ميلاد أخته ربما اتصل ليسأل عن قدومنا |
kızkardeşi Nora'yı görmeye gittim, bu konuyu konuşmak için. | Open Subtitles | ذهبت لرؤية أخته نورا للحديث معها حول هذا الموضوع. |
Üst katta kız kardeşiyle birlikte yaşıyormuş. Depresyonda değilmiş. | Open Subtitles | إنه يعيش بالأعلى مع أخته لم يبدو أنه منزعج أو مستاء |
ablası olduğunu düşündüğü kadın, gerçekte annesi. | Open Subtitles | المرأة التي يظنها أخته في الحقيقة هي أمه |
Evet, ona borçlu olduğumu düşünüyordum. Annesine ve kız kardeşine çok iyi bakmıştı. | Open Subtitles | نعم ، لقد ظننت أننى مدينة له ، لقد قام بالإعتناء بأمه و أخته |
Sultan kızkardeşinin cesedinin iadesini istiyor sorumluların kellerini ve de Kudüs'ün teslim olmasını! | Open Subtitles | السلطان يطلب جثمان أخته ورأس المسؤول عن ذلك وإستسلام القدس |
Ve oğlanın ablasını korumak zorunda kaldığı gün gelmiş. | Open Subtitles | وبعد ذلك جاء اليوم الذي كان لا بدّ على الفتى أن يحمي أخته. |
Tetikçilerin ondan değil ufak kız kardeşinden emir aldığını öğrenince aldatılmış hissedecek. | Open Subtitles | سيحس بالخيانة عندما أخبره أن القتلة كانوا يتلقون الأوامر من أخته الصغيرة بدلاً منه |
Cidden onun kardeşiyim galiba, ben de anlatmadım sonuçta. | Open Subtitles | أظنني خليقة حقًّا بكوني أخته طالما لم أخبرك أنا الأخرى. |
Sizi tanıştırırdım ama oğlanın ablasının ırzına geçiyordunuz az daha. | Open Subtitles | سأعرفكَ بهِ , ولكن قد توافق او لاتوافق. تم أغتصاب أخته قانونيا. |
Bir ağabey için, kızkardeşini sürekli erkeklerle görmek sinir bozucu olmalı. | Open Subtitles | مؤكد انه كان من الصعب على الأخ الأكبر ان يشاهد أخته الصغيرة تعبث مع كل هؤلاء الفتية |
kızkardeşine hastaneye gelmesini söyleyin. | Open Subtitles | على أية حال، ربما يمكنكٍ أن تسألي أخته بأن تأتي للمستشغى لتراه |