| Ne de olsa o benim tek kardeşim, ben... Nasıl? | Open Subtitles | ومع ذلك , أنها أختى الوحيدة وانا كيف ذلك ؟ |
| Şuradaki küçük şirin şeyde, sana bahsettiğim kız kardeşim Connie. | Open Subtitles | و هذة الفتاة الرقيقة هى أختى كونى التى حدثتك عنها |
| Sonra kız kardeşimin yanına gittim iyi bir adamla evliydi. | Open Subtitles | ثم ذهبت للعيش مع أختى كانت متزوجة من رجل طيب |
| Su altında üç havuz boyu gidebilirim ama ablam yalnız iki boy gidebilir. | Open Subtitles | يمكننى اجتياز حوض السباحة بالطول 3 مرات لكن أختى يمكنها ذلك مرتين فقط |
| Diyelim başaramadım, kızkardeşim, pazarlık gücümüz güçlenir. | Open Subtitles | دعينا لا نتظاهر يا أختى أن صفقتنا ليست لأى شئ اٍلا للقوة |
| Yalnızca Block Island'daki Kardeşimi görmeye gidiyorum. | Open Subtitles | أقود السيارة إلى بلوك آيلاند كى أرى أختى فحسب. |
| O zaman bu yalanları doğruya çevir Abla. | Open Subtitles | اذا غيرى هذه الأكاذيب الى الحقيقة يا أختى |
| Kaptan, tatlım, sakıncası yoksa kardeşim ve benimle bir resim çektirir misin? | Open Subtitles | كابتن ، عزيزي ، أتمانع لو أخذت صورة مع أختى ومعى ؟ |
| Kız kardeşim sizlere yol gösterebilecek bir tane yetiştirdi, yükselmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لقد قامت أختى بتربية رجلاً قادراً على القيادة عندما تستدعى الحاجة |
| Kız kardeşim sizlere yol gösterebilecek bir tane yetiştirdi, yükselmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لقد قامت أختى بتربية رجلاً قادراً على القيادة عندما تستدعى الحاجة |
| Ama kendi kardeşim bile bana inanmadığına göre başımın büyük dertte olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لكن بما أن حتى أختى لا تصدقنى فأنا أعلم أنى فى مشكلة كبيرة |
| Ancak ilgilenmem gereken bir kardeşim vardı ve kampın her günü ağladı. | TED | لكن كان لديّ أختى الصغيرة التى يجب أن أعتني بها وقد كانت تبكي كل يوم من أيام المخيم الصيفي |
| Abisi olarak, kız kardeşimin beni bir denemeye davet etmesini düşünürdüm. | Open Subtitles | .. كأخاها أعتقد أن أختى كانت يجب أن تدعونى لتجربة الأداء |
| Neyse, kardeşimin çok üzgün olduğunu ve bunu bilerek yapmadığını biliyorum. | Open Subtitles | على أى حال, أعرف أن أختى آسفة جداً ولم تعنى ذلك. |
| ablam gideceğimizi söylüyor. Beni ve babamı senden ayırıyor. | Open Subtitles | أختى تقول أننا سنغادر سوف تأخذنى أنا وأبى بعيداً عن هنا |
| Bu şirin minik şey de kızkardeşim Connie. | Open Subtitles | و هذة الفتاة الرقيقة هى أختى كونى التى حدثتك عنها |
| Bu vampirler kız Kardeşimi öldürdü şarkısından nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أكره هذا مصاصو الدماء قتلوا أختى, أغنية |
| Abla, Tomeo'ya hangi makyajı yapsınlar? | Open Subtitles | أختى ، مانوع المكياج الذي تريدين وضعه على توميو ؟ |
| Örneğin, küçükken kız kardeşimle hangimizin en fazla sincap beyni yiyebileceği konusunda yarışırdık. | TED | فمثلًا، كنت أتسابق مع أختى على التهام مخ السناجب |
| Lütfen çılgın Dr. kardeş'e dönüşme. | Open Subtitles | من فضلك لن نذهب إلى أختى الدكتورة المجنونة |
| Babamın anneme koyduğunu, annemin abime, abimin kız kardeşime, ve kız kardeşimin babama koyduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أبى يضرب أمى أمى تضرب أخى أخى يضرب أختى ,اختى تسب أبى |
| Korkma, Carlo. Kızkardeşimi dul bırakacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | لا تخف يا كارلو أتظن أننى سأجعل أختى أرملة ؟ |
| Hiçbiriniz Kızkardeşimin nerede olduğunu söyleyemediği halde bana bok mu atıyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم فى الحقيقه لا تعطونى سوى القذاره ولم يخبرنى أحد منكم أين توجد أختى .. |
| Annen sandığın kadın, benim kardeşimdi. | Open Subtitles | المرأة التى أعتقدت انت أنها أمك كانت فى الواقع أختى |
| Gözler görür. Kız kardeşimden öğrendiğim en önemli şey. | Open Subtitles | العين ترى هذا اهم ما تعلمتة من أختى |