Altı ay sonra, Danny bana sürpriz yaptı ve beni şeker toplamaya götürdü. | Open Subtitles | لذا بعدها بــ ستة أشهر فاجئني داني و أخذنى للعب خدعة أم حلوي |
Beni eve götürdü. Ama önce başka bir yere götürdü. | Open Subtitles | أخذنى إلى البيت و لكنه كان قد أخذنى إلى مكان آخر أولاً |
Kalktım. Şehir merkezine, pasaport resimleri çektikleri yere götürdü beni. | Open Subtitles | أخذنى إلى مكان يلتقطون فيه صوراً لجوازات السفر |
Böylece beni bu hoş Fransız restoranına götürdü ve daha ordövrler bitmeden ellerime sarıldı. | Open Subtitles | لقد أخذنى إلى ذلك المطعم الساحر وفى منتصف الطريق أمسك بيدى |
Hayır, lisedeyken Rick Beck beni parking'e götürmüştü. | Open Subtitles | ولا فى الثانويه . ريك بيك أخذنى فى السياره انت تفهم قصدى |
Oraya en son gittiğimde beni Ridgewood denilen gerçekten harika olan moda bölgesine götürdü. | Open Subtitles | هل تعلم أننى فى آخر مرة ذهبت إلى هناك أخذنى فيها إلى عرض الأزياء الرائع المسمى ريدجوود |
Tamam, yaklaşık bir hafta önceydi, başıma bir şey geçirdi ve beni terkedilmiş bir binaya götürdü. | Open Subtitles | حسناً , منذ أسبوع هو أخذنى فى سيارة أجرة و أخذنى الى بناء مهجور |
Babam beni beynimde serotonin eksikliği olduğu için acı çektiğimi söyleyen bir doktora götürdü. | Open Subtitles | أخذنى أبى للطبيب الذى قال أننى أُعانى من نقص السيروتونين فى المخ. |
Ama bir arkadaşım geçen gün beni en harika yere götürdü. Adına Augusteum diyorlar. | Open Subtitles | ولكن صديق أخذنى الى أكثر الأماكن جمالا ويدعى أوغسطين |
Yedi yaşıma geldiğimde babam Noatak ile beni avlanmaya götürdü. | Open Subtitles | عندما كنت فى السابعة ، أخذنى والدى وأخى إلى رحلة صيد |
Sonra 19 yaşımdayken erkek arkadaşım beni KISS konserine götürdü ve sonra ona neden kalçalarımda palyaço makyajı olduğunu açıklamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | ثم عندما كنت فى التاسعة عشر .صديقى أخذنى الى حفلة موسيقية ليقبلنى ثم لاحقا كان على أن أفسر |
Beni kolumdan tutup doğruca cesede götürdü. | Open Subtitles | لقد استدعانى فوراً و أخذنى إلى الجثمان |
Hapisten çıkınca bunu öğrendi. Beni ormandaki bir kulübeye götürdü. | Open Subtitles | وعندما خرج من السجن واكتشف الأمر أخذنى إلى كوخ فى الغابات {ترجمة: |
Böylece beni kabinine götürdü ve bana sırrını anlattı. | Open Subtitles | لذا أخذنى الى غرفته و أخبرنى بسره |
Babam beni Kuzey Kutbu'na götürdü. Larry de atölyeyi gösterdi. | Open Subtitles | أبى أخذنى للقطب الشمالى و (لارى) أرى لى ورشة اللعب |
Lise'de Rick Beck beni öpüşmeye ve koklaşmaya götürdü. | Open Subtitles | ريك بيك أخذنى فى السياره انت تفهم قصدى |
Dışarıda Gunter Schmidt beni zorla alıp Stavros'un dairesine götürdü. | Open Subtitles | "بالخارج تغلب على "غونتر شميد "أخذنى إلى شقة "ستافرز |
Scooter beni yemeğe götürdü ama evlenme teklif etmedi. | Open Subtitles | سكوتر أخذنى للعشاء و لكنه لم يتقدم لى |
- Lavon ilk randevumuzda beni oraya götürmüştü. | Open Subtitles | مطعم دوفين كوشينا ؟ لافون أخذنى هناك لموعدنا الأول |
Ben küçükken, babam beni bir beyzbol maçına götürmüştü. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا, أخذنى أبى لنحضر مباراة بيسبول . |
Dave Ferrie onunla tanışmam için beni oraya götürmüştü. | Open Subtitles | ديف فيري أخذنى إلي هناك بصراحة لمقابلته |